.jpg)
Kısaca kendinizden bahseder misiniz?
Merhaba; ben Dilek Yılmaz. Aslen Sivaslıyım, 4 çocuklu bir ailenin en küçüğü olarak Gebze’de dünyaya geldim. Sevgi dolu bir ailede büyüdüm. 41 yaşındayım, evliyim ve biri 16, diğeri 3,5 yaşında 2 erkek çocuk annesiyim. Bankacılık mezunuyum, şu anda hayalini kurduğum mesleği, yani aşçılık yapıyorum.
İş hayatına nasıl ve ne zaman atıldınız?
Üniversite bittikten sonra hemen iş hayatına atıldım, yaklaşık 20 yıl farklı sektörlerde çalıştıktan sonra hayalini kurduğum işi yapmaya karar verdim. 1,5 yıldır Mor Salkım Meze Çi Börek ve Mantı Evi’ni sevgili ortağım Göktuğ Karabaş ile birlikte işletiyoruz.
Kariyer basamaklarını tırmanırken, itici gücünüz neydi?
Birincisi: inanmak; evet inanmak. Ben bu işi en iyi şekilde yapacağımı biliyordum ve buna gerçekten inandım. İkincisi sizi seven insanların desteği. Beni bu yolda destekleyen tüm sevdiklerime buradan da teşekkür etmek isterim.
Sizce başarının altın anahtarı nedir?
Bence başarının altın anahtarı, öncelikle yaptığınız işi seviyor olmanız. Bir insan ancak yaptığı işi severse başarılı olur aksi halde başarı söz konusu olamaz. İkincisi yeniliklere açık olmak. Her konuda ilerlemek ve gelişmek için kesinlikle gerekli. Kendini yeniliklere karşı kapatma, kendi önüne engel çıkarma gibi özellikleri kabullenmek, insanı ileriye götürmez.
Kadınların iş hayatında yaşadığı en temel sorun nedir? Siz bu sorunları aşmak için nasıl bir yol izliyorsunuz?
Kadınların iş hayatında yaşadığı en temel sorunlardan birisi cinsiyet ayrımcılığı diye düşünüyorum. Bazı iş alanlarında kadınlara saygı ne yazık ki olması gerektiği gibi değil. Bunun haricinde iş ve aile dengesinin de bir diğer sorun olduğunu bizzat kendim de yaşayarak deneyimliyorum. Kadınlarımız, çocuklarına bakma konusunda genellikle erkeklerden daha fazla görev üstlendiği için günün sonunda hem iş yeri hem evde çocuk hem de ev işleri derken, kendimize ayıracak zamanımız ve enerjimiz kalmıyor. Bu sorunların üstesinden gelmek, beraber çalıştığımız iş arkadaşlarımızdan, partnerimizden ve kendimizden geçiyor tabii ki. Birbirimize karşı her zaman biraz daha saygılı ve anlayışlı olmaya gayret etmeliyiz. Gerektiği yerde iş paylaşımını eşit şekilde yapma konusunda konuşmaktan da kaçınmamalıyız.
İş hayatının içerisinde bir kadın olarak, cumhuriyete neler borçlu olduğunuzu düşünüyorsunuz?
İş hayatında yer alan bir kadın; eğitim, yasal haklar, istihdam fırsatları ve toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda cumhuriyetin sağladığı ilerlemeler sayesinde daha özgür ve eşit birer birey olmuştur.
Cumhuriyetin size tanıdığı en büyük özgürlük nedir?
Cumhuriyetimizin kadınlara sağladığı en büyük özgürlük tabii ki öncelikle seçme ve seçilme hakkıdır. Kadının seçme ve seçilme hakkı da bizlere bugün iş dünyasında yer alma fırsatını vermiştir.
‘Cumhuriyet kadını’ denilince, gözünüzde canlanan fotoğrafı birkaç cümleyle tarif eder misiniz?
Bunu bir kalıba tabii ki koymak istemem, kendini cumhuriyet kadını olarak tanımlayan herkesi bu çerçevede görebiliriz. Fakat tecrübelerimize ve öğrendiklerimize dayanarak söylemek gerekirse, cumhuriyet kadını öncelikle kimseyi yargılamayan ve her türlü görüşe saygı gösterip, nazikliğini koruyabilen kişidir. Aynı zamanda kendisinin ve milletinin değerinin farkında olup, her zaman ilerici ve geliştirici bir görüşle ilerleyen kadınlarımızdır.
Atatürk’ün kadınlarla ilgili söylediği en sevdiğiniz söz hangisi?
“Kadınlarımız, çağdaş uygarlık yolunda erkeklerle omuz omuza yürümeli, onlarla aynı haklara ve aynı sorumluluklara sahip olmalıdırlar.”
NASIL ARANDI: #dilek yılmaz # mor salkım meze evi # 8 mart dünya kadınlar günü # cumhuriyet # atatürk
