Yeşilçam oyuncuları, fedakardır!

RÖPORTAJ: Bilge ÇOLAK

Türk sinemasına emek vermiş gerçek efsaneler ve büyük ustalar… Onlar, Türk halkının gönlünde taht kurmuş ve Türk halkının yüzünde tebessümler oluşturarak sevgisini kazanmış ustalar. Onlar, bir zamanlar Yeşilçam sinemasında kelimenin tam anlamıyla fırtınalar estirdi. Oynadıkları filmler gişe rekorları kırdı. Ama sadece bu kadar değil. O yıldızlar, o kadar gerçek, o kadar “bizden birileri”ydi ki! Milyonlarca kişi, sanki ailelerinin bir üyesi gibi benimsedi onları.

-       O, unutulmaz ve sempatik bir Yeşilçam oyuncusu,

-       O, romantik bir jön,

-       O, Yeşilçam sinemasına yüz yirmi filmle imza atmış bir Yeşilçam oyuncusu,

-       O, Türk sinemasının yapı taşlarından birisi,

-       O, başarılı oyunculuğunun yanında çok küçükken pul biriktirmeye başlayarak, koleksiyonculukla uğraşmış bir koleksiyoncu,

-       O, diğer Yeşilçam oyuncuları gibi yaptığı işi çok seven, kendini sinemaya adamış, gocunmadan, şikayet etmeden elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışmış bir Yeşilçam oyuncusu olan İzzet Günay.

Sabırsızlıkla ve heyecanla, “Ne zaman röportajı okuyacağız? “ diye sorduğunuzu duyar gibi oldum. Ben, sizi fazla meraklandırmayayım ve sabırsızlandırmayayım. İzzet Günay ile yaptığım röportaja geçelim.

En baştan başlamak istiyorum. Nasıl Yeşilçam oyuncusu oldunuz? Bu konuda sizi teşvik eden kimdi?

1957’de, Dormen Tiyatrosu’nun kuruluşunda yer alan şanslı bir oyuncuydum. 1959’da, Zeki Müren’in, “Kırık Plak” adlı filmde şoförünü oynamak için Kemal Film Yapımı’ndan teklif geldi. Küçük bir roldü.

İzzet Günay’ı biraz da sizden dinleyelim. Hayat felsefeniz nedir? Kendinizi nasıl tanımlarsınız?

Ülkeme faydalı, merakları olan, araştırıcı, daima en iyisini yapmaya çalışan, herkese sevgi ve saygıyla yaklaşan, barışçı ve güvenilir bir vatandaş olmak.

Bir röportajınızda Türkan Şoray ile oynadığınız “Vesikalı Yarim” adlı filmin sizde yerinin çok farklı olduğunu, çok beğendiğiniz bir filminiz olduğunu söylemişsiniz? Bu filmi diğer filmlerden ayrı tutan özelliği neydi?

“Vesikalı Yarim” denilince yönetmen Lütfi Akad’ı hemen eklemek gerekiyor. Baş yapıtlarından biridir. Dolayısıyla oyuncularına da başarı kazandırmış bir film olmuştur. Kült filmlerden biri kabul edilir. En iyi yüz film içinde hep ilk onun içine girmiş, gerçekten güzel bir yapıttır. İncelendiğinde çok farklı özellikleri olduğu saptanmıştır.

“Anasının Kuzusu”, 1964 yapımı, başrollerini Türkan Şoray ve sizin paylaştığınız ve benim de çok severek izlediğim bir film. Aynı zamanda çok değerli tiyatro ustaları ile aynı karelerde bulunmuşsunuz. Bedia Muvahhit, Vahi Öz, Mualla Süer gibi. Onlarla aynı filmde oynamak nasıl bir duyguydu?

“Anasının Kuzusu”  filmini, inanın tam olarak hatırlamıyorum. Sıradan filmlerimden biriydi. Belirttiğiniz gibi en önemli yanı, büyük tiyatro sanatçılarıyla çalışmak ve bir arada olmak. Unutulmaz anılarımdandır. Özellikle Bedia Muvahhit Hanım, tipik konuşmasıyla muazzam bir sanatçıydı.

Değişime birebir şahitlik etmiş biri olarak, Yeşilçam dönemi ile günümüz sinemasını nasıl karşılaştırırsınız? Sonuçta, değişen bir teknoloji var ve filmlerin teknik kalitesi git gide yükseliyor. Ama bu değişime rağmen ben Yeşilçam filmlerindeki samimiyeti, günümüz filmlerinde bulamıyorum. Size de böyle geliyor mu?

Yeşilçam sineması ve günümüz sineması çok farklılıklar taşımaktadır. Sizin de belirttiğiniz gibi teknik olanaksızlıklar başta gelir. Tamamlanmış senaryolarla ve ucuza mal etmek için kısa süreli çekimleri de ekleyin. Buna rağmen yine de iyi şeyler yapılabilmiştir diyebiliyoruz. Yeşilçam kuşağı, yaptığı işi çok seven, kendini sinemaya adamış, gocunmadan, şikayet etmeden elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışmış fedakar bir kuşaktır. Yeni sinemacılara emaneti iyi taşımış değerli insanlardır. Biz, o devre rast geldik, yeni sinemacılar da bu devre. Karar sizin.

Yeşilçam veya tiyatroda sahne aldığınız dönemlerde yaşadığınız ve hiç unutamadığınız bir anınızı anlatır mısınız?

O kadar çok anı var ki! Anlatmaya kalksak, inanın, kitap olur. Ama anlatıldığında o zamanki sıcaklığında olmuyor. Onun için ben kaçarım.

Bugünkü oyunculardan hangilerine jön diyebiliriz?

Bugünkü sinemada star çok az. Kıvanç Tatlıtuğ, Halit Ergenç ve Cem Yılmaz’ı örnek olarak verebilirim. Ama özellikle de tiyatro kökenli, donanımlı çok iyi oyuncular çoğunlukta.

Şu an izlediğiniz, takip ettiğiniz bir dizi var mı?

Devamlı dizi izleyecek zamanım olmuyor. Ara sıra bakıyorum. Hobilerim çok önemlidir benim için. Onlarla daha mutlu oluyorum.

En son, “Hoş Geldin Boyacı” adlı tiyatro oyununa gittiğinizi gördüm. Belirli zamanlarda tiyatroya gider misiniz?

Çok gidiyordum. Afife Jale jürisinde iken yılda altmış - yetmiş oyun görüyordum. Artık Bodrum’da çok uzun kalıyorum. Sayılı tiyatrolar turnede iken izleme fırsatım oluyor.

İzzet Günay, boş zamanlarında neler yapmayı sever?

Oldum olası boş zaman sözünü hiç sevmem. Hani bazıları kitap okurum der ya! Yahu, okumak dolu zaman işidir. Çok çeşitli dallarda meraklarım olduğundan, doğal olarak araştırıcı bir okuyucuyum. Tarihle ilgili birikintilerim için tarih, başta gelir. Sanat, kültür, arkeoloji ve müzik üzerine ne bulursam okumaktan büyük bir keyif alıyorum. Öğrendikçe bu yaşta bile ne kadar bilmediğimiz ortaya çıkıyor. Şaşırıyorsunuz!

Geçmişte oynamak istediğiniz bir karakter var mıydı?

Oynamak istediğiniz rolü vermezlerse istediğiniz kadar isteyin. Kendi tiyatronuzu kurarsanız, belki!

Yeşilçam oyuncuları önceden isimlerini kullanmazmış. Farklı isimlerle tanınırlarmış. Bunun sebebi neydi?

Farklı isimler tüm dünya sanatçıları için de geçerli. Akılda kalsın diye, pratik ve kısa isimler kullanmak iyi bir yöntem. İstemezseniz de yapımcılar sizi ikna ederler.

En çok tarih kitaplarını okumasını sevdiğinizi söylediniz, hangi yazarları tercih edersiniz?

Ben, hem toplayıcı hem de koleksiyoncuyum. Hemen hemen her konu ilgi alanım içindedir. Tarih, bunların başında gelir. Topladıklarınızın tarihini bilmezseniz, nasıl ve neyi toplayacaksınız?

Bu güzel ve özel röportaj için İzzet Amca’ya ve İzzet Amca ile röportaj yapmamda yardımcı olan oğlu Ömer Abi’ye çok teşekkür ederim.

NASIL ARANDI: #izzet günay # yeşilçam # aktör # sinema # türk sineması # bilge çolak röportaj # oyuncu # film #