Biorezonans, her şeyin titreşim ve enerjiden meydana geldiği fiziksel gerçekliği üzerine; canlılardaki frekansları da kullanarak yapılan çalışmaları ifade eder. Bu enerji ve frekansları kullanan cihazlara da ‘biorezonans cihazları’ denilir.
Biorezonans cihazları, vücudun kendi rezonanslarını (salınımlarını) kaydedebilen, analiz edebilen, düzeltebilen ve ardından düzenlenmiş salınımları insan vücuduna geri verebilen cihazlardır. Bu cihazlar aslında, 4 bin yıllık geçmişi bulunan akupunkturla ilgilenen bilim adamları tarafından, 1900’lü yılların başında kuantum fiziğiyle ilgili gelişmeler sonucunda geliştirilmiştir.
Bilgi, elektromanyetik niteliktedir ve frekanslar ya da başka bir deyişle fotonlar şeklinde taşınmaktadır. Vücuttaki meridyenler üzerinde akan elektromanyetik frekanslar ile dışarıdan verilen frekans arasında rezonansın gerçekleşmesi, beraberinde vücutta elektromanyetik anlamda bir değişimi getirir. Vücuttaki meridyenler üzerinde akan elektriksel bilgi, akupunkturda da bilinen eski bir bilgidir.
Kuantum fiziği tarafından baktığımızda madde = enerjidir ya da daha doğrusu, madde enerjinin bir görüntüsü ya da formudur. Bu bilgi şu anda karşımızda duran kuşku götürmez bir bilimsel gerçekliktir.
Maddenin teorik yapı taşlarından olan elektron, aynı anda hem parçacık hem de dalga yapısındadır. Yani elektron aynı anda hem maddesel bir birim gibi davranır hem de dalga (frekans) yapısı taşır.
Rezonanslar yani titreşimler, özellikle elektromanyetik rezonanslar, fiziksel sağlık için büyük önem taşır. İnsanların, hayvanların ve hatta bitkilerin sağlığı, her bir somatik hücre ve her bir organ tarafından oluşturulan bu spesifik rezonansların bozulmadan kalmasına bağlıdır.
Sadece tüm enstrümanları doğru akort edildiğinde uyum içerisinde performans sergileyebilen bir senfoni orkestrası gibi insan vücudu da rezonansları ve elektromanyetik frekansları doğru ve doğayla uyumlu olduğunda ideal bir şekilde çalışır.
Biorezonans, bütünsel bir tedavi metodudur; diğer bütünsel tedavi metotlarında olduğu gibi hastalığı değil hastayı ele alır. Bu metoda göre hastalığın bir oluşum süreci ve hastalık şartlarının oluşması gerekmektedir. Bunu bir bardağa benzetecek olursak; bardağın alt kısmında genetik nedenler, üzerinde çevresel faktörler, en üstünde de çözümlenmemiş iç çatışmalar değişik oranlarda bardağı doldurabilir.
Yaşanan ani bir travma, şok, kronik üzüntü bardağın taşmasına sebep olur ve hastalıkların başlamasını tetikleyebilir. Biorezonans tedavisi modern tıpla birlikte rahatlıkla uygulanabilir. Birbirine ters etki oluşturmaz, aksine birbirini destekleyici etki yaratır.
Tüm bu bilimsel gerçeklikler ve yapılan çalışmalardan elde edilen olumlu sonuçlar neticesinde, biorezonans tüm dünyada yaygın olarak kullanılan tamamlayıcı tıp yöntemidir.
NASIL ARANDI: #dr. fatih güray # biorezonans # sigara # alkol # sağlık # tedavi # doktor
