30-04-2025 08:53

Şef Pınar Ulağ: Mutfakta güven ve ekmek meselesi

   0 Kişi Yorum Yaptı   Eklenme Tarihi: 02/04/2025
.stripslashes($urun->baslik).

Bir mutfağın en önemli malzemesi un, yağ ya da baharat değil, güvendir. O olmadan yemekler eksik, işler aksak, ekip ruhu ise sadece bir hayal olur. Çünkü mutfak, sadece yemek pişirilen bir yer değil, düzenin ve disiplinin hayat bulduğu bir sahnedir. Ve bu sahnede herkesin yerini bilmesi, birbirine güvenmesi şarttır. Güven, şefin ekibine gözünü kırpmadan sırtını dayayabilmesidir. Siparişler yağmur gibi yağarken, herkesin görevini eksiksiz yaptığını bilmek, arkana baktığında birilerinin seni tamamladığını hissetmektir. Mutfak, tariflerin, reçetelerin ve mutfak sırlarının paylaşıldığı ama asla kötüye kullanılmadığı bir ortamdır. Çünkü mutfakta kimse tek başına kahraman değildir; herkes birbirine bağlı bir zincirin parçasıdır.

 

GÜVEN, EKMEK GİBİDİR

Ekmek gibi düşünün. Un, su, maya ve tuzla başlayan basit bir karışımdan, emekle ve zamanla ortaya çıkan bir ürün. Ama en ufak bir hata, yanlış ölçü ya da eksik mayalama tüm süreci mahvedebilir. İşte mutfaktaki güven de böyledir. Yavaş yavaş inşa edilir, küçük detaylarla güçlenir ama bir kez sarsıldığında eski haline dönmesi zordur. Bir reçetenin çalınması, emeğin izinsiz sahiplenilmesi, bir sırrın dışarı taşınması… Bunlar sadece bir güven ihlali değil, mutfağın ruhuna zarar veren şeylerdir. Çünkü mutfak, sadece yemek yapılan bir yer değil, bir ekibin birlikte büyüdüğü, öğrendiği, geliştiği yerdir.

 

BİR ZİNCİRİN HALKALARI

Ama güven, sadece büyük konularla ilgili değildir. Bazen bir şefin eline aldığı bir tabaktan, bir mutfak görevlisinin zamanında yetiştirdiği bir siparişten, bir kasiyerin hatasız hesap yapmasından bile anlaşılır. Çünkü güven detaylarda saklıdır. Küçük şeyler doğru yapıldığında, büyük şeyler kendiliğinden yoluna girer. Mutfakta güven, bir zincirin halkaları gibidir; en zayıf halka bile kırılırsa, tüm düzen bozulur. Bu yüzden mutfakta güven, sadece işin doğru yapılmasıyla değil, aynı zamanda o mutfağın ruhuna sadık kalmakla ilgilidir. Bir şefin yıllarca geliştirdiği bir reçetenin, bir başka mutfakta izinsiz kullanılması, sadece bir tarifin değil verilen emeğin hiçe sayılması demektir. Oysa gerçek bir mutfak kültürü, alınan bilgiyi etik çerçevede taşıyabilmekle oluşur. Herkes bir gün kendi mutfağını kurabilir, kendi reçetelerini yaratabilir ama bunu nasıl yaptığı önemlidir.

EMEK VE SADAKAT

Ayrıca güven sadece çalışanlar arasında değil, müşterilerle de kurulan bir bağdır. Misafirler, her geldiklerinde aynı kaliteyi, aynı özeni bekler. Eğer bir gün gelen yemek başka, ertesi gün gelen bambaşka olursa o güven sarsılır. O yüzden mutfakta tutarlılık, güvenin en önemli göstergelerinden biridir. Tıpkı her gün aynı ustalıkla açılan bir ekmeğin lezzetinin değişmemesi gibi mutfakta da emek ve sadakat değişmemelidir. Sonuç olarak, mutfakta güven olmadan hiçbir tarif tam anlamıyla başarıya ulaşamaz. Çünkü mutfak, sadece yemek pişirmenin değil bir kültürün, emeğin ve saygının da buluştuğu yerdir. Ve geride bıraktığın en büyük miras, sadece pişirdiğin yemekler değil, o yemekleri hangi değerlerle yaptığındır. Güvenin olduğu yerde ekmek güzel kabarır, yemek lezzetli olur, ekip bir arada kalır. Ve mutfakta en büyük miras, sadece iyi yemekler değil, geride bırakılan güzel bir isimdir.

 

İnsülin Cafe

Adres: Karabaş Mah. Süleymanpaşa Sok No:22 İzmit/Kocaeli

Telefon: 0538.988 85 11

Instagram: @insulin_fullseker

NASIL ARANDI: #insülin bistro # gastronomi # yemek # mekan # izmit # pınar ulağ # özge doğan

YORUMLAR
Yaptığınız yorumlar editör onayından geçmektedir.