Kendinizden ve kariyer yolculuğunuzdan kısaca bahseder misiniz?
1980 yılında Kocaeli’de doğdum. İlk, orta ve lise öğrenimimi Kocaeli’de tamamladım. Karadeniz Teknik Üniversitesi Mühendislik Fakültesi’nden 2004 yılında Jeofizik mühendisi olarak mezun oldum. İstanbul ve Kocaeli’de planlama mühendisi, satın alma mühendisi gibi pozisyonlarda çalıştım. 2012 yılında iş sağlığı ve güvenliği hizmeti veren Üçgen OSGB’yi kurarak, iş hayatında kadın girişimci olarak yer almayı seçtim. Kurucusu olduğum Üçgen OSGB, 10 yılı aşkın süredir hizmet verdiği sektörde güvenilir bir marka olmayı başardı. Üçgen OSGB işletmesini çalışma arkadaşlarımla birlikte başta Kocaeli, İstanbul, Sakarya ve Bursa’da hizmet veren bir kuruluş haline getirdik.
Kadınların birbirini desteklemesi gerektiğine inanan bir sosyal girişimci olarak 2017 yılında Kocaeli İş Kadınları ve Yöneticileri Derneği (KOİDER)’ni şehrin değerli iş kadınlarıyla bir araya gelerek kurduk. O tarihten bu yana beş yılı aşkın süredir kurucu başkanı olduğum KOİDER’in yönetim kurulu başkanlığı görevini yürütüyorum. ‘KOİDER Ailesi’ olarak tanımladığım bu kıymetli birliktelikte kadının sosyal, kişisel ve ekonomik olarak güçlenmesi, hedefi doğrultusunda ilerleyebilmesi için liderlik yapıyorum.
Gelelim en sevdiğim kısma. Evli ve bir kız çocuğu annesiyim :)
Bugün sahip olduğunuz başarıyı elde etmek için neyi farklı yaptınız? Bu yolda aldığınız en büyük risk neydi?
Hayatta genel olarak ne istediğimi bildiğimi düşünüyorum. Başarı aslında bir sonuç. Herhangi bir işi yaparken tamamen ona odaklanıyorum diyebilirim. Her ne olursa olsun yaptığım işin sınırlarını kişisel değerlerimle belirlerim. Neticeye ulaşmak için azimle çalışırım. Bugün sahip olduğum başarıda farklı yaptığım şey sanıyorum ki geçirdiğim zorlu süreçlerde vazgeçmek yerine krizi yönetmeyi tercih etmek oldu. Akıl, mantık ve sağduyu ile yürütülen işlerde başarı bir sonuç olarak karşımıza çıkar. Benim hayatımdaki yansıma da böyle oldu.
Risk konusuna gelirsek; girişimcilik ekosistemine dahil olmayı istemek doğası gereği kendi içerisinde risk içeriyor zaten. Risk yönetimini bilmek, proaktif yaklaşımlarda bulunmak çok önemli, başarıyı direkt olarak etkileyen faktörlerden biri. Üçgen OSGB olarak riskleri tespit etmek, önemlerle ilgili çözümler üretmek işimizin önemli bir parçası. Yani işimizin içinde de girişimcilik ruhunun gerekliliklerinde de risk almak var.
Kariyerinizin bir ‘dönüm noktası’ var mı?
Kariyerimde bir değil birden çok dönüm noktası var. Aldığım eğitim, kişisel yeteneklerim ve almaya cesaret edebildiğim riskler, kariyer basamaklarımdaki dönüm notalarını en çok etkileyen faktörler. Kariyer bir yolculuk, bu yolculukta vazgeçmemek ve mücadeleci olmak bizi bir sonraki noktaya taşıyor ve kariyerimizdeki dönüm noktalarını oluşturuyor. İş hayatında çalışan olmaktan vazgeçip girişimci olmaya karar vermek kariyerimdeki en önemli kritik dönüm noktalarından bir tanesi.
Girişimcilik bir ruh hali. Bu karakteristik düşünüş biçimine sahip olunca kariyerimdeki ikinci dönüm noktası, sosyal girişimcilik olarak tanımladığım KOİDER (Kocaeli İş Kadınları ve Yöneticileri Derneği)’in kurucu başkanı olmak diyebilirim.
KOİDER birbirinden güçlü girişimci kadınlardan oluşan bir dernek. Buna vesile olmaktan ve kurucu başkanı olmaktan çok gurur duyuyorum ve hep çok gurur duyacağım.
Sizce ‘güçlü kadın’ kimdir? Siz, gücünüzü nereden alıyorsunuz?
Güçlü kadın, kendi değerlerine, yeteneklerine, fikirlerine ve hayallerine inanan, bunları gerçekleştirmek için mücadele eden ve bu süreçte karşılaştığı zorluklara rağmen pes etmeyen kadındır. Güçlü kadın, kendi kendine yeten, özgüvenli, bağımsız ve sorumluluk sahibi bir bireydir. Ayrıca, kendisi kadar diğer kadınların da güçlü olması için çalışan, onları destekleyen ve özgürlükleri için mücadele eden bir kadındır.
Gücümün kaynağına gelince; bir kız çocuğum var, onun ve diğer tüm çocukların iyi bir geleceği olmasını istiyorum. İyi eğitim almasını, demokratik ve özgür bir ülkede yaşamasını, düşüncelerini özgürce dile getirebilmesini, insanlara ve doğaya saygılı olmasını, kadınların değer üretebildiği ve değer gördüğü bir dünyada yaşamasını istiyorum. Bütün bu çabamın temelinde bu istekler yatıyor. Bunun dışında sevgili eşimin hayatımdaki desteği gerçek anlamda beni daha güçlü kılıyor. Dönüyorum, anneme ve babama bakıyorum; birçok anne baba gibi hayatları boyunca doğru, dürüst insan olmak ve bizi öyle yetiştirmek için uğraşıp didindiklerini görüyorum ve örnek alıyorum. Durum böyle olunca geçmişten gelen öğretilerimiz ve gelecekle ilgili isteklerimiz doğrultusunda gücümüzü bizi biz yapan her şeyden yani kendimizden alıyoruz.
İşinizle ilgili kendinizi en güçlü hissettiğiniz an hangisiydi?
Bir gün ticari hayatın üst düzey yetkilileriyle toplantıdaydım, kendimi tanıtırken şirketimden de bahsettim. Ticaret hayatında oldukça aktif olan, daha önce birebir tanışmadığım bir beyefendi ‘Ben, Üçgen OSGB’yi biliyorum, piyasada işini iyi yapmasıyla anılan bir firmasınız’ dediğinde, inanılmaz mutlu olmuş ve kendimi çok güçlü hissetmiştim. İnsanın işini iyi yapıyor olması ve bunun bir başkası tarafından ifade ediliyor olması oldukça gurur verici ve güçlü hissettiren bir şeydi benim için.
Kendinizi güçsüz hissettiğiniz zamanlar oldu mu? Bu duygunun üstesinden nasıl geldiniz?
İlk zamanlar işler yolunda gitmediğinde çok üzülürdüm, stres seviyem artardı, biraz da güçsüz hissederdim. Mesela bir işi alamadığımda, çok çaba sarfettiğim için o işin olmaması beni üzüyordu. Sonra fark ettim ki bazı şeylerin benimle ilgisi yok. Bazen bir işin olmaması da çok hayırlı olabilirmiş. Yaşadığım tecrübeler bunu öğretti. İşlerin yolunda gitmesini sağlayacak sistemler oluşturduğumu düşünüyorum. Tabii ki değişken faktörlerin olduğu tüm alanlarda problemler olabiliyor. Burada mühendis olmanın, sonuç odaklı bakış açısının konforunu yaşıyorum açıkçası. Bir sorun oluştuğunda soruna değil çözüme odaklanıyorum, mutlaka B planlarını hazırda tutarak süreçlerimi kontrol ediyorum. Kendime ‘Sen elinden geleni yaptın artık durum akışta’ deyip, kabullenerek ilerliyorum.
Yeniden başlama şansınız olsa geri dönüp neyi değiştirmek isterdiniz?
Herkesin hayatında belki değiştirmek isteyeceği bazı şeyler vardır. Ancak, geçmişteki hatalarımızdan ve yaşadığımız zorluklardan ders alarak, gelecekte daha iyi kararlar almak için daha bilinçli olabiliriz. Önemli olan, hayatta karşılaştığımız engellerle başa çıkmak için cesaretimizi ve kararlılığımızı koruyarak, gelecekteki olası hatalardan ders çıkarmak ve daha iyi bir yaşam için mücadele etmek.
Yarının güçlü ve başarılı kadınlarına nasıl bir mesaj vermek istersiniz?
Yarının güçlü ve başarılı kadınlarına şöyle bir mesaj vermek isterim:
Sevgili kadınlar, hayatınızda başarılı ve güçlü olmanın sadece cinsiyetinizle ilgili değil, hayalleriniz, yetenekleriniz, çabalarınız ve kararlılığınızla ilgili olduğunu unutmayın. Kendinize inanın ve hayallerinizi gerçekleştirmek için azimle çalışın. Başarısızlıklarınız sizi yıldırmasın, aksine güçlü kılsın. Kendinize, yeteneklerinize ve gücünüze güvenin, her zaman kendinizi geliştirme yolunda ilerleyin. Sizlerin başarıları, geleceğin kadınları için ilham kaynağı olacak ve daha güçlü bir toplumun temelini oluşturacaktır.
NASIL ARANDI: #8 mart dünya kadınlar günü # kocaeli life # nilgün yılmaz # kocaeli # koider
