Sevgili Kocaeli Life dostları, size bir iyi bir de kötü haberim var…
Hazırsak, önce kötüsünden başlıyorum: Ekran kartı yanan bilgisayarımızdan kaybolan cüzdanımıza, davette topuğu kırılan ayakkabımızdan durduk yere trip atan arkadaşımıza, bir türlü gelemeyen o kargodan iki dakikayla kaçan uçağa kadar her türlü musibetin sorumlusu, başımızın püsküllü belası Merkür retrosu, geri gelmiş.
Ve şimdi de iyi haber: Neyse ki bu, her yıl üç kere tekrarlanan Merkür retrolarının sonuncusuymuş.
Yani eğer hala cep telefonunuz kırılmadı, buzdolabınız bozulmadı, ofisteki işler karman çorman olmadıysa şanslısınız; 19 Ekim’e kadar dişimizi sıkarsak, sonrası düğün bayrammış.
★ ★ ★
Şaka bir yana, şu sıra herkesin gündeminde olan Merkür retrosunun ne olduğunu merak ettim, yıldızları biraz araştırdım. Öğrendim ki aslında geriye doğru giden bir şey yokmuş. Merkür, yılın belli zamanlarında yörüngesindeki hareketini yavaşlatır, böylece Dünya merkezli bakış açısında, bizim hızımıza göre geri gidiyor gibi görünürmüş. Anlayacağınız, ciddi ciddi hayatımızı etkilediğini düşündüğümüz bu durum, bir yanılsamadan ibaretmiş.
Şöyle bir düşündüm de aslında çoğumuz hayatı, buna benzer bir yanılsamayla zorlaştırıyoruz.
Ya sürekli saatlerin çok hızlı geçtiğinden, hiçbir şeye yetişememekten ya da sıkıntılı zamanların geçmek bilmediğinden, beklenen o güzel günlerin bir türlü gelmediğinden şikayet ediyoruz… Yaşadığımız her olumsuzlukta cümleye, “Bugün biter mi, ne bitmez haftaymış, ne zaman bitecek bu yıl!” diye başlıyoruz.
★ ★ ★
Aynı Dünya’dan bakınca Merkür’ün geriye gittiğini sandığımız gibi yaşantımızda ters giden her şeyin suçunu içinde bulunduğumuz zaman diliminin uğuruna ya da uğursuzluğuna bağlıyoruz.
Oysa sadece yaşıyoruz… Ve zaman sadece kendi hızında akıp gidiyor.
Hayat bu… İşler her zaman yolunda gitmeyebilir, aksilikler üst üste gelebilir. Bazen kendi hayatımızda kimi zaman yaşadığımız topraklarda sıkıntılar olabilir. Bize düşen, suçu yıldızlara ya da zamana yüklemek değil, yaşanan her sağlıklı anın kıymetini bilmek; sorunlarla gülümsememizi kaybetmeden, küçük mutlu anları es geçmeden mücadele edebilmek.
★ ★ ★
Pandemiden dolayı yaşanan manevi, psikolojik ve ekonomik sıkıntıların açtığı yaraların henüz tam olarak iyileşmediği şu dönemde yapmamız gereken de bu… Sorunların çözümü için üzerimize düşeni yaparken, zamanın akışında iyileşmek.
Ve bizim işimiz, sizlerin hayatındaki o küçük mutlu anlara yenilerini eklemek… İşte bu yüzden, sarı sonbahara, şakacı Merkür’e, geçmek bilmeyen o zor zamanlara inat rengarenk sayfalar, keyifli konularla geldik yine.
Bir fincan kahve eşliğinde, mis gibi kağıt kokusunun içinde, zaman beş dakikalığına dursun diye…
NASIL ARANDI: #zeynepakar #ekim #kocaelilife #edito #merküreinat #ekimsayısı #yazıişlerimüdürü #köşeyazısı #köşeyazarı #güncel #gündem
Üst düzey menüsü ve sıra dışı lezzetleriyle ünü dilden dile yayılan Astakos Seafood & Grill Restaurant, her biri birer sanat eseri niteliğindeki tabaklarıyla kısa sürede çok ciddi bir müdavim kitlesine ulaşmayı başardı
Gıda mühendisi olmasına rağmen bambaşka bir alanda pırıl pırıl bir kariyer inşa eden Elif Akyıl Sevinç, kurduğu Dil Kulesi Yabancı Dil Kursları ile yabancı dil öğrenmek isteyenlere; Dil Kulesi Accademia markasıyla ise yurt dışında eğitim almak isteyen gençlere hizmet veriyor