Kısaca kendinizden bahseder misiniz?
1987, İzmit doğumluyum. Yedi Tepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunuyum. 7 yılı kurum vekilliği olmak üzere toplam 14 yıldır avukatlık yapıyorum. Şu anda kendi ofisimde serbest çalışıyorum. İki güzel çocuk sahibi, bekar bir anneyim.
İş hayatına nasıl ve ne zaman atıldınız?
2009 yılında fakülteden mezun olduktan sonra değerli meslek büyüklerim Av. Dr. İlter Yılmaz ve Av. Dr. Banu Yılmaz’ın yanında mesleki stajıma başladım. Stajımı tamamladıktan sonra 2,5 yıl kadar serbest çalıştım. Sonrasında 2012-2019 yılları arasında kurum vekilliği yaptım. 2019 yılında memuriyetten istifa ederek tekrar serbest avukatlık yapmaya başladım.
Kariyer basamaklarını tırmanırken, itici gücünüz neydi?
Benim biraz mükemmelliyetçi bir yapım var. Yaptığım her işte yapabileceğimin en iyisini yapmaya çalışırım. Haliyle başarılı olmayı istiyor ve seviyorum. Bu benim için önemli bir motivasyon kaynağı. Bunun yanında, çocuklarım anneleri hakkında konuşurken benimle gurur duysunlar istiyorum çünkü benim annem ve babam bana bu hissi yaşattı. Aynı güzel hissi ben de çocuklarıma yaşatmak istiyor, bunun için çabalıyorum.
Sizce başarının altın anahtarı nedir?
Kesinlikle planlı çalışmak ve tekrar etmek.
Kadınların iş hayatında yaşadığı en temel sorun nedir? Siz bu sorunları aşmak için nasıl bir yol izliyorsunuz?
Türkiye’de kadınların çoğu yaşamlarını, sadece iş hayatında değil tüm yaşam alanlarında erkeğin bir basamak yukarıda durduğunun varsayıldığı bir ortamda sürdürmek durumunda kalıyor. Erkek egemen bir zihniyetle savaşmak zorunda kalmak kadınların karşısındaki en büyük zorluktur. Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün yapmış olduğu devrimler ve bunun devamında yapılan yasal düzenlemelerle öncü devletler arasında yer almamıza rağmen kadınların iş hayatındaki temsili halen zayıf kalmaktadır. Bunun sebebi ise toplumun her kesiminde var olan cinsiyet eşitsizliğidir. Bunları aşmak, sürekli ve ısrarcı bir yaklaşımla, birlikte dayanışmayla mümkündür. Benim bu konuda en büyük motivasyonum yetiştiğim ortam ve ailemdir. Üzerine bana kalan, çaba göstermek olmuştur.
İş hayatının içerisinde bir kadın olarak, cumhuriyete neler borçlu olduğunuzu düşünüyorsunuz?
Neredeyse tüm yaşamımı borçlu olduğumu düşünüyorum. Atamıza ve onun bize armağan ettiği eşitlik ve olanaklara tüm Türk kadınları gibi şükran borçluyum.
Cumhuriyetin size tanıdığı en büyük özgürlük nedir?
Kendini ifade ve bunun için mücadele hakkı.
‘Cumhuriyet kadını’ denilince, gözünüzde canlanan fotoğrafı birkaç cümleyle tarif eder misiniz?
Bence ‘cumhuriyet kadını’ kendisine güvenen, korkmadan her ortamda kendisini hür bir şekilde ifade edebilen, çalışkan, sonuç odaklı olmak demektir.
Atatürk’ün kadınlarla ilgili söylediği en sevdiğiniz söz hangisi?
“Dünya yüzünde gördüğümüz her şey kadının eseridir” sözü bence kadınlara yön göstermesinin yanı sıra kadının toplumda olması gereken yeri de vurgulayan, benim de çok sevdiğim bir söz.
NASIL ARANDI: #ezgi ulugün # kocaeli # 8 mart dünya kadınlar günü # cumhuriyet # atatürk