Gelişen yeni teknolojilerle birlikte artık yaşlanmayı geciktirmek de zamanın etkilerini en aza indirmek de mümkün. ‘Ameliyatsız estetik’ uygulamaları giderek yaygınlaşıyor olsa da güzelleşmek uğruna bıçak altına yatan insanların sayısı da hayli fazla. İlimizde bu tür operasyonları başarıyla gerçekleştiren isimlerin başında, Özel Akademi Hastanesi Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. Yasin Ünal geliyor. Yapılan uygun estetik operasyonların kişinin kendisini daha iyi hissetmesi için önemli olduğunu söyleyen Ünal, ‘moda’ olduğu için yapılan uygulamaların üzüntü verici sonuçlara neden olabileceğinin altını çiziyor. Son yıllarda sıkça yapılan estetik operasyonları, estetik alanındaki teknolojileri ve estetik konusunda yapılan yanlışları, Opr. Dr. Yasin Ünal’dan dinledik.
1976, Zonguldak doğumluyum. İlkokul, ortaokul ve liseyi Zonguldak’ta okudum. Üniversite eğitimimi Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde tamamladım. Edirne Trakya Üniversitesi’nde plastik cerrahi ihtisasımı yaptım. 2007 yılında Kocaeli’ye gelerek önce 1,5 yıl Seka Devlet Hastanesi’nde görev yaptım; ardından kendi muayenehanemi açtım. Bu süre zarfında, ameliyatlarımı Özel Akademi Hastanesi’nde gerçekleştirdim. 6 yıl önce de muayenehanemi kapatarak, Akademi Hastanesi’ne geçtim. Evliyim, 2 çocuk babasıyım.
Akademi Hastanesi, kentimizin ilk özel hastanesi olması nedeniyle değerli bir kurum. Diğer hastanelerden en büyük farkı, burada herkesin bir aile gibi olması. ‘Akademi Ailesi’ diye bir tabirimiz var hatta. Gelen hastalarımıza da aile sıcaklığında yaklaşıyoruz. 18 yıldır varlığını devam ettiren bu kurumda, yaklaşık 10 yıldır ben de varım. Akademi Ailesi’nin bir ferdi olmaktan dolayı mutluyum.
Plastik cerrahi; plastik rekonstrüktif ve estetik cerrahi olarak iki kısma ayrılır. Rekonstrüksiyon; bozulan bir şeyi yeniden şekillendirmek, eski haline getirmek, onarmaktır. Doğuştan gelen dudak ya da damak yarıkları, sonradan oluşan sinir, damar, tendon kesikleri, trafik kazası sonrası oluşan çene kırıklarının tedavisi, yanık tedavisi, diyabetik ayak, şeker hastalarının yaraları… Bunlar rekonstrüktif cerrahi alanına giren birkaç örnektir. Ancak, plastik cerrahinin en çok bilinen kısımı estetiktir. O yüzden de özel hastane şartlarında en çok yapılan ameliyatlar, estetik ameliyatlardır.
Kadınlarda liposuction yani yağ aldırma ve göğüs ameliyatları daha ön planda. Yağ aldırma ameliyatlarında lazer lipoliz dediğimiz bir teknoloji kullanıyoruz. Lazer lipoliz, diyot lazerde bulunan ince bir fiberoptik uç yardımıyla cilt altına girip, yağların eritilmesi ve cildin sıkılaştırılması prensibine dayanıyor.
Lazer lipolizde liposuction’a oranla daha az deformite oluşur. Ayrıca emboli ve doku sarkması ihtimali de çok daha azdır. Ben, son 5 yıldır liposuction’ı, lazer lipoliz ile birlikte kullanmayı tercih ediyorum. Liposuction tek başına kullanıldığında hastanın daha fazla ağrısı ve deformitesi oluyor, normal hayata dönüşü daha uzun sürüyor. Erkeklerde meme büyümesi denilen jinekomasti ameliyatlarında ve kadınlarda yağ aldırma ameliyatlarında liposuction’a ek olarak lazer lipolizi de kullanıyorum. Lazer lipolizin avantajı; yerine göre lokal anesteziyle yapılabilir oluşu. Bu teknikle hasta aynı gün taburcu oluyor, çoğu zaman ertesi gün işine devam edebiliyor. Ödem, şişme ve morarma gibi sıkıntıları da daha az yaşıyor.
Ameliyatsız estetik; insanların lazer, botoks, dolgu, mezoterapi, gençlik aşısı gibi işlemlerle daha iyi bir cilt kalitesine sahip olmasına imkan tanıyan yöntemler için kullanılan bir terim. Cerrahi işlemlerden daha az faydalanmak için pek çok teknoloji geliştirildi. Son 10 yıldır özellikle Amerika’da başladı, daha sonra Avrupa ve Türkiye’ye yayıldı. İnsanlar sadece 15-20 dakika ayırarak, ameliyatsız estetikle yaşlanma belirtilerini en aza indirebiliyor ya da yaşlanmayı geciktirebiliyor. Bu tür işlemler aynı zamanda kişiyi ileride olması gereken ameliyatlardan kurtarıyor. Anestezi gerektirmiyor, ayrıca riskleri çok az.
Pek çok teknoloji var ancak bizim en çok faydalandığımız, lazer teknolojisidir. Özel Akademi Hastanesi’nde estetik ve plastik cerrahi olarak kullandığımız fraksiyonel erbium lazer; yüz gençleştirme, cilt kalitesini artırma, ameliyat ve sivilce izlerinin giderilmesi gibi alanlarda son derece başarılı. Aynı zamanda NdYag lazer, kılcal damar tedavisi ve roza tedavisinde yüz güldüren sonuçlar veriyor. Q switch lazerle ise dövme silme tedavisi yapılıyor. Lazer, son 10 yılda plastik cerrahiye getirilen yeniliklerin en başında yer alıyor.
İlk zamanlarda mezoterapi uygulardık. Mezoterapi, bağ dokunun desteklenmesi anlamına gelir. Şimdi bunu yerine göre vitaminler, mineraller, aminoasitlerle yapıyoruz. Son zamanlarda ise basit mezoterapi ürünlerinden önce PRP’ye, Somon DNA’sına sonra da bunların birçoğunu kombine bir şekilde içeren Jalupro’ya (gençlik aşısı) geçtik. Jalupro vitaminler, bitkisel kökenli kök hücre ve hyaluronik asit içerir. Hyaluronik asit, vücudumuzun bağ dokusunda bulunan bir maddedir ve dolgu maddelerinde kullandığımız ana hammaddelerden de biridir.
Erkekler son 5 yıldır estetiğe daha fazla ilgi duymaya başladı. Kadınlarda da erkeklerde de en sık yaptığımız ameliyat burun estetiğidir. Erkekler genellikle doğal, ameliyat olduğu belli olmayan, eğriliklerin ve kamburlukların giderildiği burunları tercih ediyor. Bunun yanında beylere eskiye göre daha fazla dolgu ve botoks işlemleri yapıyoruz. Tükettiğimiz hormonlu yiyecekler nedeniyle 15 yaşından itibaren, erkeklerde meme büyümesi yani jinekomasti sorunu yaygın. 15 yaşından itibaren genç erkeklerdeki en büyük problem bu. Eskiden jinekomasti ameliyatı, göğüs ucundan tamamen kesilerek yapılırdı ve ciddi riskleri vardı. Ameliyat uzun sürerdi, normal hayata dönmek zaman alırdı. Ancak son 5 yıldır lazer lipoliz kullanımıyla beraber jinekomasti operasyonları kolay hale geldi. Bu operasyonu herhangi bir iz kalmadan yapabiliyoruz. Erkeklerdeki bir diğer ameliyat da saç ektirme.
Erkeklerde ve kadınlarda, cilt gençleştirmede ve saç ekiminde kullandığımız son teknoloji, kök hücre tedavisidir. Son 5 yıl içerisinde teknoloji en çok kök hücre alanında gelişti. Kök hücre, kanımızda ve yağımızda mevcut olan; işlevsel olarak farklılaşmamış; insan vücudunda bulunan bütün dokuları ve organları oluşturan; her türlü vücut hücresine dönüşebilen ana hücrelerdir. Hastalarımızdan aldığımız kök hücreleri İstanbul’da Genkort Laboratuvarı’na gönderiyoruz. Burada biyomühendislik teknikleriyle 30 milyonun üzerinde fibroblast (bağdokusunun ana hücreleri) üretiliyor ve 3 ay boyunca her ay 30 milyon fibroblast, kişiye enjekte ediliyor. Gençleştirme amacıyla kişinin yüzüne, ellerine, dekolte bölgesine; saç dökülmesine karşı da saçlarına uyguluyoruz. Bu teknolojiyle çok başarılı sonuçlar alıyoruz.
Bana fotoğraf gösterip ‘bu şekilde burun istiyorum’ diyenlere şunu anlatıyorum: ‘Herkesin yüzü farklı. Birbirimizden farklı oranlara, farklı bedenlere sahibiz. Hiçbirimizin doku kalitesi, doku kalınlığı, kıkırdak yapısı birbirine benzemiyor. Beğendiğiniz burun sizin yüzünüze uygun olmayabilir. Bu nedenle, kişiye özel çalışmak lazım’. Ben de kişiye özel çalışıyorum. Ameliyatı kişinin kendi yüzünde kulak, çene, göz, alın oranına göre; altın orana uygun bir şekilde; kendi kıkırdak yapısını, yumuşak doku kalitesini göz önüne alarak planlıyorum. Hastaya da ortaya çıkacak sonucu gösteriyorum. Estetik operasyonlara bu şekilde yaklaşılmadığı takdirde, ortaya istenmeyen sonuçların çıkması ihtimali her zaman vardır. Unutulmamalı ki plastik cerrahinin modası olmaz. Herkesin yüzü benzersiz ve kendine özeldir.
İşte tam da bu nedenle herkes birbirine benziyor. Bizim amacımız kişinin olduğu yaşı daha kaliteli yaşamasını ve daha güzel bir cilde sahip olmasını sağlamak. Deformiteleri en aza indirgemek. Herkes aynı dudağa, aynı burna sahip olursa zaten bunun bir anlamı kalmaz. Mesela son yıllarda Hollywood yanağı ameliyatları aldı başını gidiyor. Bir diğeri de badem göz. Bunlar popülarite sonucu ortaya çıkan ameliyatlar.
Hollywood yanağı; ağız içinden girip o bölgedeki yağ dokusunun alınıp zayıf hale getirilmesidir. Oysa 40’lı ve 50’li yaşlarda zaten bir kollajen kaybı yaşıyoruz, doku kaybıyla yüzümüz sarkmaya başlıyor. 30 yaşında herkese bu ameliyatı yaparsanız, ileriki yaşlarda sarkmaları artırırsınız. Bu ameliyat her isteyene değil, uygun insanlara yapılmalı. Sonuçta bu işin 20 yıl sonrasını da düşünmek lazım. İnsanların istekleriyle iş yapmamak gerekiyor. İki doğum yapmış, karın bölgesinde çatlakları olan bir kadının, karın gerdirmeye her zaman ihtiyacı vardır. Büyük göğüsleri nedeniyle sırtı, beli, boynu ağrıyan bir insanın göğüs küçültme ameliyatına her zaman ihtiyacı vardır. Bu hem estetik hem de rekonstrüksiyon ameliyatıdır. Keyif için yapılan ameliyatlarda iki kere düşünüp en doğru kararı vermek önemli.
Solaryuma kesinlikle karşıyım. Her şekilde cilt kanserine sebep olan, cildi yaşlandıran, cilt kırışıklıklarını artıran bir uygulamadır. Bunun yanı sıra cildimizdeki kırışıklıkların sebebi, güneş ışınlarıdır. Güneş ışınlarından mümkün olduğunca uzak kalmalı, mutlaka kaliteli bir güneş koruyucu kullanılmalıdır. Kadınlara makyajlarını temizlemeden ve uygun bir nemlendirici kullanmadan uyumamalarını öneririm. Ayrıca uyku düzeni, sağlıklı beslenmek, sigara içmemek, bol su tüketmek de cildiniz için yapacağınız en iyi şeylerdir. Zaten bunları yaptıktan sonra oluşacak hasarları da bizler gideriyoruz.
Hastane dışında ailemle ve dostlarımla vakit geçirmeyi severim. Bunun yanı sıra ahşap oyma ve ahşap yakma, bonsai yetiştirme gibi hobilerim var. Daha önce heykel de yaptım. Bahçeyle, toprakla uğraşmaktan büyük keyif alırım. Aslında yıllardır şekil vermekle meşgulüm.
NASIL ARANDI: #güzellik # estetik # yasin ünal # doktor # estetisyen # yağ aldırma # botoks # dolgu # saç ektirme # kök hücre tedavisi # geçleştirme # gençlik # mezoterapi #
