Kendi markanızı kurma fikri nasıl ortaya çıktı? Bu süreçte sizi en çok motive eden şey neydi?
Küçük bir dairede başladı bu büyük macera… Hunza, çalışma motivasyonum, girişimci ruhum, en önemlisi de yenilik ve gelişimlere açık oluşumla zaman içinde bu günlere geldi. Bu değişim rüzgarında yelkenini ustalıkla kullanmak, yeniliklere açık olarak eski köye yeni adet getirmek, ezber bozmanın ilk değeridir. Girdiğim bu yolda kendimi hiç sınırlamadım, tek bir alana odaklanmadım. Hangi departmanda bir eksiklik varsa, bir şekilde kendimi oraya monte ettim, daha çok öğrendim. Sağlam bir ekibe sahibim. Onların çabası da benimle aynı. Hepimizin ruhunda Hunza var. Kaç saat çalışıyoruz, anlık neler neler yaşıyoruz; insan üstü çabalarımızla bir bütün olarak hareket edip üretiyoruz.
Markanızı kurarken karşılaştığınız en büyük zorluk neydi ve bunu nasıl aştınız?
En büyük zorluğumuz; resmî işlemler, bitmek bilmeyen denetlemeler, belgeler, dosyalar, uzun uzun denetmen mesaileri oldu. Ekibim ve ben çok çalıştık; gece gündüz demedik, her şeyi fazlasıyla kuralına uygun şekilde yaptık.
Çevrenizden nasıl tepkiler aldınız? En büyük destekçiniz kimdi?
Kurulduğumuz günden beri herkesten muhteşem yorumlar alıyoruz. Gelen, deneyimleyen, Hunza ruhunu tadan bizden kopamıyor. En büyük destekçim, Hunza’nın olmazsa olmazı tabii ki eşim. Kendi aramızda “kayyumumuz” diyoruz. Hunza’da en çok kahrımı çekenler listesinde eşimden sonra sevgili Türkan Dayıoğlu ve Sinan Yener geliyor… Ve tabii ki ekibimdeki arkadaşlarım.
İlk adımı attığınızda en büyük hayaliniz neydi? Bugün o hayale ne kadar yaklaştığınızı düşünüyorsunuz?
Hunza Camp, Kartepe’deki bir dubleks dairede kurulmuştu… Şu anda 10 dönümlük bir alan içerisinde hizmet veren devasa bir tesisimiz var. Şu anda tam olarak hayalimi yaşıyorum.
Markanızı rakiplerinizden ayıran en önemli özellik nedir?
Bulunduğumuz bölgede, Hunza Camp’ın şartlarında hizmet veren başka bir tesis yok. Dolayısıyla fiziksel şartlarımız bir yana; bizim en büyük farkımız kalitemiz ve güvenilirliğimiz, verdiğimiz kişiselleştirilmiş hizmet, inovasyonumuz, müşteriye özel çözümler sunmamızdır.
Gelecekte kendinizi ve markanızı nerede görüyorsunuz?
Kendi alanımızda en çok tercih edilen merkez olma hedefiyle yola çıktık. Yeni pazarlara açılmaya, uluslararası düzeyde büyümeye, dünya pazarında “biz de varız” demeye hazırız. Bunun için birçok uluslararası fuara katılmaya devam ediyor; teknolojiyi kullanarak adımızı dünyaya duyuracağımız çalışmalar yapıyoruz.
Sizinle aynı yolda yürümek isteyen kadınlara en önemli tavsiyeniz ne olurdu?
Başkalarının beklentilerine ve önyargılarına takılmadan, yeteneklerinize güvenip kendinizi geliştirin ve yeni fırsatları değerlendirin. Büyük başarılar konfor alanınızdan çıkınca geliyor. Hata yapmaktan çekinmeyin, her hatanın bir öğrenme fırsatı olduğunu unutmayın. Süreç bazen zorlayıcı olabilir ama sabırlı ve istikrarlı olmak sizi hedefinize ulaştırır.
Eğer bugünkü bilginiz ve deneyiminizle en başa dönebilseydiniz, neyi farklı yapardınız?
Hiçbir şeyi! Beni ben yapan, Hunza’yı Hunza yapan şey o deneyimlerdir.
8 Mart sizin için ne ifade ediyor?
Kadınların eşitlik, özgürlük ve hak mücadelesini simgeleyen güçlü bir sembol. Dünya Kadınlar Günü, mücadelenin ve başarıların kutlandığı, aynı zamanda devam eden eşitsizliklere dikkat çekilen bir gün. Kadınların iş dünyasında, girişimcilikte, bilimde, sanatta, hayatın her alanında daha fazla yer alması gerektiğini hatırlatan bir gün. Aynı zamanda kadın dayanışmasını ve birbirimizi desteklemenin önemini vurgulayan bir gün. Birimiz, hepimiz için…
