Kendinizden ve kariyer yolculuğunuzdan kısaca bahseder misiniz?
Genç bir girişimci olarak ŞAH Medya ve Baskı Merkezi’nin sahibiyim. Halkla ilişkiler ve reklamcılık mezunuyum, aynı zamanda halkla ilişkiler alanında uzmanlığım mevcut. Bugün ise her gün aynı heyecan ve tutkuyla başladığım işimin başarılarla dolu serüveninin yolcusuyum.
Bugün sahip olduğunuz başarıyı elde etmek için neyi farklı yaptınız? Bu yolda aldığınız en büyük risk neydi?
Bugün sahip olduğum başarının en temel kaynağı, en başından beri ‘erken kalkan erken yol alıyor’ mantığını hayatımın merkezine yerleştirmek. Böylece daha sorumlu ve inançlı biri haline geliyorsunuz. Tabii önce hayattaki hedeflerimi belirledim, olumlu-olumsuz her şeyden dersler çıkarmaya çalıştım ve hiç bahane üretmedim. Başarılı olmak için aldığım en büyük risklerden biri ise mükemmeliyetçi olmayı bırakmaktı çünkü mükemmeliyetçi olmanın başarının önündeki gizli engellerden biri olduğuna karar verdim. Bazen hayatı akışına bırakmak gerekiyor.
Kariyerinizin bir ‘dönüm noktası’ var mı?
Elbette var, işe başladığım andan itibaren her şeyin yolunda gittiğini görmek benim kariyerimin pozitif anlamda en etkili dönüm noktasıydı. Satışını yapmaya başladığım ilk ürün ülkemizde henüz hiç bilinmemesine rağmen aynı ay içerisinde binlerce kişinin tercihi oldu. Bu şekilde başlayan bir yoldan geri dönmeyi asla düşünmezsiniz.
Hepimizin hayatında kaybettiğimiz anlar veya başarısızlıklar vardır. Kaybedince bundan ders çıkarmayı ve yeniden ayağa kalkıp, devam etmeyi bilmemiz gerekiyor. Kaybedenler de kazananlar gibi ortak özelliklere sahiptir. Bazıları kaybederken başkalarına zarar verir, bazıları ise sadece kendine. Bazıları büyük kaybeder, bazıları her gün ufak kaybeder. Bazıları kaybettiğini bilmez, bazıları bunun çok farkındadır. Bazıları kaybetmeyi bir tutku hatta bir bağımlılık haline getirir. “Başarı hep şanstır. İnanmıyorsanız başarısızlara sorun” demiş Bernard Shaw. Başarısızlıklar olmadan başarılar olmuyor. Gece ve gündüz gibi… Ortak dinamikler olduğunu düşünüyorum.
Sizce ‘güçlü kadın’ kimdir? Siz, gücünüzü nereden alıyorsunuz?
Gördüğümüz güçlü kadınların kaçı yaradılıştan güçlü, kaçı hayatın içinde tek başına dimdik olmaya mecbur bırakılmıştır acaba? ‘Güçlü kadınlar, başka insanlar üzerinden kendilerini değerlendirmezler, kendi değerlerini kendileri biçerler’, gücümü bu cümleden aldım hep.
İşinizle ilgili kendinizi en güçlü hissettiğiniz an hangisiydi?
İşimle ilgili kendimi en güçlü hissettiğim an, kendi oluşturduğum markama marka tescili aldığım an oldu çünkü artık bir marka sahibi olmuştum!
Kendinizi güçsüz hissettiğiniz zamanlar oldu mu? Bu duygunun üstesinden nasıl geldiniz?
İlginç gelebilir ama kendimi hiçbir zaman güçsüz hissetmedim. İş stresi bazı zamanlar insanı mutsuz edebiliyor ama bu güçsüz olduğunuz anlamına gelmiyor. İşteki rakiplerimize karşı ‘siz bizim rakibimiz olamazsınız, olsanız olsanız yaptığımız işlere seyirci olursunuz’ sözü ile her şeyin üstesinden geliyoruz.
Yeniden başlama şansınız olsa geri dönüp neyi değiştirmek isterdiniz?
Yeniden başlama şansım olsa neyi değiştirirdim? Kapitalizmi yok etmeye çalışır, yeni bir sistemle tüm insanlığa adaletli bir dünya hediye etmek isterdim.
Yarının güçlü ve başarılı kadınlarına nasıl bir mesaj vermek istersiniz?
Başarılı biri olmaya değil, değerli biri olmaya çalışın. Başarı, egoya yakındır, sevgi ise değere yakındır. Kendine güvenen kadın yürüdüğü yerde iz bırakır. Bir yere kendin olmaya gidersen orada izin kalır, senden öncekinin yerini doldurmaya gidersen, yolun sonunda dolduramadığın boşluğun sende izi kalır. Kendinize güvenin ve kendiniz için hareket edin. Taklit, başarısızlık ile eş anlamlıdır. Her şey ters gittiğinde güçlü olmaya inanıyorum. Mutlu kadınların en güzel kadınlar olduğuna inanıyorum. Herkese saygı ve sevgilerimi sunuyorum.
NASIL ARANDI: #8 mart dünya kadınlar günü # kocaeli life # şevval oruç # şah medya ve baskı merkezi
