
Özden ve Senai Koçyiğit çiftinin İzmit Yeni Cuma mevkiinde bulunan 700 metrekare büyüklüğündeki çatı dubleksi; klasik tarzdaki mobilyaları, aile yadigarı eşyaları ve dekorasyona dahil edilen yüzlerce parça antika objeyle geçmişe duyulan saygıyı yansıtıyor
HABER:Didem KÖSEOĞLU
FOTOĞRAFLAR:İsmail Hakkı Timuçin
Kocaeli Life bu ay, ilimizde geniş bir kesim tarafından tanınan Özden-Senai Koçyiğit çiftinin İzmit Yeni Cuma Camii mevkiinde bulunan evine konuk oldu. Başarılı iş adamı Senai Koçyiğit ve yaklaşık 20 yıldır Türk Anneler Derneği’nin başkanlığı görevini yürüten Özden Hanım; klasik mobilyalar, aile yadigarı eşyalar ve antika objelerle döşenmiş, anılarla dolu bu dubleks dairede 14 yıldır yaşıyor.
Daha önce CHP Kocaeli eski Milletvekili Sefa Sirmen ve ailesinin yaşadığı, 700 metrekare alana sahip dairenin dikkat çeken ilk özelliği, geniş pencereleri ve bu pencerelerden izlenebilen muhteşem İzmit manzarası.

Özden Koçyiğit, farklı konseptleri ince bir zevkle bir araya getirmiş ve tarzını evine yansıtmış.
2 salon, 7 oda, 2 mutfak ve 4 banyodan oluşan dubleks dairede ayrıca bir giyinme odası, bir bilardo salonu ve sauna bulunuyor. Dekorasyon konusunda hiçbir profesyonel yardım almayan Özden Koçyiğit, farklı konseptleri ince bir zevkle bir araya getirmiş ve tarzını evine yansıtmış.
Evin karakterini ise Özden Hanım’ın antikalara, değerli cam ve porselen objelere olan ilgisi belirlemiş. Çok uzun yıllar boyunca, yurt içinde ve yurt dışı seyahatlerinde birbirinden kıymetli antika parçaları toplayan ev sahibesi, aile yadigarı pek çok eşyayı da özenle koruyup dekorasyona dahil edince, ortaya geçmişe saygı duyan, alışılmışın dışında bir ev çıkmış.
Aile, yaşam alanı olarak alt kattaki oldukça aydınlık ve ferah salonu kullanıyor. Salonun geniş pencereleri hem Mimar Sinan’ın kentimize kazandırdığı en özel eserlerden biri olan Yeni Cuma Camii’nin kubbe ve minaresini hem de panoramik İzmit manzarasını içeriye davet ediyor.
2 oturma bölümü, 2 yemek bölümü, 1 fiskos köşesi ve mutfağı içinde bulunduran salon, dekorasyona dahil edilen el yazması Kur’an-ı Kerimler, eski el dokumaları, porselen vazolar, cam objeler, antika halılar ve biblolarla küçük bir müze gibi. Aile yadigarı parçaları sandıkta tutmak yerine evinin dekorasyonunda değerlendiren Özden Koçyiğit, 45 yıllık evliliği boyunca kullandığı mobilyaları da hiç değiştirmemiş. Özden Hanım evinin dekorasyonundan bahsederken, “Camlarla, porselenlerle dolu bir evim var. En çok camların verdiği aydınlığı, ferahlığı seviyorum. Eşyalarımın hepsi özenerek alıp, yıllarca sakladığım parçalar. Hepsini çok seviyorum” diyor.

Merdivenler, üst kattaki geniş hole çıkıyor.
SALONDA SEYİR KÖŞESİ
Salonun giriş bölümü, evin geneline göre daha modern bir tarzla döşenmiş. Televizyonun karşısına yerleştirilen özel yapım beyaz köşe koltuk, Koçyiğit çiftinin ve torunlarının en fazla vakit geçirdiği alanlardan biri. Bu bölümde kullanılan antika büfe ise yaşam alanının bütünüyle uyum içinde.
Çatı katı, salona göre daha spor ve konforlu mobilyalarla dekore edilmiş.
Salonun ana bölümüne bir basamakla iniliyor. Klasik mobilyalarla döşenmiş olan bu kısımda, çiftin evlendiği günden beri kullandığı kırmızı kadife koltuk takımı, goblen berjerler ve altın rengi orta sehpa değerlendirilmiş. Camekanlı yan sehpalarda Özden Hanım’ın küçük antika objeleri sergileniyor. Yerdeki değerli İran halıları ise uzun yıllar öncesinden günümüze kalan parçalar. Salonun bir diğer bölümü, platformla yükseltilerek adeta bir seyir köşesi haline getirilmiş. Altın varaklı mobilyalarla dekore edilen bu kısımdan, İzmit’in yemyeşil tepeleri oldukça geniş bir açıyla izlenebiliyor.
Salonda, iki adet yemek bölümü oluşturulmuş. Amerikan mutfağın karşısına yerleştirilen küçük masa; ikisi spor, ikisi klasik 4 adet sandalyeyle tamamlanmış. Şık çini abajur, çiçekler ve mavi ağırlıklı aksesuarlarla renklendirilen bu bölüm, aile tarafından sıklıkla kullanılıyor.

Salonun girişindeki duvarda, el yazması Kur’an-ı Kerimler ve aile yadigarı antikalardan bir köşe oluşturulmuş.
Kalabalık misafirlerin ağırlandığı ana yemek odası ise 45 yıllık klasik bir yemek masası ve büfeden oluşuyor. Özden Hanım’ın rengarenk antika porselenleri, şık büfenin üzerindeki raflarda sergileniyor. Salonda kullanılan aydınlatmalar, evin genelinde olduğu gibi Tilgen Elektrik’ten seçilmiş. Koçyiğit çifti, evlerinin üst katını alt kattan oldukça farklı bir konseptle dekore etmiş. Salondaki klasik tarzın aksine, çatı katında daha sakin ve modern mobilyalar kullanılmış; hatta duvardaki raflar, aile yadigarı halılar, kanaviçe örtüler ve aksesuarlarla kısmen renkli bir köy evi etkisi yaratılmış.
Geniş hole açılan odalar, büyük bir televizyon salonu, oturma grubu, bilardo salonu ve mutfaktan oluşan üst kat yere kadar inen pencereleriyle her daim aydınlık. İzmit manzarasını oldukça geniş bir açıyla gören bu alan, ev sahibesini en sevdiği bölüm. Özden Hanım, “Çatı katı, camlardan dolayı manzarayı daha geniş görüyor. Burada rahatlıkla kitabımı okuyorum, televizyonu izliyorum” diyor. Salonda bulunan pembe kadife kaplı köşe koltuk, geniş bir orta sehpa, çiçekli berjerler ve yine pembe renkli bir kanepeyle tamamlanmış. Televizyonun da bulunduğu bu alanda oldukça rahat ve konforlu mobilyalar tercih edilmiş.

Salondaki ana yemek odasında, 45 yıllık klasik bir takım kullanılmış.
Çift, üst kat salonunda şöminenin de bulunduğu bölüme bir bilardo masası yerleştirerek, hayatlarında eğlenceye de yer açmış. Torunlarıyla birlikte bilardo oynayarak vakit geçirmeyi seven Koçyiğit çifti, ahşap antika şaraplığı da bu alanda değerlendirmiş. Evin en sempatik bölümlerinden biri de üst kattaki mutfak. Özden Koçyiğit tarafından tasarlanarak Düzce’de yaptırılan mutfakta beyaz, kırmızı ve yeşil renkler hakim.
Dolaplarla uyumlu beyaz ankastrelerin tercih edildiği mutfaktan geçilen kapalı teras ise kış aylarında ailenin vazgeçilmez buluşma noktası. El dokuması kilimler ve bakır aksesuarlarla dekore edilen bu bölümde bulunan kuzine soba, Koçyiğit Ailesi’ne şehrin göbeğinde köy hayatının keyfini yaşatıyor.