Kocaeli’de koçluk eğitimi denilince akla gelen ilk isim olan Rana Kaplan, çalışmalarına pandemi döneminde de ara vermedi. Sağlam alt yapısı sayesinde tüm eğitim materyallerini dijital ortama taşıyan Rana Kaplan Akademi, pandemi sürecinde eğitimlerine online olarak devam etti. Dünyanın alışmaya çalıştığı yeni dönemde sadece eğitim modelini değiştirmekle kalmayan Rana Kaplan Akademi, Whatsapp üzerinden oluşturduğu ‘Dostluk Kampları’nda da pek çok konuda eğitim vermeye devam etti. Rana Kaplan Akademi’nin yeni eğitim modelini ve gelecek dönem planlarını akademinin kurucusu Rana Kaplan ile konuştuk.
Aslına bakarsanız, sürece çok çabuk uyumlandık. Pandemi 11 Mart’ta ilan edildi; biz 17 Mart’ta online sistemimizi kurmuş, alt yapımızı tamamlamış, tüm eğitim materyallerini online sisteme uygun hale getirmiş ve denemelerimizi yapmıştık. Bir hafta içinde online eğitim vermeye hazır hale geldik ve eğitimlerimize başladık.
Aslında burada kilit nokta ne yaptığımız değil, bakış açımız. Biz bir koçluk firmasıyız. Dolayısıyla, pandemi sürecinin en başında ‘eyvah şimdi ne olacak!’ demek yerine, ‘bunun üstesinden nasıl geliriz?’ diye düşündük. Mevcut sistemimizi sürece nasıl adapte edeceğimize kafa yorarken, çözüm yolunu da kolayca oluşturduk.
Bilinçli firmalardan kurumsal koçluk talepleri arttı, orada bir dirençle karşılaşmadık ancak bireysel katılımlı eğitimlerimizde önceleri bir miktar dirençle karşılaştık. Koçluk sürecine girmemiş, daha eğitim almamış olanlar bu işin uzaktan eğitimle olamayacağını düşündü ama adaptasyon süreci çok da zor olmadı. Bu direnci ortadan kaldırmak için ilk iki ay ücretsiz eğitimler verdik. Bu süreçte hem biz de elimizi taşın altına koyalım, bilgilerimizi paylaşalım hem de olabilirliğini lafla değil, deneyimle gösterelim istedik. Şuna bütün kalbimle inanıyorum: Dirençli olan kişiler de henüz koçlukla tanışmamış kişiler ve kurumlar da bir süre sonra bu bilgileri ve işleyişi hayatına dahil etmeye mecbur kalacak. Pandemi süreciyle dijitalleşme büyük hız kazandı. Uyum sağlamak hayati önemde neredeyse. Bilişsel esneklik kavramının zihinlerde gelişmesi gerekiyor. Uyum ve esneklik, kişinin değerlerinden, ilkelerinden ve duruşundan vazgeçmesi demek değil, tam tersine bunlara bağlı kalarak çözüm bulma kabiliyetini arttıran kavramlar. Çağın olmazsa olmazı iki kavram yani. Koçluk eğitimi de kişiye en temelde bu beceriyi kazandırır. Koçluk eğitimi alan kişiler beklenmedik olaylara; durumu analiz edip, ardından kabul edip, ‘ne yapılabilirim, bir sonraki adımım ne olmalı, en yüksek faydayı nasıl sağlarım?’ diye baktığı için doğal olarak bilişsel esnekliğe ulaşmış oluyor.
Şu anda kullandığımız alt yapı o kadar güçlü ki online işleyişimiz, sınıf içi eğitimlerden çok daha efektif oldu. Yüz yüze eğitimlerde, sınıfta bir hoca ve çok sayıda katılımcı oluyordu. Uygulama yapmak için üç kişilik gruplar aynı sınıf ortamında çalışıyor ve tam konsantrasyon için bir çaba sarf etmeleri gerekiyordu. Online sistemde durum daha değişik. Şimdi herkes eğitime ev ortamında katılıyor, her üç kişi için bir profesyonel hoca görev alıyor. Yani tam kadro olarak online ortamda varız, yan yana gibiyiz. Buna ilaveten, kişiler evlerinde çok daha kolay konsantre oluyor. Aldığımız dönüşler çok olumlu. Herkes evinde olduğu halde kendilerini aynı sınıfın içinde gibi hissettiğini dile getiren çok sayıda katılımcımız var.
Koçluk çalışmaları bir hedef koymakla başlıyor ve uzun vadeli hedefler de zihinsel programlar açısından oldukça mühim. Bununla birlikte bunu da revize etmek, esneklik gösterebilmek adına belki daha kısa vadeli hedefleri çoğaltmak gerekebilir. Şu da akılda tutulmalı: Koçluk sadece hedef koyduran ve insanları körü körüne o hedefe yönlendiren bir şey değil. Evet, bir hedef koyuyoruz ama belki o hedef 6 ay sonra başka bir şeye evrilecek ya da belki istediğimiz asıl şeyin bu olmadığını fark edeceğiz. Burada önemli olan hedeflerden vazgeçmek değil; karşımıza neler çıkabileceğini, diğer alternatifleri öngörebilmek. Bütün sonuçları analiz edip bir B planı oluşturabilmek. Bu pandemi öncesinde de böyleydi, şimdi de böyle.
Pandemiyle beraber programlara katılmak kolaylaşınca katılımcı sayımız da arttı. Bunun üzerine biz de daha da kolaylaştırmak adına Whatsapp üzerinden ‘Dostluk Kampları’ başlattık. İlişkiler, kariyer, çocuklarla iletişim gibi 14 başlıkta, 12 kişilik Whatsapp grupları kurduk. Katılımcılar, bu gruplarda hocaları eşliğinde 15 gün boyunca videolar, tartışmalar, bilgi akışı ve uygulama ödevleriyle bir nevi koç edinmiş oluyorlar. Hem kolay ulaşılabilir hem de maliyet olarak da cazip bu programlar büyük ilgi gördü. Bunun dışında özellikle aileler, pandemi sürecinde ebeveyn koçluğu programından çok faydalandı.
Pandemi sürecinde ebeveynler, çocuklarıyla belki daha önce hiç olmadığı kadar bir arada kaldı. Bu, özellikle evden çalışmak durumunda olan anneler için oldukça zorlayıcıydı. Onlara pandemi döneminde çocuklarıyla nasıl daha kaliteli ilişki kurabilecekleri, nasıl daha kolay çözüm üretebilecekleri ve kendilerine de nasıl iyi geleceği, ebeveyn koçluğu programında zengin bir şekilde mevcut.
Koçluk popüler bir meslek ve dijitalleşmeyle beraber yıldızı daha da hızlı yükselmeye başladı. Koçluk insanların kendi çözümlerini bulmasına yönelik bir sistem. Kişi kendi sorununu analiz edebilme ve ileriki adımları öngörebilme becerisi kazanıyor. Yeni bir zihin modeli oluşuyor ve etkisi kalıcı. Bu, çalışma hayatının her alanında büyük bir avantaj. Bu noktada bilinçli olan kurumlar, bizden daha çok yönetici koçluğu almaya başladı çünkü bu ortamda çözüm bulabilme becerisi çok önemli. Bu eğitimin ileride daha küçük yaşlarda alınmaya başlaması kaçınılmaz görünüyor.
Kurumların insan kaynakları, üniversiteden mezun olan gençlere işi öğretmek ve adaptasyon sağlamalarına yardımcı olmak için büyük emek sarf ediyor çünkü okuldan çıktıklarında hiçbir bilgide yetkin değiller. Önümüzdeki yıllarda, yeni mezunlar mesleki becerilerinden öte yetenekleri, sorun çözme becerileri, iletişim ve öngörü kabiliyetleriyle işe alınacak. Bu ayrıcalığı yaratabilmek de matematik sorusu çözmekle değil, kendini keşfetmek ve geliştirmekle mümkün. Bu nedenle ileride koçluk eğitimine daha erken yaşlarda başlanacak hatta belki bu eğitim okullarda verilecek.
Özellikle pandemiyle beraber kayganlaşan eğitim zemininde, çocukların en erken yaşta koçlukla tanışması gerekir. Çocuklar sıkıştı çünkü bilgiye takılıp kaldılar. Onları sadece kariyere odaklıyoruz, bilgiye boğuyoruz ve mezun olunca ‘hadi git’ diyoruz. Halbuki, bu çocuklar daha hayata hazır değil. Hayatta mutlu olmak için iyi bir okuldan mezun olmak tek başına yeterli olamaz. Bizler, çocuklara kariyer dışında başka alternatifler de olduğunu gösterebilirsek onların potansiyelini ortaya çıkarabiliriz. Çocuğumuzu keşfetmemiz, geliştirmemiz gerekirken biz baskıyla potansiyellerini düşürüyoruz. Kendini bilmek ve keşfetmek adına herkes koçluk almalı ve bu mümkün olan en erken yaşta başlamalı. Toplum sağlığı ve jenerasyonların uyumu için bireysel koçluk çok önemli.
‘İleride yapay zeka dünyayı saracak ve her şeyi robotlar yapacak’. Bu söylenmeye başladığından beri koçluk önem kazandı. Evet, belki gelecekte fabrikalarda insan gücü olmayacak ama insan, bu üretim zincirinin bir yerinde olmak zorunda. İşte bu yüzden yeteneklerin güçlenmesi, ortaya çıkması, fark edilmeyenlerin fark edilmesi için koçluk biçilmiş kaftan. Rana Kaplan Akademi, pandemiden sonra da eğitimlere online olarak devam edecek çünkü bu sistem hepimize çok fazla vakit kazandırdı, kolaylık sağladı. Bu hizmeti alan kişiler için de artık her şey daha kolay. Belki bir süre sonra karma bir sisteme geçilebilir ama online kısmı hep var olacak.
NASIL ARANDI: #rana kaplan # ranakaplan akademi # profesyonel koç # liderlik # eğitim # koçluk # yaşam koçu # profesyonel koç # pandemi # kocaeli # online koçluk