.jpg)
Kısaca kendinizden bahseder misiniz?
Kocaeli’de doğdum, 31 yaşındayım. Kırklareli Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nde lisans eğitimimi tamamladıktan sonra Okan Üniversitesi’nde otizmli çocukların beslenmesi üzerine uzmanlık eğitimi aldım ve Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde de bariatrik cerrahi diyetisyenliği uzmanlığımı tamamladım.
İş hayatına nasıl ve ne zaman atıldınız?
İş hayatına adım atışım 8 yıl öncesine dayanıyor. Uzmanlığımı yaparken İstanbul Nişantaşı’nda, GentestDiet Kliniği’nde diyetisyen olarak çalıştım, kişilerin genetik test sonuçlarına göre, genetik olarak yatkın oldukları hastalıklara karşı beslenme programı oluşturup, beslenme eğitimleri verdim. Uzmanlığımı tamamladıktan sonra Kocaeli’ye dönüp, kendi kliniğimi açtım ve 5 yıldır Körfez’de danışanlarıma hizmet veriyorum.
Kariyer basamaklarını tırmanırken, itici gücünüz neydi?
Kariyer basamaklarını tırmanırken benim en önemli itici gücüm, hayatta olmak istediğim kişi için kurduğum hayaller oldu. Her zaman kendimin en iyi versiyonu olma isteği, bu hedefe ulaşmak için sürekli kendimi geliştirme arzusu ve bu yolda emek verme çabalarım, kariyerimde ilerlememde oldukça etkili oldu. Her zaman hedeflerimin olacağına dair inancım ve umudum, bu süreçte beni motive etti. Bu yolculukta en kıymetli destekçim ise ailem oldu.
Sizce başarının altın anahtarı nedir?
Başarılı olmanın altın anahtarı; hayal ederek, isteyerek, emek vererek, istikrarlı bir biçimde hareket ederek, heyecan ve sevgi içinde gerçek bilgiye ulaşarak, bu bilgiyi paylaşıp çoğaltmaktır.
Kadınların iş hayatında yaşadığı en temel sorun nedir? Siz bu sorunları aşmak için nasıl bir yol izliyorsunuz?
Kadınların iş hayatındaki temel sorunları arasında, erkeklere göre geri plana atılma, yetersiz görülme, daha fazla çaba harcayarak mücadele etme zorunluluğu, erkeklerin yaptıkları işlere daha fazla güvenilmesi ve psikolojik zorlanmalar yer alıyor. Bu sorunları aşmak için daha çok öğrenip, daha çok okuyup, gücümüzü bilgimizden alarak, bilginin gücüyle ilerliyoruz.
İş hayatının içerisinde bir kadın olarak, cumhuriyete neler borçlu olduğunuzu düşünüyorsunuz?
İş hayatının içerisinde bir kadın olarak cumhuriyete borcumuz çok büyük. Mustafa Kemal Atatürk’ün bizden istediği gibi ‘fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür’ bir toplum olduk, bu da cumhuriyet sayesinde mümkün oldu. Cumhuriyetin bize kazandırdığı haklar sayesinde, özgür bir şekilde yaşayabiliyoruz. Bugün eğitim ve öğrenim hakkımız olduğu için meslek sahibi olabiliyor, ekonomik gücümüzü elde edebiliyor, istediğimiz kişiyle evlenebiliyor, oy verebiliyor, düşüncelerimizi özgürce ifade edebiliyor, istediğimiz yere gidebiliyor, dini inancımızı özgürce yaşayabiliyor ve giyim tarzımızı özgürce belirleyebiliyoruz. Hayatımızın merkezinde olan her şeyi cumhuriyete borçluyuz.
Cumhuriyetin size tanıdığı en büyük özgürlük nedir?
Cumhuriyetin bana tanıdığı en büyük özgürlük, hayatımı kendi fikirlerim ve düşüncelerim doğrultusunda, istediğim şekilde yaşayabilme hakkıdır.
‘Cumhuriyet kadını’ denilince, gözünüzde canlanan fotoğrafı birkaç cümleyle tarif eder misiniz?
‘Cumhuriyet kadını’ denildiğinde aklıma, vatanı ve milleti için özveriyle çalışan, yeteneklerini ve düşüncelerini özgürce ifade edebilen bir kadın geliyor. Hem aile hayatında hem iş hayatında hem de toplum içinde etkin bir rol üstlenen, Atatürk’ün izinden giderek onurlu, gururlu, çalışkan, bilgili ve saygılı bir duruş sergileyen kadınlar canlanıyor gözümde.
Atatürk’ün kadınlarla ilgili söylediği en sevdiğiniz söz hangisi?
“İnsan topluluğu kadın ve erkek denilen iki cins insandan mürekkeptir. Kabil midir ki bu kütlenin bir parçasını ilerletelim, ötekini ihmal edelim de kütlenin bütünlüğü ilerleyebilsin? Mümkün müdür ki bir cismin yarısı toprağa zincirlerle bağlı kaldıkça öteki kısmı göklere yükselebilsin?”
NASIL ARANDI: #ecem şahin # diyetisyen # 8 mart dünya kadınlar günü # cumhuriyet # atatürk
