20-04-2024 12:29

Mehmet Özden: Kaygı ve öğrenciler

   0 Kişi Yorum Yaptı   Eklenme Tarihi: 03/01/2023
.stripslashes($urun->baslik).

Gireceği üniversite sınavına 1 ay kalan bir lise öğrencisi, yaşadığı yoğun kaygı sonucu enerjisi bitmiş bir şekilde parkta oturup, kafa dinlemek istemişti. Yaşlı bir adamın yanına istemeyerek oturdu. Başka boş yer yoktu çünkü. Yaşlı adama bakmamaya çalışıyordu. “Park bugün çok kalabalık” dedi, yaşlı adam. Gülümseyerek öğrenciye döndü. Öğrenci hafif bir gülümseme ile başını salladı sadece. Yaşlı adam “biliyor musun” dedi “koşuyorsun”. Bizim öğrenci şaşırarak yaşlı adama döndü. Aklından, yaşlı adam deli veya bunamış diye geçirdi ama merak etmişti. “Nasıl yani” dedi. Yaşlı adam başını sallayarak “Koşuyorsun tam şu anda” dedi. Eliyle öğrencinin başını gösterdi ve “Bunu beden ile yapmıyorsun” dedi. “Ruhun ve aklınla yapıyorsun”. “Yo!” dedi öğrenci “öyle bir şey yapmıyorum”. Yaşlı adam “Öyle sanıyorsun” dedi. “Oturduğundan beri ayaklarını sallayıp duruyorsun. Ellerini kütletip durdun. Bir şeyleri yoğun şekilde düşünüp stres yaptığın belli”. Bizim öğrenci biraz kaygılı bir şekilde “Bunu nereden bilebilirsin” dedi. “Yoksa akıl mı okuyorsun”. Yaşlı adam öğrenciye bakarak “Hayır ben emekli öğretmenim” dedi. “Pek çok sorunlu öğrenci gördüm”. Bizim öğrenci bir anda durulmuştu. “Peki” dedi, “Koşmak ne demek?” “Akıl bir düşünce içinde boğuşurken koşar ve onu deli gibi sağa sola koşan bir canlıya benzetebiliriz.

“Peki” dedi bizim öğrenci “Ne yapmak lazım?” Yaşlı adam bastonundan güç alarak hafifçe hareket etti “Önce yavaşlamak, sonra da durmak lazım” dedi ve ekledi “Ama insanlar nasıl yapıldığını bilmez”. Çoğu insanın en büyük sorunu aslında temelde budur. Çocukluklarından beri nasıl davranacakları öğretilen çocuklara, düşüncelerini nasıl kontrol edecekleri öğretilmez. Ama anne babanı suçlama, onlar da bilmiyorlar. “Tamam” dedi bizim öğrenci “Bu nasıl yapılır?” “Çok kolay” dedi yaşlı adam “İZLEYEREK”. “Bir düşünce geldiğinde onu izle, onun tam olarak farkında ol ve asla ona katılma”.

Toplam üç adım.       

1-Düşünceyi izle

2-Farkında ol

3-Asla katılma


“Bu bazen çok zor olabilir çünkü panik ve stres halinde olabiliriz, kaygılarımızla boğuşuyor olabiliriz ama bu yöntem, bu durumlarda bile işe yarayacaktır. Sadece pes etme yeter. Eğer aklına gelen kötü düşünceyi hemen engellemeye veya yenmeye çalışırsan, onu kuvvetlendirirsin, kötü düşünceyi izle ve zayıf noktasını bekle. Yanlış anlama! Düşünmek kötü değildir. Kötü olan kontrolünde olmamasıdır.” Genç adam huzurla gülümsedi ve “Bu gerçekten harika” dedi...

***

Evet, hayatımızda en büyük yanılgımız düşüncelerimizin rastgele oluştuğu zihniyetidir. Düşüncelerimizi kontrol etmez ve yöneticinin kim olduğunu hatırlatmazsak, bir süre sonra bize büyük sorunlar açar. Yapılması gereken temelde basit ama alışkanlık haline getirmesi zaman alır. Bir gün baktığında huysuz, öfkeli ve depresyondaki insanların temel sorununun bu olduğunu göreceksin. Kaygı, siz ona katıldığınızda veya mücadele ettiğinizde varlığını sürdürebilir ama siz o düşünce ile ilgilenmez ve sadece izlerseniz, kendiliğinden bitecektir.

***

Kötü düşünceler ve kaygı, biz onları izlemeye aldığımızda giderek zayıflayacak, gereken tepkiyi bizden alamayınca sönmeye başlayacaktır. Bu yüzden kötü düşünceleri ve kaygıyı, onlarla boğuşarak değil, sakin ve zayıf noktasını bekleyerek yapın. Bu yazıda kendinizden bir şeyler bulduysanız, bilinçaltınıza ve kötü düşüncelerinize, gerçek patronun kimin olduğu ispatlama zamanı gelmiş demektir.

 

‘Kaygı yarının faresinin bugünün peynirini yemesidir’. (Samuel Smiles)

Gelecekteki her peynirinizin kıymetini unutmamanız dileğiyle.

NASIL ARANDI: #kocaeli # kocaelilife # kocaelinindergisi # kocaelidergisi # dergilik

YORUMLAR
Yaptığınız yorumlar editör onayından geçmektedir.