Çevremizde sırt ağrısı yaşamayan neredeyse yok gibidir ve sorduğunuzda çoğu kişi size uzun zamandır bu ağrıyı çektiğini söyler. İşin aslı bu tarz ağrıların büyük çoğunluğu kaslardan kaynaklanır; hayati bir tehlike arz etmez ancak hayat kalitemizi de oldukça bozar (öldürmez ama süründürür de diyebiliriz).
Sırt ağrısının çözümü, tedavisi nasıldır?
Bunun için ilk ve temel adım ağrının kaynağının doğru bir şekilde belirlenmesidir. Hekim açısından ağrının sebebini saptamada ayırt edici ilk soru ‘Ağrı ne zamandır var?’ olmalıdır. Eğer ağrı yeni başlamışsa; kalp, akciğer ve hatta karaciğer sorunlarını mutlaka dışlamak gerekir.
Bunun yolu da temel olarak bir akciğer filmi çektirmek, doktorumuzun kalp ve solunum seslerimizi dinlemesi, batın muayenesi yapması ve sırt ağrısına eşlik eden başka şikayetlerin olup olmamasına göre yönlenecek ek tetkikler istemesi şeklinde sıralanabilir. Bunca yıllık klinik hayatımda bana sırt ağrısıyla başvuran hastalardan akciğerinde kitle saptadığım vaka sayısı maalesef çok da az değildir.
Ağrının karakteri (keskin, künt, batıcı vb), hareketle ilişkili olup olmaması, gece-gündüz ayrımı, ağrıya tutukluk ve kısıtlılığın eşlik etmesi gibi nitelikler de ağrının kaynağını saptamada önem arz eder.
***
Tetkikler ve muayene sonrası, ağrının iç organlardan değil de kas iskelet sisteminden kaynaklandığı ortaya konulduğunda ise şu ayırım yapılmalıdır: Ağrı boyun-sırt kolonu yani omurgamızdan mı kaynaklanıyor (bağlar, diskler, omurlar ve eklemleri) yoksa sırt kaslarımızdan mı?
Ağrının kaynağı ister omurgamız ister kaslarımız olsun kalıcı bir çözümün ilk şartı beden duruşunun yani postürün düzeltilmesidir. (Ahh şu telefon-tablet-bilgisayar çağında öne kayan baş ve omuzlarımız, eğilmekten kamburlaşan sırtımız!) Bunun için de klinik pilates başta olmak üzere germe-esneme ve düzgün hizalamaya yönelik egzersizler elbette vazgeçilmezimiz.
Dik oturduğumuzda kilolarca yük binmiş gibi bizi zorlayan, baş-boyun hareketlerinde ağrı yapan, kimi zaman omuzlara kimi zaman bele doğru uzanan kas ağrılarımızda imdadımıza koşan tedaviler mevcut.
Bunlardan birkaçı; sıcak uygulaması, tıbbi masajlar, elektrik akımı, derin ısıtıcı özel cihazlar ve egzersiz içeren fizik tedaviler; yüksek yoğunluklu lazer ve magnetoterapiler; akupunktur iğneleri kullanılarak ve işin güzel tarafı hiçbir ilaç uygulamadan yapılan kuru iğnelemeler; kas içi ozon uygulaması; kas içindeki çok ağrılı noktalara özel ilaç karışımlarını zerk etmek (tetik nokta enjeksiyonları) sayılabilir.
***
“Bunları bize kim anlattı?” derseniz; efendim bendeniz Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzman Hekimi Dr. Selcen Güre. 2002 Hacettepe Üniversitesi İngilizce Tıp Fakültesi mezunu, iki kız çocuk annesi, doğayı ve hayvanları çok seven bir kadınım. Yeni yılda sağlık ve huzurumuz hiç eksik olmasın, yeni yazılarda buluşmak dileğiyle.
Ante Sağlık Ossa Clinik-Fizyoterapi ve Sağlıklı Yaşam Merkezi
Adres: Yahya Kaptan Mah. Şehit Ali İhsan Çakmak Sok. No: 10 İmsa İş Merkezi Kat: 2 İzmit/ KOCAELİ
Telefon: 0 262 503 85 75
GSM: 0 530 898 41 14
Instagram: @fzt.ayberkcan
