Tatiller, eğlenceler, festivaller gerçekten çok keyifli ve bunlar bizim ülkemizde her zaman gerçekleşmeyen etkinlikler.
Biz de işlerden fırsat buldukça bu etkinlikleri takip etmeye, katılmaya ve gerçekten sanat üreten insanların canlı performanslarını festivaller kapsamında dinlemeye özen gösteriyoruz.
Bu yazın önemli etkinliklerinden biri de her yıl İstanbul, Bodrum ve Çeşme olmak üzere üç farklı noktada düzenlenen Chillout Festival oldu. Dünyanın değişik bölgelerinden gelen sanatçılar, oldukça kaliteli performanslar sergiledi ve katılımcıları bir hayli coşturdular.
İlki İstanbul Life Park’ta gerçekleşen Chillout Festival’in ikincisi ise Bodrum’un dünyaca ünlü koylarından, Yalıkavak’taki Xuma Beach’te yapıldı.
Yalnız, tam da burada bir detayı belirtmek gerekiyor: Festivalin ismi ‘Chillout’ olmasına rağmen, özellikle İstanbul’da gerçekleşen etkinlik Bodrum ve Çeşme’dekilere göre farklılıklar ve müzikalite anlamında çeşitlilikler gösterebiliyor.
İstanbul’da gerçekleşen etkinlik, farklı sahnelerde farklı müzik türlerinden bir bütün oluştururken, Bodrum ve eylül ayında gerçekleşecek olan Çeşme ayağı, daha çok elektronik müzik ağırlıklı olarak planlanıyor.
Mesela İstanbul’da, Artjantin asıllı İsveçli Jose Gonzales gibi özgün halk müziğinin önemli temsilcilerinden biri sahne alırken, Bodrum’da elektronik müziğin ülkemizde de sevilen isimlerinden olan Satori kendisine oldukça geniş yer bulabiliyor.
Bu sebeple, Bodrum elektronik müziği ve denizi sevenlerin etkinliği olarak konumlandırılabilir diye düşünüyorum. Daha fazla uzatmadan biraz festivalden bahsedeyim sizlere. Bir sonrakine katılmak isteyenlere de biraz bilgi vermiş olalım.
Her yıl olduğu gibi bu yıl da cuma ve cumartesi olmak üzere iki gün olarak planlanmıştı, Chillout Fest.
Etkinliğin ilk gününde gerçekten ilginç ve oldukça kaliteli müzisyenleri, elektronik müziğin önemli temsilcilerini bir arada görebildik.
Saat 12.00’de kapılarını açan Xuma Beach, gecenin geç saatlerine kadar çok kaliteli performanslara ev sahipliği yaptı.
Style-ist’le başlayan sahne performansları akşam saatlerine kadar Crussen, İtalyan Dj Francesca Lombarda, Kiasmos ve ve Mardeleva ile devam etti.
Ancak akşama kadar süren ilk gün performansları içerisinde en iyisi hangisiydi diye sorarsanız, tartışmasız en iyi performans Kiasmos’a aitti diyebilirim. Bu durum kişiye ve müzik zevkine göre değişmekle birlikte bana göre ilk gün performanslarının en etkileyici kısmı Kiasmos’un muhteşem setlerine aitti.
Festivalin ikinci gününde ise sanırım cumartesi olması sebebiyle, çok daha başarılı performanslara yer verilmişti.
Festival alanı gençlerin akınına uğradı.
Sabah saatlerinde bile festivallerin genelinde ancak akşam saatlerinde duyabileceğiniz hareketlilikle setlere yer verildi. Bir kere Chillout Fest’in babalarından Cantanca’yı sahnede görmek çok güzeldi. Kendisi hem eğlendi hem çaldı, en az bizler kadar mutluydu sahnede. Performansına da diyecek yoktu. Gündüz saatlerinde sahne almasına rağmen insanlar üzerinde yarattığı hareketlilik görülmeye değerdi gerçekten. Elektronik müzik severler için söyleyelim, belki festival kadar eğlenceli olmaz ama kendisinin pek çok setini Soundcloud, hesabından bulabilirsiniz.
Özellikle Kapadokya’da gerçekleşen Cappadox adlı festivalde çaldığı bir parça Chillout’un da en sevilenleri arasına girdi diyebilirim…
Etkinlikler Cantanca’nın ardından Konfetti Klub Ensemble, Saint Vie, Shkoon, ve Mira gibi isimlerle aralıksız eğlenceye dönüşerek devam etti.
Bu isimler arasından özellikle Mira’nın performansının çok etkileyici olduğunu söylemeden geçmemek lazım. Satori’nin performasının öncesinde olmasının bir etkisi var mı bilmiyorum ama festivalin cumartesi gecesinin son derece hareketli gerçmesini sağlayan isimlerin başında Mira geliyor demek lazım.
Ancak gecenin asıl ve en çok eğlendiren performansı, itiraf etmeliyim ki Satori oldu. Satori yaklaşık 3 saat süren ve sonrasında insanların tezahüratları eşliğinde kendisini yeniden sahnede bulduğu muhteşem ve müzikalite anlamında son derece kaliteli bir performans sergiledi.
Doyamadık, doyamadık, doyamadık…
Festival gerçekten çok güzel; orada eski dostlarla birlikte vakit geçirmek, eğlenmek, yeni insanlarla tanışmak son derece keyifliydi. Sizlere de tavsiyem elektronik müzikle aranız iyiyse ve eğlenmeyi seviyorsanız Çeşme’de gerçekleşecek etkinliği kaçırmamanız yönünde.
Hem çok keyifli bir tatil yapıp hem de kaliteli müzik dinlemek isteyenlerin tatilinin bir kısmına sıkıştırması gereken bir etkinlik diye düşünüyorum, Chillout Fest… Gidip görün, eğlenin ve kaliteli zaman geçirin.
Festivale katılanlar bir yandan denizde serinlerken bir yandan da kendilerini eğlenceye teslim etti. 
Satori
NASIL ARANDI: #chillout festival #bodrum
