Kısaca kendinizden bahseder misiniz?
Merhaba, ben Begüm Seçil Kandemir. Öncelikle böyle güzel bir projede yer almaktan gurur ve onur duyduğumu belirtmek isterim. 1987 yılında , İzmit’te doğdum. ‘Bunun için dünyaya geldim’ diyebileceğim bir mesleğim var. 2009 yılında Maltepe Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nü bitirdim, ardından İstanbul Ticaret Üniversitesi’nde ‘Uygulamalı Psikoloji’ alanında yüksek lisansımı yaptım. Üniversitede tanıştığım eşimle 2012 yılında evlendim ve biri 9 diğeri de 4 yaşında iki kızım var.
İş hayatına nasıl ve ne zaman atıldınız?
Mezuniyetimle beraber çalışma hayatına hemen başladım ancak kendi işimi kurma serüvenim 2022 yılında, mesleğimin 13’üncü senesinde başladı. Kişiliğimde mükemmeliyetçi bir yapıya sahip olmasam da işimde öyleyim sanırım. Ofisimin dekoruna kadar her detay senelerdir hazırdı. ‘Tamam artık’ dediğim noktada hızla hayallerimi gerçekleştirmeye başladım.
Kariyer basamaklarını tırmanırken, itici gücünüz neydi?
Mesleğimi çok sevmem. Bu bölüme tek tercih yaparak girdim. Ders çalışmadım hiç. Bu durum benim için öğrenmeye çalışmak olarak adlandırıldı hep. Ve tabii ki eşim. Her anlamda bana çok destek oldu. Ben çalışırken çocuklarla ilgilendi, eksik kaldığım kısımları tamamladı.
Sizce başarının altın anahtarı nedir?
Seneler önce ‘Sokrates’in Savunması’nı okumuştum.
Sokrates, bilge olduğunu sandığı ya da kendini bilge sanan bu insanların aslında bilge olmadıklarını anladıktan sonra, onlara ‘ben neyi bilmediğimi biliyorum’ demişti. Bence bu büyük bir bilgelik. İşte ben de bu düşünce ışığında yeterli olana kadar çok çalıştım, çok emek verdim ve çok eğitim aldım. Halen de alıyorum. Kısa sürede elde ettiğim başarının anahtarı bence bu. Bir de yaptığın işi sevmek ve saygı duymak. Bunlar birleşince başarı kaçınılmaz.
Kadınların iş hayatında yaşadığı en temel sorun nedir? Siz bu sorunları aşmak için nasıl bir yol izliyorsunuz?
Kültürel kalıpların, iş hayatında kadınların karşılaştığı sorunlar üzerinde büyük bir etkisi olduğunu düşünüyorum. Bazı kültürlerde kadınlar için belirli roller ve beklentiler belirlenmiş olabiliyor; bu da kadınların iş hayatında ilerlemesini engelliyor. Örneğin, kadınların ev işlerinden sorumlu olduğu ve kariyer yapmanın ikinci planda olduğu düşüncesi gibi.
Bu kalıplar, kadınların iş yerinde görünürlüğünü ve liderlik rollerine yükselmesini engelleyebilir. Ayrıca, yine bazı kültürlerde cinsiyet rolleriyle ilgili ayrımcılık ve önyargılar da yaygın olabilir, bu da kadınların iş hayatında eşit fırsatlardan yararlanmasını engelleyebilir.
İçine doğduğum aile kültürünün bana getirdiği avantajla beraber, kendi yeteneklerime ve değerlerime güvenmek sanırım bu tarz sorunlar yaşamamı engelledi.
İş hayatının içerisinde bir kadın olarak, cumhuriyete neler borçlu olduğunuzu düşünüyorsunuz?
Cumhuriyet dönemi, Türkiye’de kadınların toplumsal statüsünde ve iş hayatındaki rollerinde önemli değişimlere yol açmıştır. Özellikle cumhuriyetin ilanından sonra kadınlara verilen eğitim hakkı, kadınların iş hayatında daha aktif bir rol oynamalarını sağlamıştır. Eğitim imkanları sayesinde kadınlar, daha nitelikli işlere girebilmiş ve toplumsal açıdan daha fazla saygı görmüşlerdir. Cumhuriyetin getirdiği eğitim, siyasi katılım ve laiklik gibi ilkeler sayesinde daha eşit ve adil bir ortamda çalışma fırsatı bulduğumu düşünüyorum.
Cumhuriyetin size tanıdığı en büyük özgürlük nedir?
Düşünebilmek, düşüncelerimle uyumlu hareket etmek tabii ki. Dogmalardan bağımsız olabilmek çok büyük bir ayrıcalık.
‘Cumhuriyet kadını’ denilince, gözünüzde canlanan fotoğrafı birkaç cümleyle tarif eder misiniz?
‘Cumhuriyet kadını’ denildiğinde, gözümde canlanan bir fotoğraf; gücü, özgüveni ve özgürlüğü gülüşüne ve bedenine yansımış bir kadın. Diğer kadınlara ilham veren ve topluma katkısı olan aynı zamanda.
Atatürk’ün kadınlarla ilgili söylediği en sevdiğiniz söz hangisi?
“Bir milletin gerçek medeniyet seviyesini belirleyen, kadınlarının medeni düzeyidir.”
NASIL ARANDI: #uzm. psk. begüm seçil kandemir # psikolog # 8 mart dünya kadınlar günü # cumhuriyet # atatürk