Sayın Ali Korkmaz, Bilkamp’ı kurarak Kocaeli’de bir ilki gerçekleştirdiniz ve eğitim anlayışına yepyeni bir boyut kazandırdınız. Bilkamp nasıl bir ihtiyaçtan doğdu? Eğitimde nasıl bir eksikliği doldurmayı hedeflediniz?
Günümüz eğitim sistemi, çocukları genellikle dört duvar arasına sıkıştırıyor. Oysa öğrenme, sadece sınıf ortamında değil hayatın içinde, doğada, keşfederek gerçekleşir. Bilkamp Kocaeli’yi kurarken temel hedefimiz, çocukların merak duygusunu besleyen, keşfetmeye teşvik eden ve onlara hayat boyu kullanacakları beceriler kazandıran bir ortam oluşturmaktı. Doğa temelli eğitim yaklaşımımızla çocukları teorik bilgilerin ötesine taşıyor, onlara dokunarak, hissederek ve deneyimleyerek öğrenme fırsatı sunuyoruz.
Amacımız, çocuklara doğanın sunduğu sınırsız öğrenme alanlarında deneyimleyerek öğrenme fırsatı sunmak ve onları sadece akademik değil fiziksel, duygusal ve sosyal açıdan da geliştirmek.
Geleneksel eğitim modeli, çocukların öğrenme süreçlerinde hareket etmelerine, keşfetmelerine ve doğayla bağlantı kurmalarına yeterince alan tanımıyor. Bilkamp ile biz tam da bu eksikliği doldurmayı hedefledik. Çocukların doğayla iç içe, özgürce keşfederek, kendi deneyimleriyle öğrenmelerini sağlayarak eğitimi daha bütünsel bir hale getiriyoruz. Böylece sadece akademik başarıya değil, aynı zamanda onların yaşam becerilerini geliştirmeye de katkı sağlıyoruz.
5 BİN METREKARELİK ALAN
Bilkamp’ın fiziksel özelliklerinden biraz bahseder misiniz? Bilkamp nerede ve kaç metrekarelik bir alana kurulu? Açık ve kapalı alanlar nasıl planlandı?
Bilkamp Kocaeli, doğanın içinde, çocukların özgürce keşfedebileceği yaklaşık 5 bin metrekarelik bir alan üzerine kurulu. Alanımızı planlarken çocukların her ihtiyacını düşündük. 6 atölyemiz kapalı derslik olarak tasarlandı ve her biri farklı becerilere yönelik içerikler sunuyor. Ayrıca çocuklarımızın doğayla doğrudan temas kurabilmesi için ekim alanları, yürüyüş yolları, hayvan barınakları, açık teraslar ve kamp ateşi alanları oluşturduk.
Bilkamp hangi yaş gruplarına hitap ediyor, kimler katılabiliyor ve nasıl bir eğitim modeli uygulanıyor? Çocuklar burada nasıl bir eğitim sürecinden geçiyor?
Bilkamp Kocaeli, 3 yaşından itibaren çocukları doğayla tanıştırıyor. Anaokulu ve ilkokul gruplarına yönelik özel programlarımız bulunuyor. Bilkamp’tan, Bilnet Kocaeli ve Bilgi Köprüsü Eğitim Kurumları yararlanabiliyor. Burada eğitim modelimiz doğa temelli öğrenme prensiplerine dayanıyor ve yaş gruplarına uygun deneyimleyerek öğrenme süreçleri sunuyoruz. Çocuklarımıza, doğayla iç içe vakit geçirerek temel yaşam becerileri kazandırırken, aynı zamanda bilim, sanat ve kültürle iç içe olmalarını sağlıyoruz.
Çocuklarımızın öğrenme yolculuğunun yanı sıra velilerimiz için de özel etkinlikler düzenliyoruz. Geçtiğimiz aylarda bir tanıtım etkinliği gerçekleştirdik ve veliler kamp alanını ziyaret ederek atölyeleri deneyimledi. Aile katılımlı etkinlikler yaparak bu doğa temelli eğitim bilincini yaymaya çalışıyoruz.
Bilkamp’ta her şey keşfetmeye ve deneyimlemeye dayanıyor. Çocuklarımızı ezberci bir sistemin içine hapsetmek yerine, onların bireysel öğrenme stillerini destekleyen atölye çalışmaları sunuyoruz.
SINIRSIZ KEŞİF İMKANI
Doğa temelli eğitim yaklaşımı neden bu kadar önemli? Bu öğrenme modeliyle çocuklara ne kazandırmayı hedefliyorsunuz?
Doğa, çocukların en iyi öğrenme ortamıdır çünkü onlara sınırsız keşif imkânı sunar. Doğa temelli öğrenme modeli, çocukların sadece akademik bilgiyi değil, hayat becerilerini de öğrenmesini sağlar. Çocuklar burada doğanın döngülerini, sürdürülebilir yaşamı ve sorumluluk bilincini kazanıyor. Hayvan barınaklarında vakit geçirerek empati kurmayı öğreniyor, ekim alanlarında bitkiler yetiştirerek sabrı ve emeğin değerini keşfediyor. Aynı zamanda özgüven, risk alma becerileri, iş birliği, emek–süreç, problem çözme, yaratıcılık ve takım çalışması gibi kavramlarla iç içe olarak bu yöndeki becerilerini de geliştiriyorlar. Sonuç olarak, Bilkamp’ta çocuklar sadece bilgiye değil, hayata hazırlanıyor. Burada kazandıkları deneyimler, onların akademik hayatlarından çok daha ötesine geçerek yaşamları boyunca kullanabilecekleri becerilere dönüşüyor.
Peki, teknoloji ve doğayı nasıl dengeliyorsunuz?
Teknoloji günümüzde hayatımızın ayrılmaz bir parçası ancak çocuklarımızın bu süreçte karşılaşabilecekleri olumsuzluklara karşı dengeyi sağlayabilmemiz ve sınırlarımızın olması gerekiyor. Bilkamp’ta teknolojiyi tamamen dışlamıyoruz; aksine onu bilinçli kullanmayı öğretiyoruz. Burada teknolojiyi bir araç olarak kullanıyoruz.
Teknoloji, doğanın sunduğu keşif fırsatlarını gölgelememeli, aksine onları daha iyi anlamamıza yardımcı olmalı. Bu nedenle çocuklarımız, doğa gözlemleri yaparken dijital araçlar yerine önce kendi gözlem becerilerini kullanıyor. Toprağa dokunarak, bitkileri inceleyerek, hayvanların davranışlarını gözlemleyerek öğreniyor. Örneğin, bir ağacın yapraklarını tanımak için bir ekrana bakmak yerine, doğrudan ağacın yanına giderek dokunmalarını, gözlem yapmalarını ve hatta koklamalarını teşvik ediyoruz.
Bununla birlikte, doğadaki gözlemlerini ve deneyimlerini pekiştirmek adına bazı dijital araçlardan da destek alabiliyoruz.
Bilkamp’ta öğrencilerin bireysel ve bilişsel gelişimini desteklemek amacıyla çeşitli atölyeler bulunuyor, bunlardan biraz bahseder misiniz?
Bilkamp’ta her biri farklı kazanımlara odaklanan 6 atölyemiz var:
• Nature Connects: Çocuklar burada doğayı bilimsel bir bakış açısıyla inceliyor, gözlem yapmayı ve keşfetmeyi öğreniyor.
• Senses: Duyularını kullanarak çevreyi keşfetme üzerine kurulu bir atölye.
• Handy: Üretim, el becerileri ve problem çözme yeteneklerini geliştiriyor.
• Heritage: Kültürel farkındalık kazandırarak çocukları geçmişle ve doğayla bağdaştırıyor.
• Creative Construction: Doğal materyallerle yaratıcılığı destekleyen bir atölye.
• I See, I Think, I Wonder: Çocukların analitik düşünme ve problem çözme becerilerini geliştiren bir program.
Her atölyemiz, çocukların doğadan ilham almaları ya da doğayla iç içe öğrenmelerini ve farklı alanlarda becerilerini geliştirmelerini sağlıyor.
Kamp alanında atölyelerin yanı sıra öğrencilere sunulan diğer imkanlar nelerdir? Onları nasıl bir deneyim bekliyor?
Bilkamp’ta sadece atölyeler değil, çocukların keşfetmesi için tasarlanmış birçok özel alan da bulunuyor. Açık teraslar, yürüyüş yolları, hayvan barınakları, ekim alanları gibi doğayla iç içe pek çok deneyim alanı oluşturduk. Çocuklar burada doğayla birebir temas kurarak, gözlem yaparak ve deneyerek öğreniyor.
Macera parkurumuz, çocukların fiziksel becerilerini geliştirmeleri ve sınırlarını keşfetmeleri için tasarlandı. Denge tahtaları, tırmanma ipleri ve doğal engellerden oluşan bu parkur, cesaretlerini ve özgüvenlerini artırıyor. Burada hem eğleniyorlar hem de motor becerilerini geliştiriyorlar.
Hayvan barınaklarımızda tavşanlar, tavuklar, keçiler ve daha birçok canlıyla birebir temas kurabiliyorlar. Çocuklar kümesten yumurta topluyor, tavşanları besliyor, hayvanların bakım süreçlerini gözlemleyerek sorumluluk bilinci kazanıyor. Doğadaki diğer canlılarla bir arada olmayı deneyimlemek, empati duygularını güçlendirirken onlara yaşam döngüsü hakkında da önemli farkındalıklar kazandırıyor.
Kamp ateşi alanımız ise çocukların en çok keyif aldığı bölümlerden biri. Burada bir araya gelerek hikayeler paylaşıyor, takım çalışması yapıyor ve birlikte vakit geçirmenin değerini öğreniyorlar. Ateş başında anlatılan hikayeler, onların hayal gücünü beslerken paylaşma ve dayanışma ruhunu da güçlendiriyor.
Ekim alanlarımızda çocuklar toprakla buluşuyor, kendi elleriyle sebze ve meyve ekerek büyüme süreçlerini gözlemliyorlar. Toprağın, suyun ve güneşin bitkilere nasıl hayat verdiğini deneyimleyerek öğreniyorlar. Ellerinin çamura bulanması, onların doğayla kurdukları bağın en güzel göstergesi oluyor.
Bilkamp’ta çocukları sadece bir eğitim alanı değil, aynı zamanda hayatı deneyimleyebilecekleri, özgürce keşfedebilecekleri ve doğayla güçlü bir bağ kurabilecekleri özel bir dünya bekliyor.
Bilkamp’a katılan çocukların gelişiminde ne gibi değişiklikler gözlemlediniz, ebeveynlerin geri dönüşleri nasıl?
Bilkamp henüz çok yeni bir oluşum, adeta bir bebek gibi. Geçtiğimiz aylarda dünyaya geldi. Zamanla emekleyecek, yürüyecek ve büyüyecek. Çocuklarımızın gelişimlerini uzun vadede gözlemleyerek daha net sonuçlara ulaşacağız. Ancak şimdiden hem çocuklardan hem de ailelerden çok olumlu geri dönüşler alıyoruz.
Bilkamp’a gelen çocukların en büyük kazanımı, doğada vakit geçirirken duydukları mutluluk. Burada olmaktan büyük keyif alıyorlar, atölye çalışmalarına ve doğa aktivitelerine büyük bir istekle katılıyorlar. Ekim alanlarında kendi elleriyle toprağa dokunmak, hayvanları beslemek, kamp ateşi etrafında arkadaşlarıyla vakit geçirmek onlar için unutulmaz anılar oluşturuyor.
Velilerimiz ise çocuklarının doğayla daha iç içe olmalarından, keşfetme meraklarının artmasından ve eve geldiklerinde yaşadıkları deneyimleri heyecanla anlatmalarından büyük mutluluk duyuyor. Çocukların Bilkamp günlerini iple çektiğini söyleyen aileler var. Bu da gösteriyor ki burada gerçekten onların ruhuna, öğrenme isteğine ve keşif duygusuna hitap eden bir ortam var. Bilkamp, ailelerin de büyük desteğini alarak her geçen gün gelişmeye ve büyümeye devam edecek.
Bilkamp’ı gelecekte daha da ileriye taşımak adına hayata geçirmeyi düşündüğünüz projeler var mı?
Bilkamp Kocaeli bizim için sadece bir başlangıç. Burada oluşturduğumuz doğa temelli eğitim modelini daha da geliştirerek farklı projelerle, farklı yaş gruplarına yönelik programlar oluşturmayı hedefliyoruz. Aynı zamanda bu modelin önce ilimizde, ardından ülke genelinde örnek alınmasını istiyoruz. Çünkü Bilkamp, Kocaeli’de bir ilk ve şu anda bölgede tek olma özelliğine sahip.
Gelecekte, doğa merkezli eğitimin yaygınlaşmasını sağlamak ve daha fazla çocuğun bu ayrıcalıklı deneyimi yaşamasına imkan tanımak istiyoruz. Bilkamp’ta çocuklar doğayı keşfederken, hayatın içinde öğrenmeyi deneyimliyor. İşte tam da bu noktada, eğitimde yeni bir bakış açısı sunarak, doğa temelli öğrenmenin değerini daha geniş kitlelere ulaştırmayı amaçlıyoruz.
NASIL ARANDI: #bilkamp kocaeli # ali korkmaz # eğitim # kocaeli