Tanınmış televizyoncu Tuğba Ciğerdelen tarafından ilimize kazandırılan ve Türkiye’nin kişiye özel VIP hizmet veren ilk ve tek sağlıklı yaşam merkezi olan Hunza Camp, yeni sezona hazır. İzmit Yuvam Akarca bölgesindeki merkezinde yoluna yeniliklerle devam eden Hunza Camp, verdiği yüz yogası eğitimleriyle şu sıralar adından sıkça söz ettiriyor.
Merkezin başarılı yoga eğitmeni Begüm Kurt, üniversite eğitimini Viyana’da tamamladıktan sonra kendisini yoga alanında da geliştirmiş bir isim. 9 yıldır yoga eğitmenliği yapan Kurt, Hunza Camp’ta yüz yogasının yanı sıra normal yoga, hamilelik yogası, doğum sonrası anne-bebek yogası ve çocuk yogası eğitimleri de veriyor.
Yüz yogasının yüz, çene, boyun, göğsümüzde ve başımızın üzerinde bulunan kasları çalıştırdığını; ciltteki sarkmaları, çizgileri, kırışıklıkları, gözaltı torba ve morluklarını giderdiğini söyleyen Begüm Kurt, “Zamanı yüz yogasıyla durdurmak mümkün” diyor.
Yüz yogası, yüzümüzün genç kalması ya da yılların cildimiz üzerindeki olumsuz etkilerini yok etmek için uyguladığımız bir yoga türü. Yüzümüzün 3 katmanı var; bizim genç kalmak için kullandığımız kremler, uygulanan botoks ve dolgu gibi medikal işlemler yüzümüzün sadece üst katmanına etki ediyor. Yüz yogasıyla ise cildin en alt katmanına kadar ulaşılıyor ve cilt içten sıkılaştırılıyor. Yüzümüzde kullanmadığımız onlarca kasımız vardır. Bu kaslar yüz yogasıyla çalıştırılarak toparlanır, doğal yollardan kolajen üretimi arttırılır ve cilt kendini yeniler, canlanır, güzelleşir. Düzenli yüz yogasıyla hiçbir cerrahi operasyona gerek kalmadan kırışıklıklar engellenebilir, cilt tonu dengelenir. Kaşlar kalkar, sarkmalar toparlanır, gözaltı morlukları ve torbaları, göz kapağı sarkmaları, sivilce ve lekeler giderilir. Yenilerinin oluşumu da engellenir.
Her gün düzenli olarak yapıldığında yüzünüzdeki, yanak bölgenizdeki toparlanmayı üç ay gibi kısa bir sürede görebilirsiniz. Ne kadar erken başlarsanız tabii ki o kadar iyi sonuç alırsınız. 50’li yaşlara geldiğinizde cildinizin 10 ila 15 yas genç görünmesi mümkün.
İlk başta tecrübeli bir eğitmenden eğitim almak şart çünkü yüz yogası yaparken yüzümüzdeki kasları ve hangi hareketin hangi kasları çalıştırdığını bilmemiz gerekir. Bilinçsizce yapılan çalışmalar, yüzün bir bölgesini çalıştırırken bir diğer bölgesini bozabilir. Örneğin, dudak üzerindeki kırışıklıkları düzeltmek isterken, yanlış bir hareketle alnınızın kırışmasına neden olabilirsiniz. Bu nedenle derslerin eğitmen kontrolünde olması gerekiyor ki ters etkiler olmasın.
Biz, Hunza Camp’ta yoga eğitimini, haftada iki gün olmak üzere sekiz ders olarak veriyoruz ve danışanlarımızdan öğrendiklerini evde de uygulamalarını istiyoruz. Aksi halde haftada bir merkeze gelerek etkili bir sonuç elde etmek çok zor.
Yüz yogası, çok basit gibi görünse de oldukça yorucu bir yoga türüdür. Yüz kaslarını ciddi şekilde çalıştırır ve yorar. Bu nedenle ilk seanslarda bir saatlik dersimizin ilk 30-35 dakikasını yüz yogasına ve yüz masajına, kalan zamanı sırt ve göğüs kaslarını çalıştırma ile meditasyona ayırıyoruz. Dersler ilerleyip yüz kasları kuvvetlendikçe yüz yogası egzersizlerini de arttırıyoruz. Öğrencilerimizin yüz yogası dersine makyajsız, toniklenmiş ve temiz bir ciltle gelmesini istiyoruz. Yüz yogası esnasında ciltte kan dolaşımı arttığı için emilim de artıyor. Bu sebeple kullandıkları yüz bakım ürünlerini seansın hemen ardından kullanmalarını öneriyorum.
Yüz yogasında maksimum etkiyi sağlamak için verilen ödevlerin evde, ayna karşısında düzenli yapılması gerekiyor.
Birebir de çalışıyoruz, gruplar ile çalıştığımız da oluyor ancak grup derslerimizi en fazla 4 kişiyle sınırlı tutuyoruzyüz yogasında öğrencilerle ilgilenilmesi; hareketlerin doğru yapılıp yapılmadığının takibi gerekiyor.
Yaklaşık bir ay sonra cilt parlamaya, lekeler ve sivilceler azalmaya başlıyor. 3 ayın sonunda da özellikle yanak ve çene bölgesinde yüzün çok daha gergin olduğu görülüyor. 3 ay boyunca düzenli şekilde, günde 20-30 dakika yüz yogası yapılırsa, etkilerini kısa sürede görmek mümkün.
Evet, herkes yapabilir. Sadece botoks işlemi uygulanmış bir ciltte belli kaslar çalışmadığı için o kasları hareket ettiremeyiz. Ettirmeye çalıştığımızda botoksun etki süresi kısalır.
Normal yoga, hamile yogası, doğum sonrası anne-bebek yogası ve çocuk yogası derslerimiz var.
Hamile yogasında yapılan hareketlerle omurga ve kaslar güçleniyor, böylece anne kolay bir doğuma hazırlanıyor. Ayrıca solunum, sindirim ve dolaşım sistemleri güçlendirilerek bulantı, kusma, el-ayak şişmeleri, bel ve sırt ağrıları, tansiyon, nefes darlığı gibi hamilelikte oluşan fiziksel şikayetler hafifliyor. Hormonlar düzene giriyor. Ayrıca anne adaylarıyla yaptığım nefes çalışmaları ve meditasyon ile anne ve bebek rahatlıyor, duygusal bağları güçlendiriliyor. Hamile yogası, anne adayının doktorunun bilgisi ve onayıyla ilk aydan itibaren doğuma kadar yapılabilir.
Doğum sonrası yogada ise anne, derslere 0-2 yaş aralığındaki bebeğiyle beraber geliyor. Anne ve bebek, yogaya normal doğumdan en erken 6-8 hafta sonra, sezaryenden ise en erken 8-10 hafta sonra başlayabilir. Burada amaç; doğum sonrasında bedenin, iç organların toparlanmasına, güçlenmesine ve hormonların düzene girmesine yardımcı olmak. Ayrıca, annelerin bebeklerini emzirirken yaşadığı sırt ve boyun problemleri de yoga ile giderilebiliyor. Doğum sonrası yogada, anne ve bebek her zaman iletişim halinde oluyor. Anne hiçbir zaman bebeğe sırtını dönmüyor, sürekli bebekle kontak halinde ve göz göze oluyor.
Çocuk yogası normal yogaya göre çok daha eğlencelidir. Normal yogadaki hareketler, çocuk yogasında bir döngü, bir hikaye, bir masal içinde yapılır; işin içine hayal gücü de katılır. Böylece çocuklar sıkılmıyor ve sürekli hareket halinde oluyor. Seansın sonunda da kısa süreli meditasyonlar yapıyoruz. Bu teknikle çocuğun farkındalığı yükseliyor, hayal gücü gelişiyor. Çocuk yogası çocuklarda dikkat eksikliği, hiperaktivite gibi sorunların çözümünde de etkili oluyor. Çocuk yogasına iki yaşından itibaren başlanabilir.
NASIL ARANDI: #hunza kamp # yoğa # begüm kurt # yüz yogası # sağlık # gençlik # egzersiz # kocaeli #