Merhaba arkadaşlar,

1938 Kasım’ında hakkın rahmetine kavuşan büyük Atam’ı, yani Mustafa Kemal Atatürk’ü rahmetle anarım, geçmiş kurban bayramınızı kutlarım.

Kurban dinimiz gereği çok önemli bir vecibe olmakla birlikte, kültürümüzde de önemli bir yere sahip.

Biz niyetimizi yapar, gücümüzün yettiğince kurbanımızı niyet sonrası keser, sonra ülkemizde bir hayli pahalı olan (önümüzdeki yıllarda artan dünya nüfusuyla birlikte, gerekli önlemler alınmadığında tüm dünyada da pahalılaşmaya devam edecek olan) kırmızı eti geliri az olan insanlara pay ederiz.

Burada bir çoklarımızın yanlış yaptığı bir şeye de değinmek isterim.

Pay konusunda daha cömert davranmalıyız... Kurban ettiğimiz hayvanın çoğunluk etini her zaman yiyemeyenlere vermeliyiz. Buna da paylaşmak denir. Hem Allah, cömert insanları sever, unutmayalım.

Bir diğer konu da şu:

Kurban, herkese farz değildir; sadece maddi durumu çok iyi olanların olmayanlarla paylaşması içindir.

Çevremizde taksitle kurban alanları, zar zor kira ödeyecek gibi kurban parası biriktirenleri görüyoruz. Lütfen bu hataya düşmeyelim, bırakalım kurbanı gerçekten üstüne farz olan paralı abilerimiz kesip dağıtsın. Bu gibi durumlarda piyasada lüzumsuz bir rant oluşuyor.

Gelelim bu aylardaki et bolluğundan dolayı kendi konumuza. Şimdi hiç yoksa hepimizin evinde beşer onar kilo et vardır.

Bunları güvendiğiniz ve sürekli alışveriş yaptığınız kasaplara, lütfen acele ettirmeden, gerekli bölgelerden ne çıkacağı konusunda fikirlerini alarak, küçük ücretler karşılığında parçalatalım.

Çünkü herkes bir an önce yapılsın da ben gideyim derken, zaten kurban yerlerinde karman çorman kesilen etlerin geneli kıymalık oluyor.

Kurban sonrası herkesin evinde çok et olduğu için kasaplar 2 ay kadar rahatlar. Siz onlara ne kadar uzun süre verirseniz, onlar etlerinizi en iyi şekilde şekillendirirler. Sizler de daha kaliteli etlerle evlerinize dönersiniz.

Evde yapmanız gereken ise etlerinizi kullanabileceğiniz küçük parçalar halinde dondurmaktır.

Mesela, genelde kıymalık çok olduğundan, bir kısmını köfte yapıp beşerli veya onarlı şekilde dondurabilir; sonra da yapacağınız yemek için çözdürebilirsiniz.

Çözülmeyi -18’den +2 şeklinde yapın. Et oda sıcaklığına gelene kadar bekleyin, sonra tencereye alın. Sıralamayı böyle yaparsanız eti dondurucuya attığınız ilk günkü gibi taze alırsınız.

Unutmayın, yapacağınız her yemeğin hammaddesi lezzet ve sağlık açısından çok önemlidir.

Haydi şimdi tarifimize geçelim... Bu ay size evdeki kurban etlerinden yapabileceğiniz, mevsimine uygun, çok basit ve lezzetli bir yemek tarifi hazırladım.

Kurban köftesi tarifi

Malzemeler

• 500 gr. Köftelik kıyna
• 2 su bardağı un
• 1 adet büyük boy soğan
• 2 adet yumurta
• 1 kahve fincanı pirinç
• 3 kahve fincanı su
• 1 adet yumurta sarısı
• 10-15 dal maydanoz
• 4 çorba kaşığı zeytinyağı
• Tuz ve karabiber

Yapılışı

• Kıymanın yarısını zeytinyağında hafifçe kavurun, üzerine rendelenmiş soğanı ilave edin (rendelediğiniz soğanı yıkayıp iyice sıktıktan sonra kullanmanızı tavsiye ederim)
• 2-3 dakika kavurun, ocağın altını kapatıp soğumaya bırakın.
• Pirince suyu ekleyip suyunu çekene kadar haşlayın ve soğutun.
• Soğuyan kıymalı karışımı derin bir kaba alıp üzerine kalan kıymayı, pirinci, yumurta sarısını, kıyılmış maydanozu, tuz ve karabiberi ekleyin, iyice yoğurun.
• Yoğurduğunuz harçtan ceviz büyüklüğünde parçalar alıp önce avuç içinde yuvarlayıp sonra bastırarak yassı şekil verin.
• Bu işlem bittikten sonra, köfteleri dolapta iki saat dinlenmeye bırakın (burası çok önemli)
• 2 saatin sonunda köfteleri kızartmak için unu derin bir kaba alın, 2 yumurtayı da başka bir kaba kırarak iyice çırpın.
• Dinlendirdiğiniz köfteleri önce una, sonra yumurtaya bulayıp önceden kızdırdığınız zeytinyağında, orta ateşte önlü arkalı pişirin.

Afiyet olsun.

NASIL ARANDI: #serkan yeşildağ # yemek # kurban eti # köfte