Evde veya herhangi bir restoranda yemek yapmanın sadece keyifli yönlerinin kaleme alındığını hepimiz biliyoruz. Peki, yemek yapmanın zorluklarından pek bahsetmememizin sebebi ne olabilir acaba?
Şöyle söyleyeyim, olumsuz yazılar ve görseller görmeyi, doğamız gereği pek sevmeyiz. Yazılanlar bu yüzden genelde işin daha çok parlak kısmını anlatmaya yöneliktir. Aynı tiyatro sahneleri gibi... Renklidir ama kulisler hiç de öyle parlak yerler değildir.
İşi bilen mutfak yazarları kaleme aldıkları konuları mümkün mertebe renkli anlatırlar ki okuması güzel, yapması basit gibi gelir. Kendinizi adeta Alice Harikalar Diyarında zannedersiniz. Oysa işin aslı pek de öyle değildir maalesef...
Mutfaklar çok stresli, yoğun çalışma saatlerinin uygulandığı, ekip çalışmasını ve odaklanmayı gerektiren, baskı altında bulunduğunuz yerlerdir. Yeni aşçı adaylarına buradan duyurulur. Karar vermeden önce naçizane tavsiyem, evinizin mutfağında, davet ettiğiniz misafirleriniz için tüm hünerlerinizi gösterip, sonra bu özgüvenle profesyonel eğitim veren mutfaklarda eğitim alıp, ondan sonra şansınızı denemek olacaktır.
★ ★ ★
Tabi buraları kendi ev mutfaklarınızla karıştırmamanız gerekir çünkü evde kendi başınıza, karışanınız olmadan, kısıtlı sayıda ev bireylerine yapılan yemekler ile bir alakart restoranın mutfak işleri çok farklıdır. Ortak noktaları ise her iki mutfakta da kaliteli ürünlerin birleşiminden lezzetli ve kıvamlı yemekler çıkarmak keyiflidir. Şunu bilmelisiniz ki profesyonellik bazen hayal ettiğiniz kadar masum olmayabilir.
Okurlarımıza ve gastronomiyi sevenlere verdiğimiz bu minik öğütlerden sonra, ister profesyonel mutfaktaki cheflerimiz olsun isterse bir ev hanımının uzun süreler uğraştığı, yaparken bazen strese girdiği, bazen keyiflendiği yemekler olsun, her zaman büyük bir övgüyü hak ediyorlar.
Bu yüzden, belki restoranlarda imkanımız olmayabilir ama evdeki yemekler sonrası sevgiyle, kocaman bir ‘ellerine sağlık’ demek çok önemli.
★ ★ ★
Bu ay sizlere taze patates kızartmasının püf noktalarından bahsedeceğim. İyi bir kızartma için öncelikle patateslerinizin kızartma cinsi olduğuna dikkat edin. Bu cinsler pişerken sarı ve parlak renkte olur, alırken de satıcının insafına kalmışsınız artık. Yağınızın ortalama 180 derece kızdığından emin olduktan sonra patatesleri yağa atmalısınız.
Tabi öncesinde yıkayıp doğradığınız patateslerin hepsinin aynı eşit kütle hacim ve boyda olmasına özen gösterin çünkü kızgın yağ çok ufak parçaları yakar, çok büyükleri de geç pişirir. Ve en önemlisi yağa atmadan önce güzelce yıkadığınız patatesler sudan arındırılmış olmalı ki çıtır çıtır olsun. Patates kızartmasını yağsız tercih edenler için de aşağıda bir tarifim olacak. Şimdiden afiyet olsun.
• 7-8 adet orta boy patates
• 2 adet yumurta akı
• Tuz ve karabiber
Patatesleri kızartmalık şekilde doğruyoruz. 2 adet yumurta akını bir çimdik tuzla köpük olana kadar çırpıyoruz.
Doğradığımız patatesleri yumurta akının içine atarak iyice karıştırıyoruz.
İyice karışan malzemeleri yağlı kağıt serili fırın tepsisine tek sıra halinde diziyoruz ve önceden ısıttığımız 200 derece fırında 15 dakika pişiriyoruz.
Sonrasında afiyetle yiyebilirsiniz.
NASIL ARANDI: #serkan yeşildağ # gurme # köşe yazarı # serkanın mutfağı # kocaeli life # kocaeli # patates # yemek # patates kızartması
