NLP ile 6 ayda anadiliniz gibi İngilizce konuşun

0 Kişi Yorum Yaptı Eklenme Tarihi: 07/09/2021

Khany Saydam, Değirmendere’de açtığı TEIOC Dil Okulu’nda NLP kodlama tekniğini kullanarak 6 ay gibi kısa bir sürede yabancı dil öğretiyor

RÖPORTAJ: TİLBE GÜN

FOTOĞRAFLAR: İSMAİL HAKKI TİMUÇİN

Değirmendere’de yaklaşık bir yıl önce açılan TEIOC Dil Okulu farklı bir teknikle yabancı dil öğretiyor. Türk asıllı Amerikan vatandaşı Khany Saydam tarafından kurulan TEIOC Dil Okulu’nu diğerlerinden farklı kılan NLP kodlama tekniğiyle dil eğitimi vermesi. Öğrencilerine 6 ay gibi kısa bir sürede anadili gibi İngilizce öğrettiklerini söyleyen Saydam, dil eğitimi dışında NLP kodlama tekniği eğitimi verdiklerini de söylüyor. TEIOC Dil Okulu’nu daha yakından tanımak amacıyla Khany Saydam’la sizleri baş başa bırakıyoruz.

Sizi tanıyabilir miyiz?

Ben Khany Saydam. Liseyi İzmir’de bitirdikten sonra UCLA California Üniversitesi’nde siyasal bilimler okudum. Aynı üniversitede NLP (Neuro Linguistic Programming) kodlama tekniği üzerine uzmanlık eğitimi aldım, o dönem Hollywood oyuncularından Mel Gibson’a NLP tekniğiyle Aramice dersi veren Yona Sabar ile tanışma fırsatı buldum. Yona Hocamın ‘insanın özgürlüğü bilinçaltında gizlidir’ sözü beni çok etkilemiş olacak ki NLP uzmanlığı yapmaya başladım.

Peki, Türkiye’ye dönmeye nasıl karar verdiniz?

İki yıl önce Amerika’dan tatile geldiğimde insanların mutsuzluğu, yaşadıkları ülkeden çekip gitmek istemeleri beni çok etkiledi. Türkiye’de kalıp memleketim için bir şeyler yapmak istedim çünkü dünya sahnesine çıkarken sahip olduğum bütün değerleri bana bu topraklar verdi. Bu yüzden dönmeye karar verdim. ‘Aldığım eğitimleri ve birikimlerimi, burada beni beslemiş olan topraklara şimdi ödeme zamanı’ diyerek, gerçek manada kolları sıvadım. Ülkeme döndükten sonra Afyon Kocatepe Üniversitesi’nde ve İzmir’de doçent unvanı almak isteyen adaylara NPL kodlama tekniğiyle İngilizce eğitimi verdim. Bir yıl önce de TEIOC (The English Institue of California) Dil Okulu’nu kurdum. MEB’e bağlı kurumumuzda uluslararası geçerliliği olan sertifikalar veriyoruz.

Hocam, öncelikle NPL kodlama tekniği hakkında biraz bilgi verir misiniz?

Açılımı Neuro Linguistic Programming olan NLP’yi biraz Türkçeleştirirsek ‘Nörolojik Dille Programlama’ diyebiliriz. Şöyle açıklayayım; yaptığımız her davranışın ve düşüncelerimizin kaynağı sinir sistemimizdir. Sinir sistemimize verileri taşıyan şey ise beş duyumuzdur. Beş duyumuzla algıladığımız şey bizi manipüle etmeye yatkın olduğu için manipülasyona engel olamayız fakat bilincin uyanışıyla buna teslim olmamayı öğreniriz. Mesela öğrendiğiniz yeni bir dili konuşurken panik ve heyecan ya da korku oluyorsa, siz bu düşüncelerin oluşturduğu manipüle olmuş duygulara teslim olduğunuz için o dili konuşamazsınız. NLP kodlama tekniğinde teslim olduğunuz şeyin farkına varıyorsunuz. Devreye irade giriyor; paniğe, korkuya ya da ‘bana gülecekler’ duygularına teslim olmuyorsunuz. Şöyle ki parmağınızı elektrik prizinin içine koyarsanız sizi çarptığı için elektriğe kızamazsınız çünkü o irade size ait. Bu teknikte NLP’nin L’sini yani nörolojinin dilini öğrenip kendi özümüzle de anlaşmayı keşfediyoruz. Burada aslında öğrendiğimiz şey aklımızın dili oluyor. O zaman özgür iradeyle elini koyduğun elektrik prizinde çarpıldığında elektriğe kızmanın yanlış bir şey olduğunu, sorumluluğu alıp sana düşünsel alandan gelen şeyin bir manipülasyon olduğunun farkındalığı oluşuyor.

Khany Hocam, sizin dil eğitiminizi farklı kılan nedir?

Biz sadece dil eğitimi vermiyoruz, bu eğitimleri NLP kodlama tekniğiyle veriyoruz. Biz kendimizi daha çok NLP merkezi olarak görüyoruz. NLP kodlama tekniğine destek veren 3 anahtarımız var. Birincisi Imagination (hayal gücü), ikincisi Intonation (konuştuğunuzda kelimeye verdiğiniz duygu tonu) ve üçüncüsü de Repetetion (tekrar). Çünkü bilinçaltı tekrarı olan bir şeyi asla unutmaz.

Kurum açmak için Değirmendere’yi seçmenizin özel bir nedeni var mı?

Bu bölgeyi California Üniversitesi seçti. Burayı Kocaeli’ye değil de İstanbul’a bağlı bir ilçe gibi görüyor. O yüzden Değirmendere pilot bölge seçildi. Butik eğitimde küçük yerlerin etkisi daha büyük oluyor. Öğrencilerimizle birebir ilgileniyor, her birine daha fazla vakit ayırabiliyoruz. Bizim için önemli olan öğrencilerimize kaliteli zaman ayırmak.

6 ayda dil öğrettiğinizi söylüyorsunuz. Bu çok iddialı değil mi?

Evet, bütün seviyeleri 6 ayda tamamlıyoruz. Bunun iddiası da şuna dayanıyor; bir şeyin uzun sürmesi onun daha kaliteli olduğu anlamına gelmez. Önemli olan doğru yolu izlemek. Zamanı doğru kullanarak sonuç odaklı eğitim veriyoruz. Bu bölgede; Erasmus öğrencileri ya da yabancı ülkede çalışmak isteyen askerlerimiz var, kısıtlı zamanda dil öğrenmek istiyorlar. Aslında bilinçaltı kodlaması yaptığımız için süreyi kısaltabiliyoruz. Kısa sürede dil öğretiyor olmamız öğrencilerimize büyük zaman kazandırıyor.

Biraz da eğitim sisteminden bahsedelim.

Bizde kurs sistemi yok. Kurs sistemleri A-1, A-2, B-1, B-2, C-1, C-2 şeklinde olur ve bir kurun bitmesi 2 ayı alır. Biz 2 kuru 1 seviyenin içerisinde veriyoruz ve soruları dahi alternatif cevaplarıyla birden farklı şekilde öğretiyoruz. Bizim için önemli olan ‘sen’ merkezli olmak. O yüzden eğitimlerimiz You1, You2 ve YouDone olarak seviyelendirilir. You1; A-1 ve A-2’yi, You2; B-1 ve B-2’yi, YouDone ise C-1 ve C-2’yi kapsıyor. Seviyelerimizle dilin iskeletini kurup, önceden belirttiğim 3 anahtar olan imagination, intonation ve repetetion ile kasları oluşturuyoruz. Daha sonra da vücudu beraber etlendiriyoruz. Dolayısıyla yeni bir vücut elde ediyor, yeni bir işlemci yükleyip, yeni bir insan ortaya çıkarıyoruz.

Bildiğim kadarıyla okulunuzun yanı sıra şirketlere de NLP kodlama tekniğiyle dil eğitimi veriyorsunuz, öyle değil mi?

Evet. Örneğin kolejler, anaokulları ya da fabrikalarla anlaşmalar yaparak, dil eğitimi veriyoruz. İstanbul’da ünlü bir giyim markasına dikim yapan atölyenin yöneticilerine NLP tekniğiyle İngilizce öğrettik. Dil eğitiminin dışında da NLP kodlama tekniği öğretiyoruz. NLP eğitiminde kendinizle tanışıyorsunuz ve öğrendiklerinizi hayatınıza adapte edebiliyorsunuz. NLP eğitiminde bilinçaltının dilini öğrenerek bireye kısa sürede neleri başarabileceğini gösteriyoruz.

Eğitimci kadronuzdan da biraz bahseder misiniz?

Benimle beraber 3 kişilik öğretmen kadromuz var. Ben İngilizce ve İspanyolca derslerine giriyorum. Donovan Jairos hocamız da benim gibi İngilizce derslerine giriyor. Delilah Dakouit hocamız ise Fransızca dersi veriyor. Öğretmen kadromuz kendi anadillerinde verdiği eğitimin yanı sıra NLP tekniğini uygulamada başarılı arkadaşlarımız. Ayrıca anadillerinin öğretmenliğini yapıyor olmaları da artı bir durum tabii ki. Günlük hayatta dilin nasıl kullanıldığına hakimler. Biz derslerimizde; kitaptan eğitim vermek yerine öğrencilerimizin günlük hayatta kullanabileceği kalıplara ağırlık veriyoruz. Dili öğretirken zaman kavramını anlatıyoruz fakat ‘tense’ kalıplarıyla öğretmiyoruz. Çünkü günlük hayatta, pratik konuşmada tümleçleri veya zaman kavramlarını cümle içerisine getirmeleri bu kalıplarla zor. Tense’lerin hepsini kavram olarak bilmek zorunda değiliz sadece hangi zaman için hangi ekleri ve takıları kullanacağımızı kodlamamız yeterli. Dilin iskeletini oluşturduğumuzda İngilizce öğrenmeye yatkınlığımız da oluşmuş demektir.

YÜZDE 98 BAŞARI ELDE ETTİK

Türkiye’de teksiniz, peki franchise vermeyi düşünüyor musunuz?

Eylül ayı itibariyle franchise vermeye başlıyoruz. Geçtiğimiz yıl içerisinde yüzde 98’lik bir başarı elde ettik. Burada disleksi hastası olan çocuklara dahi İngilizce öğrettik. Bu çocuklarımıza sahada İngilizce eğitimi veriyoruz. Beraber markete gidiyoruz, alışveriş yaparken İngilizce konuşuyoruz. Biz günlük hayatımıza dili taşıyarak aslında pratik yapmış oluyoruz.

Franchise için kriterleriniz neler?

Kurumsal kimliğimizi taşıyabilecek kurumlara franchise vermeyi tercih ediyoruz. Bize başvuruda bulunanların önce NLP sistemimize hakim olması ve bizden eğitim alması gerekiyor. Kadrolarını kurma ve sistemlerini oluşturma konusunda biz de destek veriyoruz.

Hocam, son olarak TEIOC Dil Okulu’nun bir sloganı var mı?

Bizim sloganımız ‘Dil bilmek özgürlüktür’. Pratikte dil öğretiyoruz fakat sloganımızın asıl açılımı hiç kimsenin öğretmediği bir dili öğreterek bireye özgürlük vermemiz. Bireye bilinçaltının dilini öğretiyoruz. İşte bu yüzden dil bilmek özgürlüktür ve herkes erişemez. Materyal dünyanın içerisinde her şeyi somut olarak gören birinin sınırlarını aşmasını sağlıyoruz. Sınırları aştığında bilinçaltının dilini öğrenmiş oluyor.