-Kendinizden ve kariyer yolculuğunuzdan kısaca bahseder misiniz?
1986, İzmit doğumlum. Evliyim ve 2 çocuk annesiyim. Trakya Üniversitesi Radyo ve Televizyon bölümü mezunuyum. Mezun olduktan sonra kısa bir süre İstanbul’da ulusal bir kanalda çalıştım, sonra İstanbul’da yaşamanın bana uygun olmadığını anlayınca şehrime geri döndüm. 2008 yılında A Plus Reklam’a, reklam danışmanı olarak işe alındım. 2010 yılı başlarında görevime reklam koordinatörü olarak devam ettim. Uzun bir süre çalıştığım bu firma benim bir parçam olmuştu ve 2014 yılında eşimin de desteği ile şirketi ortağım Hüseyin Kayacı ile birlikte devraldık. Çalıştığım iş yerinin patronu olmuştum ama çalışma hayatımda çok bir şey değişmedi. Daha önce ne yapıyorsam, yine aynı hırs ve azimle durmadan çalıştım, çok emek harcadım. Yılların katmış olduğu tecrübeyle işimizi daha yukarıya taşımak, yenilikçi ve yüksek memnuniyet bizim vazgeçilmezimiz oldu. Bu doğrultuda 2020 yılında Tardu Reklamcılık A.Ş ‘yi kurarak kurumsal yapımızı daha sağlam bir hale getirdik. İşin özü, bence kariyer dediğimiz şey tam olarak verdiğiniz emek ve efor ile alakalıdır. Beni tanıyanlar bilir, işime aşığımdır. ☺
-Bugün sahip olduğunuz başarıyı elde etmek için neyi farklı yaptınız? Bu yolda aldığınız en büyük risk neydi?
Aslında özel bir formül yok ☺ sadece işimi ve çalışmayı çok seviyorum.
Hayatımın hiçbir evresinde çalışırken saate bakanlardan olmadım.
Hep çalıştım. İyi bir araştırmacıyımdır. Firmalarımın hedeflerini belirlemek ve ihtiyaçlarına yönelik çözümler sunmak, sanırım başarıyı kendiliğinden getirdi. Tabii karşılıklı güven, bunun en önemli kuralı. Geçmişten bugüne, aldığım en büyük risk müşteri kaybetme riski oldu. Müşteriyi kaybetme ihtimalim olsa dahi olmaması gereken hiçbir şeye ‘olur’ demedim.
-Kariyerinizin bir ‘dönüm noktası’ var mı?
Kariyerimin dönüm noktası var tabii hatta bu nokta üniversite tercihlerimden başlıyor. Liseden yabancı dil bölümünden mezun olduğum halde farklı bir bölüm araştırdım ve bitirdiğim bölümle hiç alakası olmayan bir tercih yaptım. Bu tercih hayatımı, kariyerimi etkiledi. İyi ki de öyle olmuş.
-Sizce ‘güçlü kadın’ kimdir? Siz, gücünüzü nereden alıyorsunuz?
Çok samimi söylemek gerekirse, kesinlikle kadınların hepsi güçlüdür.
Mesleğim, iletişim ve insanlarla çok fazla etkileşim halindeyim. Öyle hikayeler duyuyorum ki etkilenmemek mümkün değil. Kadınlar tek başlarına çok güzel işler yapıyor. Dolayısıyla güçsüz kadın yoktur belki gücünün farkında olmayan kadın olabilir.
-İşinizle ilgili kendinizi en güçlü hissettiğiniz an hangisiydi?
İşimle ilgili kendimi her an güçlü hissediyorum ☺ Bildiğiniz konu hakkında her zaman güçlüsünüzdür.
-Kendinizi güçsüz hissettiğiniz zamanlar oldu mu? Bu duygunun üstesinden nasıl geldiniz?
Özellikle satışçılar iyi bilir. Bazı dönemlerde bir gün bile iş olmazsa hemen içimizi tedirginlik dolar. Benim de böyle dönemlerim oldu durumu akışına bırakarak üstesinden geldim. İş konusunda azimliyim fakat hırslarım yok.
-Yeniden başlama şansınız olsa geri dönüp neyi değiştirmek isterdiniz?
Yaptığım fedakarlıkları bir gözden geçirirdim sanırım ☺
-Yarının güçlü ve başarılı kadınlarına nasıl bir mesaj vermek istersiniz?
Korkularını ortadan kaldır, risk al, sen çok değerlisin bunu bil ☺
NASIL ARANDI: #8 mart dünya kadınlar günü # kocaeli life # ayşen çelebi # kocaeli # a plus reklam