Kendi markanızı kurma fikri nasıl ortaya çıktı? Bu süreçte sizi en çok motive eden şey neydi?
9 yaşındayken tanıştığım müziğe olan tutkum hem yaşamımın hem de kariyerimin her döneminde etkili oldu. Aldığım eğitimler ve eğitmenlik tecrübemin ışığında, özel motivasyonlar aramadan, başarılı insanları ve etkili eğitimleri gözlemleyerek yolumu çizdim. Sürekli öğrenme ve kendimi geliştirme isteğim, en büyük motivasyonum oldu. Fikirlerimi inançla, kararlılıkla hayata geçirdim ve sonuç olarak ailemle birlikte Özel Atmaca Müzik Kursu’nu kurdum. Burada bağlama ve ses eğitimi alanındaki uzmanlığımı, farklı branşlardaki değerli eğitmenlerle bir araya getirerek bir müzik okulu ailesi oluşturduk.
Markanızı kurarken karşılaştığınız en büyük zorluk neydi ve bunu nasıl aştınız?
İş yerimi açarken büyük zorluklarla karşılaşmasam da kaliteli bir eğitim kurumu olduğumuzu göstermek ve güven kazanmak zaman aldı. Bölgede kapsamlı sanat okullarının az olması başlangıçta bir dezavantaj gibi görünse de işini aşkla yapan kişilerin fark edildiğine inanıyorum. Yoğun çabalarımız sayesinde kısa sürede öğrenci ve velilerimizle güçlü bir güven ilişkisi kurarak, kursumuzu bölgede bilinen ve tercih edilen bir eğitim kurumu hâline getirdik.
Çevrenizden nasıl tepkiler aldınız? En büyük destekçiniz kimdi?
Ailemizin ilk kadın girişimcisi ve esnafı olarak bu yola tutkuyla adım attım. Genç bir girişimci olmama rağmen disiplinli ve istikrarlı duruşum nedeniyle çevrem için bu adım beklenen bir hamleydi ve büyük destek gördüm. En güçlü destekçilerim ise ailem ve kıymetli hocalarımdı.
İlk adımı attığınızda en büyük hayaliniz neydi? Bugün o hayale ne kadar yaklaştığınızı düşünüyorsunuz?
En büyük hayalim; öğrencilerimin hayallerine dokunabilmek ve sanatın bir yaşam biçimi olarak benimsendiği bir okul kurmaktı. Ekibimle birlikte sanatsal projeler üretmek, büyük konserler düzenlemek ve müziğin birleştirici gücünü hissettirmek istedim. Bugün, birçok öğrencimizin sahne deneyimi kazandığı, yeteneklerini geliştirdiği ve kendine güven duyduğu bir ortam sunabiliyoruz. Kurumumuzun sevilen, güvenilen ve başarıyla anılan bir okul olması için çok çalışıyor, her adımla yeni hayallere kapı aralıyoruz.
Markanızı rakiplerinizden ayıran en önemli özellik nedir?
Kurumumuzun en önemli özelliği, sadece bağlama eğitimi vermesi değil; piyano, keman, gitar, ses eğitimi ve koro dersleri gibi geniş bir yelpazede eğitim sunmasıdır. Bu işi tutkum ve bilgi birikimimle seçtim. Küçük yaşta başladığım müzik yolculuğumda, tüm öğrencilerimizin geçtikleri yolları bizzat deneyimledim. Uzun yıllar birlikte çalıştığım yüksek kaliteli bir ekibe sahibim; eğitim anlayışımızda sadece teknik bilgi değil, kültür aktarımı da ön planda. Öğrencilerimiz, derslerde eserlerin ardındaki hikayeleri ve geleneksel müziğimizi keşfederler. Bireysel gelişimi destekleyen sıcak bir aile ortamı sunarak, her öğrencimizin sanatsal yolculuğunda yanında oluyoruz.
Gelecekte kendinizi ve markanızı nerede görüyorsunuz?
Eğitim yolculuğum hiç bitmeyecek. Yurt içi ve yurt dışındaki okulları ziyaret ederek farklı eğitim sistemlerini incelemeye devam edeceğim, bu da hem benim için hem de öğrencilerim ve kurumum için güçlü bir eğitim anlayışı geliştirmemi sağlayacak. Amacım; kapsamlı atölyeler, ustalık sınıfları ve kültürel etkinliklerle müziği daha geniş kitlelere ulaştırmak. Kendi öğrencilerimin eğitmen olarak yetişebilmeleri, en büyük gururum olacak. Müziğin gücünü daha fazla insanla buluşturmak için ulusal ve uluslararası projelerde yer almayı hedefliyorum. Öncelikle Kocaeli’de, ardından tüm Türkiye’de saygın bir eğitim kurumu olma yolunda ilerleyeceğiz.
Sizinle aynı yolda yürümek isteyen kadınlara en önemli tavsiyeniz ne olurdu?
Hayat, zorluklar ve fırsatlarla dolu. İlerlemeye devam edebilmek, en önemli adımdır. Herkes, güçlü yönlerine odaklanmalı ve bunları ön plana çıkarmalı. Eksikliklere takılmak yerine, en değerli özelliklerinizi parlatın. Kendi yolunuzu çizerken, eleştirilere ve engellere takılmadan cesurca ilerleyin. Müziğin dili evrenseldir ve herkese bir alan sunar. Bağlama çalan kadın meslektaşlarıma ise şunu söylemek isterim: Bağlama artık bir ‘erkek enstrümanı’ değil; kadınlar sahnede büyüleyici şekilde parlıyor. Işığınız yolunuzu aydınlatsın!
Eğer bugünkü bilginiz ve deneyiminizle en başa dönebilseydiniz, neyi farklı yapardınız?
Hızla geçmesine rağmen hayatın her anını değerlendirmek gerektiğini düşünüyorum. Geçmişteki duraklama anlarımda daha fazla cesaret alıp, daha hızlı adımlar atmayı isterdim. Ancak, şu anki halimden son derece memnunum çünkü her engel, bana büyümeyi ve çözüm odaklı düşünmeyi öğretti. Bu deneyimler, beni daha güçlü ve kararlı bir insan yaptı.
8 Mart sizin için ne ifade ediyor?
8 Mart, kadınların tarih boyunca üstlendikleri derin anlamı hatırlatır. Kadın olmak, bir ayrıcalık ve güçtür. Her kadın, içindeki sonsuz potansiyelle, hayatı dönüştürme gücüne sahiptir. Kadınların sesleri ve ezgileri sadece sahnede değil, toplumsal hafızada da yankı bulur. Günümüzde kadınların sanattaki yeri giderek güçleniyor. Bağlama ile sahnede parlayan kadınlar, tüm toplumu aydınlatıyor. Kadın olmak, sadece bireysel bir mutluluk değil, evrensel bir anlam taşır. Sanatla, müzikle, kadınlar her zaman var olmaya devam edecektir.
NASIL ARANDI: #aysun atmaca # özel atmaca müzik kursu