Türkiye’nin kişiye özel hizmet veren ilk ve tek sağlıklı yaşam merkezi Hunza Camp, geçtiğimiz ay Kartepe-Köseköy’de açıldı. Ortalama yaşam süreleri 110-120 yıl olan Hunza Türklerinin beslenme ve yaşam ilkelerinden ilham alarak yola çıkan merkezin amacı; danışanlarını sıkıcı diyet listeleriyle değil, kişiye özel programlarla sağlıklı ve fit bir bedene kavuşturmak. Hunza Camp’ın danışanları, kendi yaşam koşulları ve alışkanlıklarına uygun olarak, kişiye özel hazırlanan ‘yaşam çarkı’ sistemiyle yepyeni bir hayatın kapılarını aralıyor. Bu sıra dışı metodun ayrıntılarını Hunza Camp Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Türkan Dayıoğlu’ndan dinledik.
Gaziantep Hasan Kalyoncu Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü mezunuyum. Eğitim hayatım boyunca bir çok alanda staj yapma fırsatı buldum. Daha sonra yolum, Dr. Feza Şen ile kesişti. Kendisiyle birlikte başta GAPS diyeti ve popüler diyetler olmak üzere birçok alanda çalışma ve araştırma yaptım. Şu anda da VIP hizmet veren Hunza Camp ekibinin bir parçasıyım.
Hunza Camp’ın adı; Çin ve Afganistan sınırında, Pakistan’ın Keşmir kenti yakınlarında yaşayan Hunza Türklerinden geliyor. Hunza Türklerinin ortalama ömrü 110-120 yıl. Hiçbirinde kanser vakası ya da metabolik rahatsızlıklar görülmüyor. Hunza kadınlarının doğurganlığı 65-70 yaşına kadar sürüyor. Neşeli, sağlıklı ve hayat dolular.
‘Ne yersen, osun’ diye bir söz vardır. Hunza Türklerinin sağlıklı ve uzun ömürlerinin temelinde de beslenme alışkanlıkları yatıyor. Yemek için yaşamıyor, yaşamak için yiyorlar. Tamamen kendi yetiştirdikleri doğal ürünlerle besleniyorlar. Sebze, meyve, tahıl, süt ve peynir tüketiyorlar. Kullandıkları pişirme teknikleri sayesinde besinlerin sahip olduğu tüm vitamin ve minerallerini alabiliyorlar. Ayrıca yemek porsiyonları oldukça küçük ve az yiyorlar. Bir çeşit detoks etkisi gösteren kurutulmuş kayısı suyu içiyorlar ve bu sağlıklarını olumlu etkiliyor. Ayrıca ‘tumoro’ olarak bilinen bir bitkinin çayını da içiyorlar; ciltlerinin genç kalmasını bu bitkiye borçlular. Genç ve sağlıklı yaşamalarının bir diğer sırrı ise her sabah güne derin nefesle başlıyor olmaları. Belirli yoga ve nefes tekniklerini uyguluyorlar. Aktif yaşıyorlar ve hareket ediyorlar.
Hunza Camp, sağlam temeller üzerine kurulmuş profesyonel bir düşünce ve organizasyon. Danışanlarımızın taleplerini bir bütün olarak değerlendiriyoruz. Kendimize özgü metotlar uygulayarak sosyal, psikolojik ve fiziksel olarak kendilerini iyi hissetmelerini sağlamak öncelikli hedefimiz. Diyet listesi değil sağlıklı beslenme eğitimi vererek, danışanımızın bunu kendi yaşamına uygulamasını istiyoruz. Uyguladığımız ‘yaşam çarkı metodu’, kişinin zihnindeki diyet algısından uzaklaşmasına ve sağlıklı beslenmeyi bir yaşam tarzı haline getirmesine odaklıdır.
Yaşam çarkı; kişinin metabolik hızına, yaşam tarzına, yeme alışkanlıklarına uygun özel önerilerden oluşur ve kişiye özeldir. Danışanımız bu çarkı her gün kendisi çevirip bir yaşam döngüsü haline getirir. Haftalık görüşmelerimizde de bunları değerlendiririz. Amacımız, kişiye sağlıklı beslenmeyi öğretmek; sonrasında ise bunu yaşam tarzı haline getirmesini sağlamak.
Danışanımız bize geldiğinde öncelikle taleplerini dinliyor ve ekipçe bir görüşme sağlıyoruz. Programı hazırlamadan önce danışanımızdan detaylı bir kan tahlili istiyor, beslenme öyküsünü ve yaşam tarzını dinliyoruz. Ölçümlerini yapıp yağ oranı, kilo fazlalığı veya azlığını belirliyoruz; yaşam tarzına uygun öneriler sunuyoruz ve bunu çarkın birer parçası haline getiriyoruz.
Diyet bir hastalık için yapılan özel bir beslenme biçimini ifade ediyor. Oysa sağlık, bedenen ve ruhen iyi olma halidir. Beden sağlığınız iyi olacak diye size sevmediğiniz besinlerden oluşan, dışına çıkamayacağınız bir diyet listesi verirsem ve siz bu listeyle yaşamaktan mutsuzsanız; sağlıklı değilsiniz demektir. Sağlıklı bir beslenmenin hem bedeninizi hem de ruhunuzu beslemesi lazım. Burada düşünce yapısı çok önemli. Genellikle kalori ve karbonhidrat kısıtlamasına odaklanılıyor; kilo vermek için aç kalınması gerektiğine inanılıyor.
Bu olduğunda diyet yapma sendromuna yakalanıyoruz. Vücudumuz kıtlık metabolizmasına giriyor ve kendini kilitliyor. Daha fazla besin alamayacağını düşündüğü için yağ depolamaya başlıyor. Bu metabolik sorunlarla karşılaşmamak için biz sağlıklı pişirme teknikleriyle, sağlıklı beslenmeyi hayatınıza adapte ediyor ve mutlu bir hayatın kapılarını aralıyoruz.
NASIL ARANDI: #Hunza Camp # Tuğba Ciğerdelen # Kartepe # sağlıklı yaşam merkezi # türkan dayıoğlu # diyetisyen # sağlık # diyet
