İkinci bir merkez daha açtı: Prof. Dr. Rabia Terzi

0 Kişi Yorum Yaptı Eklenme Tarihi: 06/01/2022

Fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanı Prof. Dr. Rabia Terzi, hastalarına daha fazla fayda sağlayabilmek için Ağrısız Doğal Yaşam Kliniği’nin yanında yeni bir merkez daha açtı

FOTOĞRAFLAR: İSMAİL HAKKI TİMUÇİN

Fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanı Prof. Dr. Rabia Terzi, bir yandan kliniğinde hastalarına şifa dağıtırken bir yandan da KOSTÜ’DE akademik çalışmalarına devam ediyor.

Her iki süreci birlikte yürütmek yorucu olsa da işini severek yapan Prof. Dr. Rabia Terzi, hastalarına daha fazla fayda sağlamak için yeni atılımlar yapmaktan da vazgeçmiyor.

Hastalarının tedavisini hızlandırabilmek için kliniğini aynı zamanda bir GETAT merkezine dönüştüren, danışanlarının yaşam kalitesini artırabilmek için bir diyetisyen alarak kadrosunu güçlendiren Prof. Dr. Rabia Terzi, yeni bir merkez daha açtı.

Prof. Dr. Rabia Terzi, yeni açtığı merkezde, uzman fizyoterapistler eşliğinde klinik pilates, manuel terapi ve klinik masaj hizmeti veriyor.

Prof. Dr. Rabia Terzi, Ağrısız Doğal Yaşam Kliniği’nin kapılarını bir kez daha Kocaeli Life’a açtı. Ortaya keyifle okuyacağınız bir röportaj çıktı.

Şimdi sizleri Prof. Dr. Rabia Terzi ile baş başa bırakıyoruz. Bu röportajı keyifle okuyacağınıza inanıyoruz.

Rabia Hocam öncelikle sizi kısaca tanıyabilir miyiz?

-1979, Kocaeli doğumluyum. İlk, orta ve lise öğrenimimi Kocaeli’de tamamladım. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunuyum. Fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanlığımı 2004 yılında, İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde aldım. Sonrasında Isparta Eğirdir Kemik Eklem Hastalıkları Hastanesi’nde çalıştım. 2006-2009 yılları arasında İzmir Ödemiş Devlet Hastanesi’nde, 2009-2017 yılları arasında ise Kocaeli Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görev yaptım. 2016 yılında doçentlik, 2021 yılında profesörlük unvanı aldım. Halen kendi kliniğimde, aynı zamanda Kocaeli Sağlık ve Teknoloji Üniversitesi’nde çalışmaya devam ediyorum.

Ağrısız Doğal Yaşam Kliniği’ni ilk olarak ne zaman açmıştınız, sonrasında bir yer değişikliği yaptınız sanırım?

-Kliniğimi 2017 yılında açtım, 2020 yılında da Yahya Kaptan Mahallesi’ndeki Nazer İnn İş Merkezi’ne taşıdım. Hastalarımızı çok daha geniş ve ferah bir ortamda ağırlıyor, ihtiyaç duydukları her türlü konforu burada kendilerine sağlıyoruz.

AYNI ZAMANDA GETAT MERKEZİ

Hocam, uzmanlık alanınızdan ve verdiğiniz hizmetlerden de biraz bahseder misiniz?

-Fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanıyım. Kliniğimizde kas iskelet sistemine ait tüm problemlerin tedavileri yapılıyor. Ortopedik rehabilitasyon, nörolojik rehabilitasyon, el rehabilitasyonu, skolyoz rehabilitasyonu, lenfödem tedavisi, manuel terapi, klinik masaj, eklem enjeksiyonları, PRP kök hücre tedavileri, kuru iğneleme nöralterapi, IV tedaviler (yüksek doz C vitamini, glutatyon) kinesiotaping, klinik pilates, beslenme ve diyet danışmanlığı kliniğimizde verilen başlıca hizmetler.

Fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanlığınızın yanı sıra tamamlayıcı tıp alanında da çalışmalar yapıyorsunuz, öyle değil mi?

-Evet, kliniğimiz aynı zamanda bir GETAT (Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp) merkezi… Akupunktur tedavileri, medikal ozon tedavisi, mezoterapi, hacamat kupa tedavileri, detoks ve selasyon tedavisi, proloterapi bu alanda uyguladığımız tedaviler arasında.

Yeni yerinizde hizmet çeşitliliğini de artırdınız, hastalarınız için aletli pilates uygulaması başlattınız, buna neden ihtiyaç duydunuz?

-Fizik tedavi ve rehabilitasyon alanı egzersizle bütünleşen bir alan. Hastalarımız genelde ağrı ile bize başvuruyor. Yaptığımız tedaviler sonucu ağrılar azalınca, genellikle egzersiz, pilates, yoga, yüzme gibi aktiviteler öneriyoruz. Hastalarımızın bu egzersizlere çoğu zaman devam etmediğini ya da uygun olmayan merkezlere gidip, spor yaralanmaları ile tekrar bize başvurduklarını gördük. Kendi hastalarımıza bu alanda destek olabilmek, skolyoz ve duruş bozuklukları gibi bazı hastalıklarda tedaviye destek verebilmek amacıyla bu uygulamayı başlattık.

Bünyenize bir de diyetisyen kattınız, bu yönde bir talep mi oldu?

-Hastalarımızı tedavi ederken kilo kontrolünü önemsiyoruz. Kilo vermek birçok ağrılı kas iskelet sistemi problemine olumlu katkı sunuyor. Aynı zamanda bazı hastalıklarda uygulanan özel diyetler hastanın yaşam kalitesini artırıyor. Barsak florasında meydana gelen bozuklukların (SİBO, Disbiyosis) birçok romotolojik hastalığın gelişiminden sorumlu olabileceği düşünülüyor. Dolayısıyla bizim hasta profilimiz için diyetisyen desteğinin katkısı tartışılmaz. Hem multidisipliner çalışma hem de hastalarımızın talebi doğrultusunda diyetisyen Gizem Şakar ile çalışmaya karar verdik.

Diyetisyeniniz Gizem Hanım’ın, hastaların tedavi sürecine katkısı büyük o zaman.

-Gizem, konusuna oldukça hakim bir diyetisyen, sağlıklı beslenme konusunda danışanlarını takip destek ve motive eden oldukça enerjik, dinamik bir çalışma arkadaşımız. Ayrıca fonksiyonel tıp diyetisyeni kendisi. Takip ettiğimiz hastalarımıza kısa sürede çok şey kattı. Gizem, kilo kontrolünün yanı sıra özel hastalıklarda; gebelerde, çocuklarda, otoimmün hastalıklarında beslenme konusuyla da ilgileniyor. Kliniğimize gelen hastaların beslenme alışkanlıklarını, hastalığını ve kullandığı ilaçları göz önünde tutarak, beslenme düzenini oluşturuyor. ‘Sağlıklı vücut, sağlıklı psikolojiyi destekler’ ilkesini izleyerek, burada verdiğimiz tedaviye katkı sağlıyor.

İKİNCİ BİR MERKEZ AÇTI

Aynı iş merkezinde ve aynı katta yeni bir merkez daha açtınız, bu merkezin özelliği nedir?

-Diğer merkezimizde fizyoterapistlerimizin hizmet verdiği klinik pilates salonumuz, manuel terapi ve klinik masaj salonlarımız yer alıyor. Bu merkezde özellikle bel fıtıkları, boyun fıtıkları, kireçlenmeler, omurga ve eklem problemleri, skolyoz, kifoz, postür (duruş) bozuklukları, kas ağrıları (myofasial ağrılar) fibromiyalji, ameliyat sonrası kas zayıflığı olan hastalara hizmet vereceğiz.

Hocam aynı zamanda KOSTÜ’de (Kocaeli Sağlık ve Teknoloji Üniversitesi) görev yapıyorsunuz, bir yandan dersler, sınavlar diğer yandan hastalar, ikisi birden zor olmuyor mu?

-Bir akademisyen olarak eğitim sürecinin içinde olmak, akademik bir ortamda bulunmak, öğrenciler ile etkileşim içinde olmak oldukça keyif verici. Kliniğimde hastalarımla geçirdiğim zamanlar da benim için çok değerli. Her iki süreci birlikte yürütmek biraz yorucu olsa da işimi severek yaptığım için üstesinden gelmeye çalışıyorum.