RÖPORTAJ: Didem KÖSEOĞLU
Sözü ve bestesi kendisine ait 300’den fazla şarkısı bulunan İzmitli Efe Taşkın, müzikle dopdolu geçen 13 yılın ardından ‘Matem’ adlı single’ı ile müzik piyasasına hızlı bir giriş yaptı.
Lise yıllarından beri her türlü imkansızlığa rağmen hayallerinin peşinden koşan, şarkı söylemekten asla vazgeçmeyen ve hedeflerine ulaşmak için her türlü zorluğa göğüs geren Taşkın, artık albümü olan bir müzisyen.
Müzik hayatına devam ederken, geçimini sağlamak için bir ayakkabı mağazasında satış danışmanlığı yapmaya devam eden yetenekli müzisyen, ‘vazgeçersen kaybedersin’ mottosundan asla ödün vermeden başarı basamaklarını birer birer tırmanıyor.
Gündüzleri ayakkabı satan, geceleri ise sahnelerde toza dumana katan Efe Taşkın’ı daha yakından tanımaya ne dersiniz?
Efe Taşkın nasıl biri? Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
Ocak ayında 28 yaşıma girdim. Ailem göçmen olmasına rağmen doğma büyüme İzmitliyim. Köseköy Endüstri Meslek Lisesi mezunuyum. Ağabeyim 2 üniversite bitirmiş olmasına rağmen ben liseden sonra okumayı hiçbir zaman düşünmedim. Müzisyenim, aynı zamanda askerden döndüğümden beri ayakkabı-çanta satan mağazalarda satış danışmanı ve yönetici olarak çalışıyorum. Nasıl bir adam olduğuma gelince... Kesinlikle inatçı bir adamım. Bir de eğlenceli, gülmeyi-güldürmeyi çok seven biriyim. O yüzden mütevazı olamayacağım, arkadaş ortamımda her zaman aranan adam olmuşumdur.
Müzik, hayatınıza ne zaman girdi?
Biraz klişe olacak ama müzik kendimi bildim bileli hayatımdaydı. Ancak, müzikle ilgili bir şeyler yapabileceğime inanmam lise yıllarıma denk geliyor. O yıllarda liseler arası iki ayrı müzik yarışmasına katıldım ve ikisini de kazandım. Yarışmalardan birine sözü ve bestesi bana ait olan bir şarkıyla katılmıştım. Elde ettiğim başarılar beni her defasında biraz daha müziğe itti. Türkçe pop müzik yapmaya başladım. 13 yıldır müzikten hiçbir şekilde kopamıyorum. Şarkı söylüyorum, söz yazıyorum. Müzik benim hayatım.
Bu alanda herhangi bir eğitim aldınız mı?
Öncelikle ben müziği profesyonel anlamda yapmak istiyorum, bunun için de muhakkak eğitim almam gerektiğinin farkındayım.
Yaklaşık 1 yıl kadar İstanbul’da Sezai Altunel’den opera ve şan eğitimi aldım. Bir dönem eğitimlere ara vermek durumunda kaldım ama en kısa zamanda tamamlayacağım. Gel gelelim müzik eğitiminin sonu yok ama ben de öğrenmeye açık bir insanım.
Lise yıllarınızdan beri müzikle uğraşıyorsunuz ama hayatınızı bu sektörden kazanmıyorsunuz...
Bugüne kadar müziği, meslek ya da para kazanma aracı olarak değil, sevdiğim için yaptım. Hayatımı ise çok farklı işler yaparak kazandım. Babam mevsimlik işçiydi. 6 ay çalışıyordu, 6 ay işi olmuyordu. Askere gidene kadar babamın boş dönemlerinde onunla birlikte inşaatlarda çalıştım, kahvehanede garsonluk yaptım, dizilerde ve filmlerde figüran oldum. Askerden döndükten sonra ise ünlü bir ayakkabı ve çanta markasının mağazalarında yöneticilik ve satış danışmanlığı yaptım. Müzikle birlikte aynı zamanda mağazacılık sektöründe de yükselmeyi hedefliyorum.
Kocaeli’de sahne aldığınız bir mekan var mı?
Kocaeli’de müzik yapan pek çok kişi gibi benim de her kafede ve barda sahne almışlığım var, ancak düzenli olarak sahnede olmak tercihim değil... Zaman zaman arkadaşımın mekanı olan The Cube Bar’da program yapıyorum. Ben müzik için çok fazla emek verdim ve bu işi daha profesyonel yapmak istiyorum. Hem maddi hem de manevi anlamda.
Biraz da albümünüzden bahsedelim... ‘Matem’, nasıl doğdu?
300 kadar bestem var... Matem şarkısı, onların arasından seçtiğimiz, tek şarkılık bir çıkış single’ı. Bugüne kadar müzik adına yaptığım işlerin içinde de en profesyonel olanı. Sertaç Güler’in sahibi olduğu SG Müzik etiketiyle yayınlandı, aranjörlüğünü Onur Sarım yaptı. Maddi imkansızlıklar dahilinde yapılabilecek en güzel işi ortaya çıkardık. Albüm şu anda Youtube’dan Spotify’a bütün dijital platformlarda satışa sunuldu. Bu platformlar sayesinde 35 ülkeye ulaşıyoruz.
Tüm şarkılarınızın sözleri size mi ait?
Yazmayı hep sevmişimdir. Eskiden de günlük tutar, şiire benzeyen yazılar yazardım. ‘Yüreğin Benimle mi?’ diye bir şey yazmıştım ve sonrasında da besteledim. O zaman fark ettim ki aslında yazdığım her şey birer şarkı sözü. Böylece şarkı söylemekle birlikte hayatıma söz yazarlığı da girdi. Şarkı sözleri, içinizden gelen bir şey, duygularınız. Ama şunu söylemeliyim ki bu işte kelime dağarcığınız çok önemli. Bu yüzden ben 3 farklı Türkçe sözlüğü bitirdim. Sürekli kitap okuyorum, hatta elime ne geçerse okuyorum.
Pek çok sanatçı adayı, kariyerinin başlarında hayal kırıklıkları yaşamıştır. Sizin de böyle bir tecrübeniz oldu mu?
Benim de hayal kırıklıklarım oldu elbette... Beni en çok üzen, sanatçı Gökhan Türkmen ile yaşadığım anım. Kendisi Maşukiye’ye klip çekimi için gelmişti. Ortak arkadaşlarımız sayesinde bir araya geldik. Kendimi anlattım, şarkı sözü yazdığımı söyledim, hatta kendisine içinde 4 demo bulunan bir CD verdim. “Ben sonra dinleyip, sana mail atarım” diyerek başından savdı. Tabii ki o mail de hiçbir zaman gelmedi. Ancak, biraz önce de bahsettiğim gibi inatçı bir kişiliğim var. İnandığım şeyden asla vazgeçmem. Bileğimdeki dövmede ‘vazgeçersen kaybedersin’ yazıyor. Ne zaman bocalasam ya da yorulsam, o yazıdan güç alarak yoluma devam ediyorum.
Geleceğe yönelik bütün hayalleriniz müzik üzerine mi yoksa yapmak istediğiniz başka şeyler de var mı?
Ben elindeki kısıtlı imkanlara rağmen müzikten bir an olsun vazgeçmemiş birisiyim. Hayallerimin peşinden koşuyorum. Müzisyenlik gibi iyi bir oyuncu olma hayalim de var. Bir gün bu hayallerimi gerçekleştirirsem eğer, benim gibi amatör olanlar benim yaşadıklarımı yaşamasınlar diye Kocaeli’de bir akademi açacağım. Hayallerinden vazgeçmeyen insanların hayatlarına dokunacağım.
NASIL ARANDI: #Efe Taşkın # Star # Yıldız
