Ah!
Canıııım!
Dün gece rüyamda şarkı söylüyordum.
Hem de ne şarkı!
Eskiler bilir:
“Saçların tarumar,
Gözlerinde nem,
Ateşe benzerdin,
Küle dönmüşsün.”
Bu ne demek şimdi?
Yani binlerce şarkı içinde,
İstiareye yatıp da bu şarkıyı mı bulduk?
Hoş!
Bu benim en sevdiğim şarkı…
Güzel ve anlamlı…
Ben de güzel söylerim hani…
Ama…
Verdiği mesaj.
Rüya da olsa kül olmayı istemeyiz değil mi?
Yanımdaki arkadaş tutturuyor.
Söyle de söyle.
Nereden geldiyse bir de mikrofon elimize.
Başlıyoruz şarkıyı söylemeye…
Uyandım sonra…
Uyandım ve neyin farkına vardım biliyor musunuz?
Çoktandır şarkı bile söylememişim ben.
Mercan’a verdiğim konserler hariç,
O da bir dakika bile tahammül edemiyor.
Oysa biz babamla en az haftada bir gün,
Türk Sanat Musikisi geceleri yapardık kendi aramızda.
Babam, annem ve ben.
Babam; Hafızın kabri olan bahçede bir gül varmış,
Yeniden her gün açarmış kanayan rengiyle” şarkısını
Ben ‘saçların tarumar’ şarkısını söylerdim.
Sonra diğer şarkılar,
Türküler,
Saatlerce.
Hiç susmadan yorulmadan.
Çoktandır söylemiyoruz artık.
Onlar uzak diyarlara gitti.
Bense unuttum artık neredeyse bildiğim tüm şarkıları.
Evet!
Küle dönmüşsün bu demekse…
Kül oldum baba!
Bu benim kabahatim olsa da…
Kül oldum.
Şarkı söylemeyen insan nedir ki külden başka…
Yaşarsın çünkü hüznü neşeyi yaşarsın.
Söyleyin!
Hadi söyleyin bakalım.
En son ne zaman şarkı söylediniz?
Şarkı söylemeye zaman ayırdınız mı?
En az bir saat şarkı söylediğiniz oldu mu?
Deneyin.
Nasihat etmeyi sevmem biliyorsunuz.
Ama şarkı söylemek güzeldir yahu!
Hadi önce benim şarkımdan başlayalım
Bir ikiiiii üç!
“Saçların tarumaaaaar”
Aaaaaa! Mercan’dan istek geldi.
Kumuna yazıp göndermiş.
Yeşiiiiiiil gözlerinden muhabbet kaptım.
Siz de isteyebilirsiniz mesela!
Söylerim ama İzmit’i terk etmek yok!
NASIL ARANDI: #kocaeli # kocaelilife # kocaelinindergisi # kocaelidergisi # dergilik
Pandemiden beri bir yerlere gidememenin sıkıntısı içinde kıvranırken, ‘Oh nihayet bitti’ deyip, Kuzey Işıkları’na niyetlendim. Savaş çıktı. Ama aklımda Petra. Derken ‘Haydi İtalya’ya gidelim’ dediler. Vize krizi çıktı. Kimse vize alamadı. Ama aklımda Petra. Dedim ki ‘Birgül aklındaki için eyleme geç, Ercan Turizm şirketinin sahibi Haluk Ercan’ın başının etini yemeye başla.’ Hemen her gün tek kelime ‘PETRA’ diye mesaj çektim. Sonunda oldu.
