Kendinizden ve kariyer yolculuğunuzdan kısaca bahseder misiniz?
39 yaşındayım, İzmitliyim. Evliyim, iki yaşında bir kızım var. BESYO mezunuyum, Emsoins Estetik ve Güzellik Danışmanlığı’nın sahibiyim. Sektörde 12’nci yılımı tamamladım, merkezimin de 6’ncı yılındayız. Sporculuktan güzellik sektörüne geçiş insanlara biraz ilginç gelse de ben birbirinden çok farklı konular olduğunu düşünmüyorum çünkü ikisi de insan vücuduna dokunuyor. Hayatımdaki hiçbir güzelliğe şans eseri sahip olmadım. Üniversite bittiğinde, her zaman öğretmen olmamı isteyen babamı trafik kazasında kaybettim. O hayatımdan gittiğinde öğretmen olma hayalim de onunla beraber gitti. Babası olmayanlar bilir… Anne, hele bir de Karadenizli ise evde hükümdarlığı eline alır ve babanın eksikliğini hiç aratmayacak kadar güçlenir. Benim annem hayatımda gördüğüm en güçlü, en iş bitirici, en çözüm odaklı kadındır. Zamanında çok kızdığım sözlerinin bugün ekmeğini yiyorum.
Bugün sahip olduğunuz başarıyı elde etmek için neyi farklı yaptınız? Bu yolda aldığınız en büyük risk neydi?
Ben bilgi satarım, helal yerim, açgözlü değilim. Güzellik sektöründe doğru bilinen çok yanlış var. Öncelikle ben bizi tercih eden herkese derinlemesine bilgi aktarımı sağlarım. İşlemlerimizi, insan tenine uyguluyoruz ve hepimiz farklı reaksiyonlar gösterebiliriz. Bu yüzden öncelik, güven vermek. Eğer yaptığınız işe güveniyorsanız ve donanımınız yeterliyse, sizi tercih edenler zaten size teslim oluyor. Sonunda günde en az 200 kişinin geldiği, çok tercih edilen bir yer haline geliyorsunuz. Haramdan korkarım, kimsenin hakkı bana geçsin istemem. Allah’ın adaletine inanırım. O yüzden de kimseye ihtiyacı olmayan bir şeyi satmam. Kazandığıma tamah eder, yetinmesini ve mutlu olmasını bilirim. Başarı odaklıyım. Zaten eğer başarılıysanız sonunda hep siz kazanırsınız. Risk sevmem, akıllı yatırım yaparım. Kaderciyim. Siz var olanı korumak için çaba sarf edince, önünüzdeki kapılar kendiliğinden açılıyor. Doğru hamleler yaparsanız, işte büyüme orada başlıyor ve farkında olmadan başarı merdivenlerini çıkmış oluyorsunuz.
Kariyerinizin bir ‘dönüm noktası’ var mı?
İlkokuldan itibaren spor yapan ve ailesinin tek öğretmeni olacak Mine, öğretmenliği bırakıp estetisyen olmaya karar verir. Şok, şok, şok! Annesi izin vermiyor. Şimdiye kadar ailesinin verdiği kararlara hep saygı duyan, onlar ne söylerse yapan Mine, ilk defa kimseyi dinlemedi. İstanbul’a gitti ve hayatında ilk defa ailesinden ayrı yaşamaya başladı. Annesi başta olmak üzere herkes ayaklandı. Yine de pes etmedi ve güzellik sektörüne ilk adımını attı. Bu, aldığım en doğru karardı. Kimsenin etkisinde kalmadan, başta anneme “Ben başardım” diyebilmek için çok mücade ettim. Eğitimler, seminerler, klinikler derken, bugün Emsoins’in 15 kişilik kadrosunun lideriyim. O gün, “Gidersen seni asla affetmeyeceğim” diyen annem, bugün “İyi ki gitmişsin, seninle gurur duyuyorum” diyor.
Sizce ‘Güçlü Kadın’ kimdir?
Güçlü kadın, çalışkan kadındır. Yeri geldiğinde anne, yeri geldiğinde iş insanı, yeri geldiğinde sınırları ölçülemeyen bir ev kadını. Eline hangi iş verilirse ona odaklanarak en iyisini yapan kişi güçlüdür. Kadınlar çoğu zaman toplumsal cinsiyet eşitsizliğine maruz kalsa da yılmadan, yorulmadan, pes etmeden devam edebiliyorsa gücünü kimseden almaz. Güç, onun içinde vardır. Yaratılışında üretmek varsa onu hiçbir şey durduramaz. Mine, hep çalışkandı, hep üretmeyi seviyordu ve hep hızlıca iş bitirirdi. Beni hep en çok annem eleştirdi. Sonradan fark ettim ki aynı zamanda da benim en büyük idolüm olmuş.
İşinizle ilgili kendinizi en güçlü hissettiğiniz an hangisiydi?
Bir insana bir şeyi bir defa satmak kolay… Ama o her seferinde sizi tercih ediyorsa size güvenmiş, sizi seçmiş ve herkese de sizi önermiştir. Daimi danışan benim en büyük mutluluğum.
Kendinizi güçsüz hissettiğiniz zamanlar oldu mu? Bu duygunun üstesinden nasıl geldiniz?
Ben üretebildiğim zamanlarda hiç korkmam… Ama pandemi süreci beni bitirdi. Korku filmlerinde izlediklerimiz gerçek oldu, insan insandan kaçtı. 11 ilimizin yerle bir olduğu Kahramanmaraş merkezli deprem ise tüm travmalarımı tetikledi ve hepimizi çok üzdü. Böyle zamanlarda kendimi çaresiz, yetersiz ve gelecek kaygısı içinde buluyorum. Önce akıl ve bilimin izinden giderek, sonrasında da dua ile akıl sağlığımı korumaya çalışıyorum. Pes ettiğim anlarda kendi gücümün farkına vararak başka insanlara güç olmaya çalışmak benim misyonum. Benim hiç pes etme lüksüm olmuyor. Gözümün içine bakan Emsoins kızları ve evimde beni bekleyen bir evladım var. Onlar için hemen doğrulmak zorundayım.
Yeniden başlama şansınız olsa geri dönüp neyi değiştirmek isterdiniz?
Geçmişle hiç işim olmaz, ahlanıp vahlanmam, keşkelerle yaşamam. Anda kalmayı severim. Gelecekle ilgili de sadece dua ederim. Hayat sen planlar yaparken başına gelenlerdir. Gerçekten, buna inanıyorum. O yüzden bugün kendin için ailen için etrafın için ülken için ne yaptın, buna bakarım. Hatalarımdan ders alıp önüme bakarım, hayatı da içindekileri de olduğu gibi kabul ederim.
Yarının güçlü ve başarılı kadınlarına nasıl bir mesaj vermek istersiniz?
Sevgili kadınlar; öncelikle gülümsemeniz ve mutluluğunuz peşinizi hiç bırakmasın. Unutmayın ki siz çok güçlüsünüz. Yanınızda bir erkek olmadan da her şeyin üstesinden gelebilir ve ayakta durabilirsiniz. Bizler değişime en hızlı ayak uyduran ancak en çok da sınırlandırılan kişileriz. Sevgili güçlü kadınlar, dünyayı bizler yönetiyoruz. Her erkeğin arkasında bir eş, bir anne, bir kardeş, bir arkadaş olarak daima varız. Her yerdeyiz. Değer görmek istiyorsak önce saygıyı kendimize gösterecek, kendimizin farkına varacak ve kendimizi seveceğiz. Sevgi ve şefkate her zaman karşılıksız verebilen tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun.
NASIL ARANDI: #8 mart dünya kadınlar günü # kocaeli life # mine subaşı # kocaeli
