FOTOĞRAFLAR: İSMAİL HAKKI TİMUÇİN
Asıl mesleği televizyonculuk olmasına rağmen evliliği nedeniyle geldiği Kocaeli’de, bambaşka bir alanda kısa sürede markalaşmayı başarmış, çok özel bir kadın… Tuğba Ciğerdelen.
Ruhundaki üretme aşkı ve enerjik yapısıyla hiç tanımadığı bir kentte risk aldı, daha önce yapılmayanı yapmak için kolları sıvadı ve ilimizin kişiye özel VIP hizmet veren ilk sağlıklı yaşam merkezi Hunza Camp’ı hayata geçirdi.
Sağlık-spor-güzellik alanında pek çok dalı aynı çatı altında birleştirerek fark yaratan Tuğba Ciğerdelen, “Eğitimim ve tecrübem bambaşka bir alanda olmasına rağmen bu sektöre adım atmak başlı başına bir riskti. Hunza Camp’ın kısa sürede bir marka haline gelmesinde aldığım sayısız eğitimin, yorulmak nedir bilmeden çalışmamın ve kurduğum profesyonel ekibin büyük payı var” diyor.
‘Başarı’ sizin için neyi ifade ediyor?
Hunza Camp’ı kısa zamanda pandemi ve ekonomik krizlere rağmen marka haline getirebildim. Sektörde dördüncü yılım, yaptığım işe ayrı bir soluk getirdim, farkındalık yarattım, artık ‘markayım’ diyebilirim. Kurumlar bir bütün olmak zorunda olduklarını; diyet, spor, meditasyon, yoga gibi dalların birbirinden ayrılmaması gerektiğini; kilo almak ya da vermek için önce ruhumuzun hazır olup bedenimizi sporla geliştirebileceğimizi öğrendiler. Ne mutlu bana ki yaptığım iş taklit edilip sloganlarım kullanılıyor. İşte, başarı bu bence.
Bugün sahip olduğunuz başarıyı elde etmek için neyi farklı yaptınız?
Cilt bakımından zayıflama aletlerine, spordan diyetisyene tüm dalları tek bir çatı altında toplamayı başardım. Bedenimizi bir bütün olarak değerlendirdim. Danışman hekimimizin engin tecrübelerine dayanarak, aradığınız ve ihtiyaç duyduğunuz tüm dalları bir araya getirdim. Danışanlarımıza kaliteli hizmet sunabilmek için ekibim çok çalışıyor. Hijyenimiz, güler yüzümüz ve gelen kişinin, kendini evinde gibi rahat hissedip, dinlenip çıkabiliyor olması sektördeki farkımız.
İş hayatına bugün başlıyor olsaydınız, ‘asla yapmazdım’ dediğiniz şey nedir?
‘Asla yapmazdım’ dediğim bir durum olmadı, olacağını da zannetmiyorum. Yaptığım, yaptığımız her hata bize tecrübe olarak geri döndü. Dersler aldık, sonuçlar çıkardık, işimizi ve kendimizi geliştirmek için tecrübe edindik.
Bugüne kadar işinizle ilgili aldığınız en büyük risk neydi?
Aslında, benim için bu iş başlı başına riskti. Eğitim alanım bambaşka, tecrübem bambaşka, deneyimlerim ve gözlemlerim bambaşkaydı. Ben spikerim, işim haber sunmak, program sunmak. Asıl işim, okuduğum okul, tecrübelerim hep televizyon sektörüyle alakalı. Evlenip Kocaeli’ye yerleşince kendi mesleğimi yapmak imkansız oldu. Evde oturmak da benim ruhumdaki bir insan için imkansızdı. Mutlaka sevebileceğim, eğlenebileceğim, sohbet edebileceğim, insana dokunabileceğim bir iş Yapmalıydım. Hunza Camp Sağlıklı Yaşam Merkezi, tam istediğim gibi oldu. Her gün yeni insanlar tanıyorum. Bir şeyler paylaşıp derin sohbetler ediyorum. Öğreniyorum, bilgileniyorum, farklı hayatlar tanıyorum. 7’den 70’e herkesle sohbet edip torunlarıma anlatacağım anılar biriktiriyorum.
İşler yolunda gitmediğinde, kendinizi nasıl motive edersiniz?
Dans ederek ve spor yaparak stresimi atarım. Bedenim yorulurken kafam daha hızlı çalışır, çözümler üretirim. Ne olursa olsun çözülmeyecek problem yoktur. ‘Yapabilirim’ dediğin anda, 100 milyar sinir hücren senin için hedefe odaklanmaya başlar. Behçet Necatigil’in muhteşem cümlesi aklıma gelir: “Her şey sende başlar, sende biter. Yeter ki yürekli ol, tükenme, tüketme. Hep hatırla... Çaresizseniz, çare sizsiniz”
Bir kadın olarak iş hayatında karşılaştığınız en büyük zorluk neydi? Nasıl aştınız?
Kadın olarak, iş hayatımda hiç çok zorlandığım, ‘aman tanrım!’ dediğim ya da kariyer savaşında ezildiğim bir zaman olmadı hatta kadın olmanın avantajlarını çok kullandım. Beni tek zorlayan, resmi kurumlar. Bizim işimizin en zor kısmı resmi kurumlardır. Diğer işlerdeki gibi bir kere izin almakla olmuyor, her yıl yeterliliğinize bakılıyor. Kurum kurum gezmeye aralık ayında başlarsınız, tüm evraklarınızı hazırlarsınız, sunarsınız, denetimlere girersiniz, yeterlilik belgenizi alırsınız. Bağlı olduğum kurum sayısı çok fazla. İkinci kademe pilates eğitmenliğin, cilt bakımı, kuaförlük hijyen gibi pek çok alanda toplam 47 belgem var. Çıraklık, ustalık ve usta öğreticilik belgelerim var. Durmadım, çalıştım çalışmaya da devam ediyorum. Ekibim de kendi alanlarında usta isimlerden oluşuyor ve belgeleri tam. Eğitimleri hala devam ediyor. Biz gelişmeyi, her kursa katılıp kendimizi, bilgimizi yenilemeyi seviyoruz. Resmi kurumlara böyle donanımlı gidince işler çözülüyor ama yine de her yıl yoğun bir evrak işimiz oluyor.
İşinizle ilgili olarak, birisiyle 1 saat sohbet etme şansınız olsa, bu kişi kim olurdu? Neden?
Betül Mardin hayatımın kadını. Zekasına hayran olduğum canım hocam… Bir saat yeter mi sizce? Bence asla yetmez günler haftalar aylar lazım. Antrenör, Desert Ultra Maraton Koşucusu Seda Nur Çelik de efsane bir kadın. İşine ve spora aşık bu harika kadınla birlikte vakit geçirmek, sohbet etmek nasip oldu. Yarışlarda yaşadığı anılarını dinlemek, meslek hakkında bilgilenmek, onun öğrencisi ve bir ‘Çelik kadını’ olmaktan gurur duyuyorum. Bir de Laruga Glaser (Ashtanga) var… Yoga uzmanı, muhteşem bir kadın. Kendisinin online derslerine katıldım, inanılmazdı. Lastik gibi vücuduna hükmedişi, bilgisi, tecrübesi, düşünceleri ve yaptığı sporla beni büyüledi.
İş yaşamınızdaki mottonuz nedir?
Her şeyden önce sağlık!
Çocuğunuz, sizinle aynı işi yapmak istediğini söylese, ona vereceğiniz en önemli nasihat ne olurdu?
İstiyor zaten. Yaptığım iş çok eğlenceli ve Hayriye’min en büyük isteği de çok iyi bir yoga eğitmeni olup Hunza Camp’ın başına geçmek. Ona en önemli nasihatim ise şu: Ne yaparsan yap, işini iyi bil. Hiçbir işi küçümseme. Patronculuk oynamak kolay ama patron olmak zor. İş arkadaşlarının dertlerini dinleyip, onlarla arkadaş olmalı ama işveren-çalışan çizgisi de korunmalı. Benim işimin detayı çok. Her bir dalın ayrı eğitimleri ve sahip olunması gereken belgeleri var. Danışanlarımıza yardımcı olmaya çalışırken kurduğumuz her cümlenin önemini bilmek gerekiyor çünkü onlar size güvenip teslim oluyorlar. Sizin bilgi eksikliğiniz, kişide güvensizlik yaratır. Bol bol okumalı, entelektüel olmalı, yaptığınız işi severek yapmalısınız. Çalışanlarınızın ve sizin mutluluğunuz, işin temelini oluşturur.
NASIL ARANDI: #tuğbaciğerdelen #hunzacamp #kurucusu #televizyonculuk #riskalmak #başarı #motto #tecrübe #başarılıkadın
