Müzik eğitimi aldığı halde, lise çağlarından itibaren ilgi duyduğu makyaj ve güzellik sektöründe ilerlemeyi seçen Seray Dil, önce bu alandaki eğitimlerini tamamladı, sonra da SD Beauty Center’ı hayata geçirdi. Gelinlerin kuaför salonlarında hak ettikleri ilgiyi göremediklerini düşünerek bu alana yöneldiğini söyleyen Seray Dil, kısa sürede yaptığı başarılı gelin makyajı uygulamalarıyla çevresinde ‘gelin perisi’ olarak anılmaya başladı. Makyaj konusunda kendisine ne kadar güvendiğini, “Bu salondan makyajını beğenmeyip sildiren bir gelin çıkmadı” sözleriyle ifade eden Seray Hanım’ı, sahibi olduğu SD Beauty Center’da ziyaret ettik; müzik dünyasından güzellik sektörüne uzanan yolculuğunu kendisinden dinledik.
Ben doğma büyüme Gölcüklüyüm. Güzel sanatlar lisesinde müzik bölümünü bitirdim. Sonrasında bu işten anlamlı bir gelir elde edemeyeceğimi anlayarak müziğe hobi olarak devam etme kararı aldım. Lise yıllarımda müziğe olduğu kadar makyaja da ilgim vardı. Elim yatkın olduğu için kız arkadaşlarım bana eyeliner çektirmek için sıraya girerdi. Ben de bu alandaki yeteneğimi, eğitimle geliştirmek istedim ve İstanbul Aydın Üniversitesi Güzellik Uzmanlığı ve Estetisyenlik Bölümü’nü kazandım.
Üniversiteye başladığımda gördüm ki herkes meslek lisesi çıkışlı ve bu işin eğitimini almaya benden önce başlamış Aralarında meslekle alakası olmayan tek kişi benmişim. Yine de hiç zorlanmadım. Yetenekliydim ve bu alana ilgim çok büyüktü. Üniversiteyi dereceyle bitirdim. İstanbul’da bulunduğum süre içerisinde alanımla ilgili başka eğitimler de aldım. Çok iyi markalarla çalışma fırsatı yakaladım. İstanbul Bahçelievler’deki Tara Akademi’de sayısız eğitime katıldım. Murat Kanaatli’den büyük destek aldım. 6 yıldır mesleğin içerisindeyim ama katıldığım eğitimlerin haddi hesabı yok. Herkesten farklı teknikler öğrenip hepsini kendime göre harmanladım. Eğitim aldığım Tara Akademi, yeteneğimi fark ederek benimle birlikte çalışmak istedi; bugün Tara Akademi ile şehir şehir hatta ülke ülke gezerek eğitimler veriyorum. Almanya ve Hollanda bu ülkelerden sadece ikisi. Dubai ve İsrail gibi pek çok yerde eğitim projelerimiz var.
Aslında benim hayalim make-up artist olup eğitim vermek değildi, başından beri kendime bir salon açmak istiyordum. Annem Nuray Dil, Gölcük’te 25 yıllık kuaför ve onunla çok vakit geçirdim. Bunun yanı sıra diğer kuaförlere de gözlem yapmaya giderdim. Onları izlerken gelinlere gereken özenin gösterilmediğini gözlemledim. Ben de gelinler en özel anlarında kendilerini daha özel hissetsin diye kendi salonumu açtım. Tabii ki ben saç değil; profesyonel makyaj, cilt bakımı, protez/jel tırnak, tırnak tedavisi, kalıcı makyaj (ipek kirpik, microblading, BB glow, kalıcı oje) kirpik lifting, lazer epilasyon, bölgesel zayıflama alanlarında işlem yapıyorum. Aslında annemle birlikte çalışıyoruz diyebilirim. O saçları yapıyor ben de bakımlarını ve makyajlarını… Gelinlere özel bir konseptim var.
Gelinlerimiz kapıdan içeri adım attığı an onları özel kombinlerle karşılıyoruz. Taçlarını takıyor, terliklerini ve tüylü gelin sabahlıklarını giydiriyoruz. Daha ilk andan itibaren kendilerini iyi hissediyorlar. Salonda tüm makyajları ben yapıyorum. Makyaj stüdyosunu tamamen gelinlere kapatıyoruz. Gelin kendisini özel hissetmeli, bu nedenle gelinle baş başa kalıp ona en uygun makyajı uyguluyoruz. Makyaj yapılırken de medya ve reklam sorumlumuz Hazal Dil bu anları videoya çekiyor, bir dakikalık klip hazırlıyor. Bu konsept gelinlerin o kadar hoşuna gidiyor ki bana ‘gelin perisi’ diyorlar. Sadece gelinler değil, salonuma adım atan her kadın kendini özel hissediyor.
4 kişilik ekibimizle güzellik alanında hizmet veriyoruz. Ayrıca dolgu-botoks uygulamalarımız da yeni başladı. Bu nedenle bir de doktorumuz var.
Elbette, gelinlere fikrini soruyorum ama çok da müdahale etmelerini istemiyorum. Önce nasıl bir makyaj istediğini onunla konuşuyorum; tarzına, giyimine, saçına bakıyorum; ağzından çıkan her kelimeyi aklıma yazıyorum. Sadece gelinlere değil tüm müşterilerime bu şekilde yaklaşıyorum ve makyaj bitince yorum yapmasını istiyorum. Şu konuda iddiamı da paylaşayım; bugüne kadar yaptığım makyajı beğenmeyen bir gelin ya da kadın olmadı.
Bu yıl ıslak ten makyajı moda. Benim de çok sevdiğim tonlar olan kızıl ve gül kurusu ağırlıklı olarak kullanılıyor. Ben high-lighter’ın ön planda olduğu, daha ışıl ışıl, enerjisi yüksek bir yüz elde etmeyi tercih ediyorum. Makyajda ürün kalitesi çok önemli ve buna çok dikkat ediyorum. Kendime kullanmadığım ürünü müşterime de asla kullanmıyorum. Bir de mevsime göre makyaj yapmayı çok seviyorum. Henüz yaz mevsimine girmediğimiz için şu sıralar daha çok toprak tonlarını kullanıyorum. Bana göre makyajın tonunu belirlerken havanın durumu da önemli. Deli gibi yağmur yağarken ben pembe ya da sarı tonlarında bir makyaj yapamıyorum. Bu renkleri yaza yakıştırıyorum. Bir de bana göre makyaj kişiyi güzelleştirmek için değil, var olan güzelliği ortaya çıkarmak için yapılmalı. Makyajla mucizeler beklenmemeli.
Evet, yara yanık, sfx makyaj, diziler ve filmler için plastik makyajlar yapıyorum. Bir dizide plastik makyaj yapma deneyimim oldu ancak saatleri bana uymadığı için devam edemedim.
Kesinlikle öyle. Randevularımıza çok sadığız. Randevu saati bir dakika bile gecikmez. Biz işimizi titizlikle yapıyoruz. Mümkün olduğunca randevulu çalışmayı da tercih ediyoruz. Makyaj için gelen her müşterime bir saat ayırıyorum. 6 yıldır bu işin içerisindeyim, daha bir makyajı silip yeniden yaptığımı olmadı.
NASIL ARANDI: #Seray Dil # SD Beauty Center # makyaj # güzellik # kuaför # gölcük # güzellik uzmanlığı #
