05-06-2025 10:50

Şenol Çelik Konstrüksiyon

   0 Kişi Yorum Yaptı   Eklenme Tarihi: 03/06/2025
Küçük bir kaynak atölyesinden kurumsal bir markaya…
.stripslashes($urun->baslik).

Bazı hayatlar vardır, kendi sessiz mücadelesinde destan yazarken hiç gürültü çıkarmaz. Şenol Furuncu’nun hikâyesi tam da böyle bir yolculuk…

Daha çocuk yaşta eline kaynak makinesini alan Furuncu, Şenol Çelik’in küçük bir atölyeden dev bir üretim tesisine uzanan yolculuğunu adım adım inşa etmiş.

Bu röportajda Şenol Furuncu’nun yalnızca iş hayatını değil; bir babanın evlatlarına duyduğu güveni, bir eşin omzunda yükselen başarıyı ve en önemlisi, disiplin ve ahlakla yürütülen bir ömrün izlerini bulacaksınız.

Şenol Furuncu’nun hikâyesi, bugün girişimcilik hayali kuran pek çok insana ilham olacak kadar güçlü, sade ama sağlam temellere oturmuş.

Buyurun; kendi deyimiyle “çok büyümek değil, istikrarlı olmak” isteyen bir ustanın izinden birlikte yürüyelim…

 

Şenol Bey, öncelikle sizi tanımak isteriz.

1976 yılında Trabzon, Vakfıkebir’de doğmuşum ama çocukluğum ve hayatım Kocaeli’de geçti. Şenol Çelik’in kurucusuyum, birkaç ay önce işleri oğullarıma devrederek kendimi emekliye ayırdım. 4 çocuk babasıyım.

 

İş hayatına çok erken yaşta atılmışsınız. Bu süreç nasıl başladı?

Daha 9-10 yaşlarındayken mahallemizdeki bir kaynak atölyesinde işe başladım. Babam, bir meslek öğreneyim diye beni oraya verdi. Çırak okuluna gitmek istedim ama ustamın belgesi olmadığı için beni gönderemedi. Yaklaşık 6 yıl o atölyede çalıştım. O noktadan sonra da okumayı düşünmedim çünkü artık hayatın içinde yerimi almıştım ve bir an önce meslek sahibi olmak istiyordum.

Profesyonel iş hayatınız nasıl şekillendi?

1990 yılında Tam Çelik adlı firmada işe girdim ve tam 17 yıl boyunca orada çalıştım. Kaynak ustasıydım ama aynı zamanda makine bakımı, elektrik işleri gibi farklı alanlarda da kendimi geliştirdim. Bu alandaki en büyük şansım Ergün Köse gibi bir ustayla karşılaşmak oldu. Bana sadece kaynak yapmayı değil, elektrik işlerini hatta makine yapmayı öğretti. İş disiplinini ve hayata dair pek çok şeyi de ondan öğrendim.

Peki, kendi işinizi kurmaya nasıl karar verdiniz?

2007’de çalıştığım yerden ayrılmaya karar verdim çünkü artık kendi işimi kurmak istiyordum. 2009’da “Şenol Çelik Konstrüksiyon” adını verdiğim işletmemi kurdum. İlk adımı evimin altında küçük bir atölye açarak attım. Kendime bir kaynak makinesi aldım, ferforje işine başladım. Mahallede kapı ve pencere işleri yapıyordum ancak elde ettiğim kazanç yetmiyordu, ‘başka bir şey yapmam lazım’ diye düşündüm.

Kapı-pencere işini bırakıp, çeliğe yöneldim. Tek tük fabrika çatıları yapmaya başladım. Daha sonra tamamen fabrika işine yöneldim, yanıma eleman aldım. Bu arada arsa aldım-sattım, birikim yaptım… Adım adım ilerledim. Mevlam nasip etti, buralara kadar geldik.

NEREDEN NEREYE…

Bugün geldiğiniz noktaya baktığınızda neler hissediyorsunuz?

Şükrediyorum. Büyük mücadele verdim ama Allah da hep yolumu açtı. Hiçbir şey bir anda olmadı. Çok çalıştım, çok emek verdim, hiçbir zaman vazgeçmedim. İlk işe başladığımda 100 metrekarelik bir atölyedeydim, sonra 450 metrekarelik bir atölyeye geçtim. Zamanla yan tarafı aldım, diğer tarafı derken, bugün 2700 metrekare kapalı, 4000 metrekare açık bir alanda faaliyet gösteren üretim tesisine dönüştük. İlk başladığımda yanımda sadece iki çalışan vardı şimdi taşeron ekiplerle birlikte yaklaşık 70 kişilik bir kadroya sahibiz. Arkama baktığımda, küçük bir kaynak makinesiyle başladığım yolda kendi fabrikamı kurmuş olmak bana gurur veriyor.

Şenol Bey, çocuklarınızı bu işe ne zaman dahil ettiniz?

Büyük oğlum Muhammet Emin, küçüklüğünden beri yanımdaydı. İlkokul, ortaokul ve lise yıllarında hafta sonları atölyeye gelirdi. Sokakta vakit geçirmek yerine hep yanımda çalıştı, işin içine erken yaşta girdi. Üniversite sınavında Konya’yı kazandı ama ben “burada kal” dedim, o da beni dinledi, gitmedi. Yaklaşık 5-6 yıldır birlikteyiz. Şimdi 26 yaşına girecek ve yaşının çok üzerinde bir sorumluluğu sırtlanmış durumda. Küçük oğlum Merthan da aynı şekilde bu ortamda büyüdü. Okan Üniversitesi’nde dış ticaret okuyor. Başta “okumayacağım” dedi ama sonra fikrini değiştirdi. Derslerinden arta kalan tüm zamanlarda burada, işin içinde. İşletmeyi Muhammet Emin ve Merthan birlikte yürütüyorlar.

ÇOCUKLARINA DEVRETTİ

İşi çocuklarınıza devretmeye nasıl karar verdiniz?

Yaklaşık 2 sene önce işi tamamen onlara bıraktım. Artık aktif olarak işin içinde değilim çünkü bu güveni bana fazlasıyla verdiler. Ben de bu yaştan sonra onların önünü açmak istedim. Okudular, kendilerini geliştirdiler ve işin başında ne yaptıklarını çok iyi biliyorlar. Üstelik benim kazandırdıklarımın üzerine bir şeyler katmaya başladıklarında bu kararı almam kolaylaştı. İşi devrettikten sonra şirketteki değişim gözle görülür oldu. Görsele verdikleri önem sayesinde fabrikamızın içi de dışı da bambaşka bir hâl aldı. Bizim dönemimizde sadece “işi yapalım, paramızı alalım” anlayışı vardı. Onlar işin estetik, marka ve kurumsal tarafını da çok önemsiyorlar. Bu da Şenol Çelik’i sıradan bir atölyeden çıkarıp kurumsal bir işletmeye dönüştürdü. Geriye dönüp baktığımda gurur duyuyorum. Umuyorum ki çocuklarım bu yapıyı daha da büyütür, daha fazla kişiye istihdam sağlar ve daha büyük fabrikalar kurarlar. Bu da bana en büyük mutluluğu verir.

Şenol Çelik olarak hangi alanlarda faaliyet gösteriyorsunuz?

Biz aslında hem üretici hem uygulayıcıyız. Yani projeyi sadece üretmekle kalmıyor, sahaya gidip montajını da bizzat yapıyoruz. Fabrika binaları, çelik yapılar, çelik evler gibi birçok yapıyı sıfırdan alıp anahtar teslim şekilde teslim ediyoruz. Bünyemizde inşaat taşeronumuz da var. İster hafriyat, ister temel, isterse çatı kaplama… Yapının tüm aşamalarını biz üstleniyoruz. İşin güzel tarafı şu: 100 metrekarelik küçük bir yapı da olabilir, 10 bin metrekarelik büyük bir fabrika da… Bizim için boyut değil, işin kalitesi önemli. Talebe göre şekilleniyoruz.

HIZLI VE DAYANIKLI

Deprem sonrasında çelik yapılara ilgi arttı mı?

Evet, bu alanda artan bir farkındalık var. Biz kendi çelik evimizi yaklaşık altı ay önce yaptık. İnsanlar görüp soruyor, araştırıyor, ikna oluyor. Şu an elimizde birkaç sipariş var ve onlar üzerinde çalışıyoruz. Daha önce daha çok fabrika, işletme ve atölye binaları yapıyorduk çünkü çelik yapılarda kurulum süresi çok kısa. Örneğin, 2 bin metrekarelik bir yapıyı 15 gün içinde kurabiliyoruz. Panellerin montajı da dâhil edildiğinde bir aya kalmadan teslim edebiliyoruz. Bu hız, özellikle sanayi tarafında büyük avantaj sağlıyor.

Peki ya dayanıklılık?

Çelik yapılar depreme karşı da oldukça dayanıklı. Betonarme yapılarda, özellikle kolon ve kirişlerin birleşim noktalarında zamanla kesilmeler, çatlamalar olabiliyor. Ama çelik sistemlerde böyle bir sorun yaşanmıyor. Çelik, esneme payı olan bir malzeme olduğu için kırılmadan sarsıntıyı tolere edebiliyor. Bu da hem güvenli hem uzun ömürlü bir çözüm sunuyor.

Sadece Kocaeli’de mi hizmet veriyorsunuz? Şehir dışından ya da yurt dışından talepler geliyor mu?

Sadece Kocaeli’den değil Türkiye’nin dört bir yanından teklif alıyoruz. Hatta ülkemizi yurt dışında da temsil edebilmek için mimari ve teknik kadromuzla birlikte fuarlara katılıyoruz. Sektördeki yenilikleri yakından takip ederek uygulamaya çalışıyoruz.

DİSİPLİN ÖNEMLİ

Şenol Bey, sizce başarınızın sırrı nedir?

Bir erkeğin hayatta güçlü durabilmesi için en büyük dayanak, yanında duran eştir. 2-3 gün eve gidemediğim zamanlar oldu ama eşim her zaman anlayışla karşıladı. Çocuklarımıza hem annelik hem babalık yaptı. Onları büyütmek, eğitmek, ayakta tutmak kolay değil. Benim işime dört elle sarılmamı sağlayan, o huzuru bana veren eşim oldu. O yüzden ‘her başarılı erkeğin ardında güçlü bir kadın vardır’ sözüne yürekten katılıyorum.

İş hayatınızda sizi ayakta tutan temel prensipler neydi?

Disiplin benim için her şeyin temelidir. Kendi işimin patronu da olsam, mesai saati 08.00’de başlıyorsa, o saatte işin başında olurum. Genelde daha da erken, sabah namazından sonra iş yerinde olurum. Bu iş ahlakı yıllar içinde karakterime işledi. Dürüstlük, disiplin ve prensipli olmak... Bunlar olmadan ne işte başarı gelir ne de hayatta kalıcılık sağlanır. Evde nasıl bir düzen varsa, iş yerinde de aynı titizlik olmalı. Ben hiçbir şeyi birden yapmak istemedim. Her şeyi adım adım, emek emek, sağlam temellerle inşa ettim.

Son olarak sormak istiyorum; Şenol Çelik’i 10 yıl sonra nerede görmek istersiniz?

Açık söylemek gerekirse; çok büyümek gibi bir hedefim yok. Benim için esas olan istikrar. Kaliteli iş yaparak, ölçülü büyüyerek, sağlam adımlarla ilerlemek en doğrusu. 10 yıl sonra şirketin yine aynı prensiplerle ayakta kalması, insanlara ekmek kapısı olması ve topluma faydalı projelerde yer alması benim için yeterli. Aşırı büyüyüp dengeleri kaybetmek istemem. Ayağını yere sağlam basan, istikrarlı bir Şenol Çelik görmek isterim.

 

Karadenizliler Mah. Barbaros Cad. No: 61 Başiskele/KOCAELİ

Telefon: 0 538 765 07 41

web: www.senolcelikmetal.com

NASIL ARANDI: #ŞenoL Çelik Konstrüksiyon # şenol furuncu # Muhammet Emin Furuncu # Merthan Furuncu # başiskele # kocaeli # çelik # metal

YORUMLAR
Yaptığınız yorumlar editör onayından geçmektedir.