Farkında mısınız, son yıllarda güzellik algısı ne kadar değişti? Görselliğin ön planda olduğu, dış görünüşün ise toplumsal anlamda giderek daha fazla değer kazandığı bir dönemde yaşıyoruz. İnsanlar hem kendilerini daha iyi hissetmek hem de başkaları üzerinde olumlu izler bırakmak için estetik cerrahiye yönelmeye başladı. Bıçak altına yatmak istemeyenler de çareyi medikal estetik uygulamalarında buldu.
Bu alanda, estetik kaygılarına çözüm arayanlar için doğru adreslerden biri de Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Sinem Durmaz. Yüz anatomisini derinlemesine bilen bir uzman olarak, her hastasının ihtiyacına yönelik özgün ve kişisel bir yaklaşım sunan Op. Dr. Sinem Durmaz, cerrahi ve medikal estetik uygulamalarıyla hastalarına sadece görsel güzellik değil, aynı zamanda özgüven de kazandırıyor.
Estetik cerrahisi ile medikal estetik uygulamalarını birleştirerek başarılı sonuçlara imza atan Op. Dr. Sinem Durmaz, alanındaki başarısını ‘doğallık’ ilkesine dayandırıyor. Burun estetiğinden kepçe kulak ameliyatına, dolgudan botoksa, eksozomdan lazer uygulamalarına kadar merak ettiğimiz her şeyi Op. Dr. Sinem Durmaz’a sorduk. İşte yanıtları…
Sinem Hanım, sizi daha yakından tanıyabilmemiz için bize kısaca kendinizden ve mesleki yolculuğunuzdan bahseder misiniz?
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden 2010 yılında mezun oldum, uzmanlık eğitimimi Kocaeli Üniversitesi KBB Anabilim Dalı’nda tamamladım. KBB uzmanı olarak 2015 yılında Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde çalışmaya başladım. 2021-2023 yılları arasında da Özel Konak Hastanesi’nde çalıştım. 2023 Kasım ayından itibaren kendi özel muayenehanemde hizmet veriyorum. Aslen Balıkesir, Gönen’liyim. 2011 yılından itibaren İzmit’te yaşıyorum, iki kız annesiyim.
KBB uzmanı olarak hastalarınız size daha çok hangi sorunla başvuruyor?
Hasta portföyü çalıştığınız kuruma göre farklılık gösterir aslında. Hastane bünyesinde çalışırken en çok üst solunum yolu şikayetiyle gelirdi hastalar, özel muayenehanemde ise daha çok burun tıkanıklığı ve burun şeklinden rahatsızlık şikayetiyle, rinoplasti amacıyla gelen hastalarımı ağırlıyorum. İkinci sırada ise kepçe kulak estetiği amaçlı başvurular var.
SOSYAL MEDYA FAKTÖRÜ
Son yıllarda burun estetiğine (rinoplasti) ilgi giderek artıyor, sizce bunun sebebi nedir? Estetik kaygılar mı sağlık sorunları mı yoksa sosyal medyanın etkisi mi daha belirleyici?
Bundan 7-8 yıl önce burun tıkanıklığı nedeniyle başvuran hastalara, şeklinde de bozukluk varsa eğer biz sorardık, ‘Aynı zamanda estetik ameliyat da olmak ister misiniz?’ diye. Hastaların çoğu istemezdi. Aynı hastaların bir kısmı estetik ameliyat olmak için yeniden başvuruda bulunmaya başladı ve ikinci ameliyatlarını oldular, ‘Keşke baştan estetik de olsaydık’ pişmanlığı içinde. Ne değişti peki? Ben en önemli faktörün sosyal medya ve fotoğraflardaki filtreler olduğunu düşünüyorum. Herkes günlük hayatında filtrelerde olduğu gibi görünmek istiyor. Bu uygulamaları daha çok gençler kullandığı için rinoplasti talebi 18-30 yaşları arasında daha fazla. 15 yaşındakilere rinoplasti yapabilseydik eğer bu sınır kesin 15 yaşa düşerdi.
Burun estetiği en erken kaç yaşında yapılabiliyor? Erken yaşlarda yapılan burun estetiğinin ilerleyen süreçte yaşa bağlı olarak tekrarlanması gerekir mi?
Rinoplasti ameliyatlarını en erken 18 yaşında yapabiliyoruz. Bu yaştan önce çok önermiyoruz çünkü burun kemik ve kıkırdak gelişimi devam ediyor. Bu yaştan önce yapılan ameliyatlarda ilerleyen dönemlerde tekrar eğrilik ve şekil bozukluğu ortaya çıkabilir, ikinci ameliyat ihtiyacı doğabilir.
Burun estetiğinde kullanılan en yeni teknikler ve trendler nelerdir?
Kullanılan aletlerde ufak tefek farklılıklar olsa da her doktorun kendi tekniği vardır. Ben ameliyatlarımı açık teknikle yapıyorum, piezo (ultrasonik testere) ve tur (elektronik törpü gibi düşünebilirsiniz) cihazını birlikte kullanarak burnu şekillendiriyorum. En güncel yaklaşım da bu şekilde aslında. Asıl değişen trend popüler burun şeklidir. Daha önce ucu kalkık, “barbie nose” dediğimiz burun şekli popülerken, günümüzde daha doğal ve ucu çok kalkmayan düz burunlar isteniliyor.
Kepçe kulak estetiği (otoplasti) de oldukça popüler. Kepçe kulak estetiği hangi yaş aralığında yapılabilir? Çocukluk döneminde mi yoksa yetişkinlikte mi daha iyi sonuç alınıyor?
Kepçe kulak ameliyatını biz en çok çocukluk döneminde, ilkokula başlamadan önce, 5-6 yaşlarında öneriyoruz. Çünkü akran zorbalığı günümüzde çok yaygın ve çocuğun kulak şeklinin arkadaş çevresinde dalga konusu olması psikolojik sorunlara neden olabilir. Aynı zamanda kulak kıkırdağı gelişiminin %90’ı bu yaşlarda tamamlanmış olur. Otoplasti, erişkin yaşlarda da yapılabilen bir ameliyattır.
MEDİKAL ESTETİĞE GEÇİŞ
Sinem Hanım, KBB uzmanı olarak başladığınız meslek hayatınıza medikal estetik uygulamalarını da eklemeye nasıl karar verdiniz? Bu süreci bizimle paylaşır mısınız?
KBB branşını seçerken hem cerrahi hem de poliklinik kısmının olması beni cezbetmişti. Özellikle, tedavisi olmayan kronik hastalıklarla ilgilenmektense, tanı konulabilen ve tedavi edilebilen hastalıklarla ilgilenmek beni daha çok motive ediyordu. Bir hasta geldiğinde, sorunun ne olduğunu büyük oranda anlayabilir, tedavi gerekiyorsa medikal tedaviye başlayabilir, gerekirse cerrahi müdahale ile hastayı sağlıklı bir şekilde taburcu edebilirdim. Aslında bu süreçte, kanser ameliyatları da yaparak önemli deneyimler kazandım ve birçok vertigo hastasını tedavi ettim ancak zamanla şunu fark ettim: Çağımız hızla değişiyor ve biz de bu değişime ayak uydurmalıyız. Günümüzde estetik cerrahiye ilgi artarken, estetik işlemler konusunda ameliyatsız uygulamalara da talep oluyor. Bir kadın olarak bu alana ilgi duymam ve yeni bilgiler edinme arzum, beni bu yolda ilerlemeye yönlendirdi. Bu alanda kendimi geliştirebilmek için birçok kurs ve kongreye katıldım, alanında başarılı hekimlerden “hands-on” dediğimiz birebir uygulamalı eğitimler aldım.
KBB uzmanlığınızın estetik alanındaki çalışmalarınıza nasıl bir katkı sağladığını düşünüyorsunuz?
KBB uzmanları, özellikle yüz anatomisi konusunda oldukça bilgi sahibidir çünkü bu bölgeye sıkça cerrahi müdahalelerde bulunuruz. Yüz sinirlerinin anatomisini bilmek ve baş-boyun bölgesindeki ana damarlar hakkında bilgi sahibi olmak, uzmanlık gerektiren bir durumdur. Yüz anatomisini zaten çok iyi bildiğim için uygulama teknikleri, cilt analizi ve ürün bilgisi gibi alanlarda kendimi geliştirdim. Zamanla kazandığım tecrübeler ışığında medikal estetik alanını da mesleğime dahil etmeye karar verdim. Bu işte asıl önemli olan hangi hastaya hangi işlemin uygulanması gerektiğini iyi analiz edebilmektir. Sonrasında ise hastanın beklentilerine göre bir planlama yapmak önemlidir. Ancak, bu noktada bazen zorluklarla karşılaşabiliyoruz. Örneğin, yüz germe ameliyatı ihtiyacı olan ya da beklentisi bu şekilde olup ameliyatsız aynı sonuca ulaşmak isteyen hastalar olabiliyor. Şunu unutmamak gerekir ki medikal estetik uygulamaları ne kadar gelişirse gelişsin, ameliyat sonucu elde edilebilecek etkileri tam olarak sağlamaz. Medikal estetik uygulamaları yaşlanmamızı geciktirerek, yaşımızın en iyisi olmamızı sağlar.
İLK SIRADA GENÇLİK AŞISI
Medikal estetik alanında en çok tercih edilen uygulamalar nelerdir, Türkiye’de ve dünyada yükselen trendler hakkında ne düşünüyorsunuz?
Medikal estetik alanında en yaygın, en çok talep edilen uygulamaların başında gençlik aşıları geliyor. Gençlik aşısı dediğimiz şey aslında kendi kollajenimizin sentezlenmesine yardımcı olan, içerdiği maddelerle bunu arttıran ve katkı sağlayan, bu yolla da doğal bir sıkılaşma ve lifting elde ettiğimiz ürünlerdir. Bunların yanında cilde nem ve parlaklık da kazandırır. Piyasada bu etkiyi veren birçok ürün var, ben genelde hastanın ihtiyacına göre kullanacağım ürünü seçiyorum. Dünya ne kadar doğallıktan uzaklaşıyor olsa da insanların çoğu ne ameliyat ne ip askı ne de yüzüne dolgu istiyor. Ben bu işlemlere karşı değilim kesinlikle. Yüzünde hacim kaybı olan birine dolgu öneririm. Ya da ameliyat olmak istemeyen; ağır yüzlü, kalın ciltli hastalara ip askı ile lifting öneririm. Hatta son gittiğim yurt dışındaki uluslararası kongrede gördüm ki en trend uygulama; gençlik aşısı ve enerji bazlı cihazların kombine uygulamaları. Yapılan çalışmalarda bu kombinasyonlarla daha fazla kollajen sentezlendiği ortaya çıkmış.
Kliniğinizde hangi medikal estetik uygulamalarını gerçekleştiriyorsunuz?
En çok talep gören işlemler hangileri?
Kliniğimde medikal estetik olarak yüze (burun, dudak, elmacık, şakak, çene, gözaltı gibi) dolgu işlemleri, üst yüz botoksu ve diş sıkma için çene botoksu, yüze ip askı uygulamaları, gençlik aşısı, PRP ve mezoterapi uygulamaları, saça ve yüze eksozom uygulamaları, yanak ve gıdı bölgesine enzimatik lipoliz işlemi, son olarak da fraksiyonel lazer cihazıyla cilt gençleştirme ve iyi huylu küçük lezyonların alınması işlemlerini yapıyorum. Bunlar arasında en çok talep gören işlemler; botoks ve gençlik aşısı uygulamaları. İkinci sırada ise dolgu işlemleri yer alıyor.
Estetik dünyasında devrim niteliğinde bir buluş olarak kabul edilen botoksun popülerliğinin arkasındaki en önemli faktör nedir?
Botoks yüzümüzde çizgi oluşmasını engelliyor, bu da yaşlanma belirtilerini geciktirmesi demek. Botoksun bu kadar popüler olmasının birinci sebebi günümüzde insanların yaşlanmaktan korkması, diğeri ise tek bir işlemle sonuç alınıyor olması. Mezoterapi ya da gençlik aşılarının etkisini görebilmek için en az 3 seans yapılması gerekiyor. Bu da hem daha fazla zaman hem de daha fazla maliyet demek.
Hocam, botoksa başlama yaşı var mı? Botoks hangi bölgelere yapılıyor, etkisi ne kadar sürüyor, düzenli yaptırmak gerekir mi?
Estetik amaçlı botoksu 25 yaşından önce çok önermiyorum fakat botoks birçok alanda tıbbi tedavi amacıyla da kullanılıyor. Bu tarz uygulamalarda yaşa çok bakılmaz. Göz hekimleri en çok şaşılık tedavisinde kullanırken, nöroloji ve fizik tedavi alanında da birçok kas problemlerinde botokstan yararlanılıyor. KBB olarak biz de tıbbi amaçlı olarak en çok diş sıkmada botoks uygulamasını kullanıyoruz. Bunun yanında daha önce yüz felci geçirmiş sonrasında yüzde sinkinezi devam eden hastalarda da botokstan faydalanıyoruz. Estetik amaçlı botoks ise alın, kaş ortası, kaz ayakları bölgesine, burun ucu ve yan duvarlarına, dudak üstündeki barkod çizgilerine; gummy smile için burun tabanı kenarlarına, alt yüzdeki fazla kırışıklık ve aşırı kas aktivitesini engellemek için çene ve marionette bölgesine; boyundaki çizgiler için de bu alanlara uygulanabiliyor. Düzenli yaptırılırsa, hastanın fayda görmesi açısından, sonuçlarının uzun soluklu olması için iyi olur.
BURUN VE DUDAK DOLGUSU
Dolgu işlemlerine gelirsek, burun dolgusunu daha çok kimlere yapıyorsunuz, nasıl sonuçlar elde ediyorsunuz?
Burun dolgusunu genelde burun ucunda düşüklük ve burun sırtında kemeri olan fakat ameliyat olmayı düşünmeyen hastalara yapıyoruz. Hastanın kemeri çok fazla değilse ve burun kökü ile alın arasındaki mesafe çok az değilse dolgu sonuçları gayet tatmin edici oluyor. O yüzden her burun dolgu için uygun değildir. Hastayı muayene edip, beklentisini sorguluyoruz, uygun hastalara işlem yapıyoruz.
Dudak dolgusu da şu sıralar çok revaçta. Dudak dolgusu kimler için daha uygun, hangi tip malzeme kullanıyorsunuz, kalıcılığı ne kadar?
Dudak dolgusu olarak tek tercihim çapraz bağlı hyalüronik asit içeren dolgulardır. Hastanın istediği dudak şekline ve kendi mevcut dudak hacmine göre kullandığım dolguyu yumuşak ya da sert seçiyorum. Dudak dolgusunu 18 yaş üstü, dudağında şekil bozukluğu ya da hacim kaybı olan herkes yaptırabilir. Çok az dolgu kullanarak sadece dudaktaki asimetrileri düzeltip, fazla hacim katmadığımız birçok hasta var. Kişinin beklentisi hacimse eğer ona göre dolgu seçip işlem yapıyoruz. Kalıcılık kişiye göre değişmekle birlikte ortalama 8-10 aydır.
Kliniğinizde mezoterapi de yapıyorsunuz. Hangi sorunların tedavisinde mezoterapiden yararlanıyorsunuz, etkisi ne kadar sürüyor?
Ciltte kuruluk, nem kaybı, ince kırışıklıklar ya da mat bir görünüm mevcut ise mezoterapi işlemlerine başvuruyoruz. Akne-skar tedavisinde ve leke tedavisinde mezoterapi enerji bazlı cihazlar ile kombine edilerek uygulanıyor, tek başına yeterli olmaz. Mezoterapinin etkilerini ilk seanstan bir hafta sonra görmeye başlarız. Genellikle 2-3 hafta arayla en az 3 seans olarak yapılır. Bu seanslar tamamlandıktan 6 ay sonra da hatırlatma seansı önerilir.
Gözaltı ışık dolgusu hakkında da bizi bilgilendirir misiniz?
Gözaltı ışık dolgusu adı itibariyle bizi biraz yanıltıyor aslında. Bu dolgunun amacı göz altındaki morlukları tedavi etmek değildir, öyle bir beklentiye girmek de yanlış olur. Gözaltında ciddi çökme ve göz yaşı oluğunda derinlik oluşan kişilerde bu dolgu uygulamasını yapıyoruz. Dolguyla birlikte gözaltı derinliği değiştiği için gelen ışığın kırılması ve yansıması da değişiyor, bu sebeple gözaltı daha aydınlık görünüyor. Gözaltındaki ciltte renk tonunun açılması için ise mezoterapiden faydalanıyoruz.
Günümüzde başvurulan estetik cerrahilerden biri de bişektomi. Yanak cerrahisi olarak da bilinen bişektomi operasyonu kimlere yapılabilir?
Bişektomi, ‘bukkal bölge’ dediğimiz yanak bölgesindeki fazla yağ dokusunu çıkarmak için yapılan bir ameliyattır. Bu ameliyatın cilt altındaki yağ dokusuna bir etkisi yoktur. ‘Bichat’ denilen, derindeki yağ dokusunu alıyoruz bu ameliyatla. Böylece daha belirgin bir elmacık hattı ortaya çıkıyor. Fakat kişinin cilt altı yağ dokusu fazla ise bunu azaltmak için lipoliz işlemi ile kombinasyon öneriyoruz. Yanak hacmi fazla olan 20 yaşından büyük hastalara uygulanabilir.
EKSOZOM UYGULAMALARI
Günümüzde estetik ve tıbbi tedavilerde devrim yaratan bir yöntem olarak bilinen eksozom uygulamaları yaptığınızı biliyoruz. Neden bitkisel eksozomu tercih ediyorsunuz?
Eksozom tedavi sonuçları hem saçta hem de yüzde çok tatmin edici gerçekten. Eksozomlar sadece medikal estetik uygulamalarda değil birçok hastalığın tedavisinde de kullanılıyor. Eksozomlar; büyüme faktörleri, sitokinler ve mRNA gibi biyolojik molekülleri hedef hücrelere ulaştıran küçük veziküllerdir. Taşıdıkları moleküllerle ulaştıkları hücrelerde doku onarımını ve hücre yenilenmesini sağlarlar. İnsan, hayvan ya da bitki kaynaklı olabilirler. Ben daha çok bitki kaynaklı olanları kullanıyorum çünkü bana daha güvenli geliyor. Günümüzde insan kaynaklı eksozom uygulamaları hala deneysel çalışma olarak geçiyor. Risk almak istemediğim için FDA onayı olan bitki kaynaklı eksozomları kullanıyorum.
Eksozom uygulamalarını ne amaçla ve hangi bölgelere yapıyorsunuz, nasıl sonuçlar elde ediyorsunuz?
Eksozomların doku yenilenmesinde, cilt gençleşmesinde, yara izi tedavilerinde, akne skarlarında, inflamatuar cilt hastalıklarında, leke tedavilerinde ve saç dökülmesinde oldukça başarılı olduğu biliniyor. Ben de en çok saç tedavilerinde ve yoğun skar dokusuna sahip ciltlerde rejenerasyon amaçlı kullanıyorum. Saç dökülmesini durdurmada ve yeni saçların çıkmasında oldukça etkili. Ciltte de nemlilik, parlaklık, lekelerde açılma, skar derinliğinde azalma ve elastikiyette artış, ince çizgilerde kaybolma görüyoruz. Yapılan işlemlerin etkisinin uzun süreli olması için ihtiyaca göre yılda 1-3 seans arasında uygulama yapılabilir.
LAZER CİHAZIYLA TEDAVİ
Sinem Hanım kliniğinize bir de lazer cihazı aldınız, kullanım alanlarından biraz bahseder misiniz?
KBB branşı, baş ve boyundaki iyi ya da kötü huylu cilt lezyonlarının/kitlelerinin tedavisini yapmaya yetkindir. Biz bu lezyonların çoğunu lokal anestezi altında tedavi ederiz. Bu amaçla kliniğime fraksiyonel karbondioksit lazer aldım. Bu lazer sayesinde kesi ve dikiş ihtiyacı doğmadan bu lezyonları alabiliyoruz. Aynı zamanda cilt sıkılaştırmada ve yenilemede oldukça başarılı bir cihaz. Uygun ciltlerde mezoterapi ve gençlik aşıları ile kombine ediyoruz.
Sinem Hanım, estetik işlemlerle ilgili tavsiyelerinizi de almak isteriz.
En güzel estetik işlemler, doğala en yakın olanlardır. Daha önce yüzüne işlem yaptıklarım bilir, ilk amacım her zaman eksileni yerine koymak ve sizin en iyi halinizi ortaya çıkarmaktır. Amaç bir başkasına benzemek olmamalıdır. Yaşlanma belirtilerini geciktirelim, yaşımızın iyisi olalım, motivasyonumuz bu olsun. Gençlere de şunu söyleyebilirim; önce kendinizi sevin, değer verin ve hayattan ne istediğinize karar verin! Önceliğiniz başkaları tarafından beğenilmek olmasın.
Son olarak mesleğinizdeki en büyük hedefiniz nedir? Gelecekte yapmak istediğiniz yeni projeler veya yenilikçi uygulamalar var mı?
Tıptaki yenilikler sürekli devam ediyor, bunları zaten takip etmek zorundayız. Özellikle özel sektörde çalışırken çağın gerisinde kalamayız. Gelecek için İzmit’te büyük bir estetik ve sağlık kompleksi hayal ediyorum. Detaylar bende saklı kalsın :)
İLETİŞİM
Alikahya Fatih Mah. Akarca Cad. No: 14 Kat: 2 Daire: 1 İzmit/ KOCAELİ
Telefon: 0 530 934 05 16
@op.dr.sinemdurmaz
NASIL ARANDI: #op. dr. sinem durmaz # kbb # kulak burun boğaz # baş ve boyun # cerrah # dudak dolgusu # botoks # estetik # kocaeli # izmit