Zaman yönetimi ve öncelik sırasının kardeşliği

TÜİK verilerine göre Türkiye’de insanların ortalama günlük yaşam zamanları şöyle:

- 9 saat uyku

- 1 saat kişisel bakım (makyaj, krem, tıraş, giyinme, temizlik vb.)

- 2 saat yemek (kahvaltı, çay, kahve, öğle yemeği, akşam yemeği)

- 2 saat trafik

- 9 saat iş veya okul

Verilen zamanları topladığımızda 23 saat yapıyor. Evet, yanlış okumadınız günde sadece 1 saat boş vaktimiz kalıyor. Zaman kalitesini artırmak isteyen öğrenciler, iş insanları, çalışanlar zamanını iyi yönetmeyi öğrenmeli. Bu bilgilere göre zamanı iyi yönetmek, zorunluluklar dışında bize kalan yaşamı iyi yönetmektir. Peki, zamanımızı iyi yönetmek için neler yapmamız gerekiyor beraber inceleyelim.

1- Hedeflerini doğru belirle

• Hedefin net olmalı

• Hedefin ölçülebilir olmalı

• Hedefin ulaşılabilir olmalı

• Hedefinin zamanlamasını iyi yapman gerekir.

Örnek olarak; “Ders çalışacağım” değil, “Matematikteki üslü sayıları çalışacağım” ya da  “30 dakika içinde 2 test çözüp kontrol edeceğim” gibi net ifadeler kullanılmalıdır.

2- Öncelik sırası

Aslında çok rahatlıkla yapabileceğimiz bir işi aksatmamız neticesinde, daha sonra acil bir şekilde yapmamız gerekiyor. Bu yüzden öncelik sırasını belirlememiz gerekir. Bizim için öncelikli işleri daha erken yaparak yaşam stresimizi bir kademe de olsa rahatlatabiliriz.

3- Zaman sınırı ile çalış

Neredeyse tüm işlerimize zaman sınırı koymak şart. Bu şart saatlik, günlük, haftalık vb. olabilir.

4- Gereksiz görevleri boş ver.

5- Erteleme isteğini kontrol et

Yapmanız gereken bir şeyleri ertelediğinizde belki o anda rahatlıyor olabilirsiniz ama tekrar vakit geldiğinde o iş büyüyerek karşımıza çıkmış olur. O yüzden iş yükümüzü olması gereken zamanda yapmak stres bakımından da bizi rahatlatacaktır.

6- Plan yapmayı öğren

İnternet ortamında ücretsiz bir şekilde kullanabileceğiniz, plan yapan uygulamalardan destek alabilirsiniz.

7- Geçmişi unutun

Geçmişte yapamadığımız bir çok ders veya olay tekrar karşımıza çıktığında “Yine yapamayacağım” algısı oluşur. Hâlbuki bu algıyı oluşturan geçmiş düşüncelerimizdir. Güzel bir hikâyeyle zaman yönetimi ve öncelik sırasının önemini size anlatmak istiyorum:

Bir gün üniversitede işletme okuyan bir grup öğrenci, zaman yönetimi uzmanı hocalarından ummadıkları bir ders aldılar. Hocaları, karşısında yarım daire halinde oturan öğrenci grubuna, “Evet! Şimdi ders zamanı!” diye seslendi ve masanın altından geniş ağızlı büyükçe bir küp çıkardı. Küpün içine, yine masanın altından çıkardığı yumruk büyüklüğündeki taşları dikkatli biçimde koymaya başladı. Küp ağzına kadar dolup da daha fazla taş alamayınca “Küp doldu mu?” diye sordu.

Sınıftaki herkes birlikte bağırdı: “Evet!”

“Öyle mi?” diye karşılık verdi, zaman yönetimi uzmanı ve masanın altından bir kova çakıl taşı çıkardı. Küpü önce sallayıp daha sonra içine çakıl taşlarını koydu. Küpü tekrar salladı. Böylece küçük taşlar büyük taşların arasında kendilerine yer buldular. Ve aynı soruyu bir kez daha sordu: “Küp şimdi doldu mu?”

Sınıftaki öğrenciler, uzmanın ne yapmak istediğini yavaş yavaş anlamaya başlamışlardı.

İçlerinden birisi, “Herhalde hayır!” diye cevapladı bu soruyu.

“Güzel!” dedi uzman ve masanın altından bu defa bir kova kum çıkardı. Kumu küpe boşaltmaya başladı. Kumlar büyük taşlarla çakıl taşlarının arasındaki boşlukların hepsini doldurdu. Sorusunu bir defa daha sordu: “Küp doldu mu?”

Öğrenciler bir ağızdan “Hayır!” diye bağırdı.

Bir defa daha “Güzel!” dedi ve masanın altından bir sürahi su çıkardı, küpe ağzına kadar su doldurdu. Küpün artık tamamen dolduğu söylenebilirdi. Hocaları öğrencilerine dönüp sordu: “Bu örnek bize neyi gösteriyor?”

Çalışkan bir öğrenci elini kaldırdı ve çıkardığı dersi özetledi: “Programınız ne kadar dolu olursa olsun, gerçekten gayret ederseniz, o programa birkaç şey daha ilave edebilirsiniz.”

“Hayır” dedi uzman.“Bu örneğin bize öğrettiği şey şu: Eğer büyük taşları önce koymazsanız, bir daha asla koyamazsınız.”

Sonra konuşmasına devam etti: “Sizin hayatınızdaki büyük taşlar ne? Öncelik sıralamanızda ilk sırayı ne teşkil ediyor? İşte o büyük taşlar ne ise hayat küpünüze önce onları koyun.”

NASIL ARANDI: #mehmet özden # eğitim # özden boğaziçi koleji