26-04-2024 23:54

Tarzı da ruhu gibi: Sena Şen

2019-04-04    0 Kişi Yorum Yaptı   Eklenme Tarihi: 2019-04-04
.stripslashes($urun->baslik).

FOTOĞRAFLAR: İSMAİL HAKKI TİMUÇİN 

Kentimizin, alanında en başarılı isimlerinden birisi olan beslenme ve diyetetik uzmanı Sena Şen, giyim konusunda sınır tanımayan bir isim. ‘Giyim tarzım da benim gibi… Rengarenk!’ diyen Sena Hanım, modayı sadece ruhuna uygun parçaları bulabilmek için takip ettiğini söylüyor. “Bir kıyafeti beğenmişsem, kimin ne düşüneceğini hiç önemsemeden giyebilirim” diyecek kadar özgür bir tarza sahip olan Sena Şen’in yaşam ve giyim stilini mercek altına aldık.

 

 

YAŞAM

 

Nerede yaşıyorsunuz?

Evlendiğimden beri Kartepe’de yaşıyordum ancak bir süredir Yahya Kaptan Mahallesi’ndeki yeni yerimize taşındık.

 

Evinizi seçerken dikkat ettiğiniz kriterler?

Aslında bizim ev seçme kriterimiz biraz farklı oldu. Bir süre önce çalıştığım hastaneden ayrılıp, eşimin sahibi olduğu Diyetse’ye geçtim. Diyetse; bahçe içinde, şirin, tripleks bir villada hizmet veriyor. Çalışırken, 2 yaşındaki oğlumuz Alp’ten uzak kalmak istemediğimiz için binanın en üst katını ona oyun odası olarak düzenledik. Ancak benim çalışma saatlerim uzun, eve gidişim geç olabiliyor. Baktım, hem evi hem de kliniği aynı anda idare etmekte zorlanıyorum, eşimle birlikte yeni bir karar aldık. Kliniğimizin çatı katında birkaç değişiklik yaparak, bir home-office oluşturduk. Artık işe gitmek için mont giymeme gerek kalmadı . Kartepe’deki evimizi sadece hafta sonlarında kullanıyoruz.

 

Evinizin en rahat köşesi?

Ev demek, aile demek. En çok keyif aldığım saatler olan 07.00 – 09.00 arasında; ailemle beraber, doğayla baş başa mutlu bir kahvaltıyı hiçbir şeye değişmem. Evimde bana bu keyfi sağlayan, havuzu gören, yerden ısıtmalı, balkondan da mutfaktan da geçilebilen bir yemek odası var. En sevdiğim yer, orası.

 

Evinizdeki en sevdiğiniz eşya?

Ateşi izlemeye bayılıyorum. Bana ‘kar yağsa da şömineyi yaksak’ fikri yetmiyor, mükemmel bir havada bahçedeki sinekleri kovmak için mum yakmak bile huzur veriyor. Eğer taşınabilir eşyalar bu sorunun cevabı sayılırsa, en sevdiğim eşyalarım, mumlarım. Sayılmazsa cevabım, şömine.

 

Çalışıyor musunuz, boş vakitlerinizi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Beslenme ve diyetetik uzmanıyım.  Çalışıyorum, bence her kadın üretmeli. İşim, o kadar hayatımın merkezinde ve öyle zevk alarak çalışıyorum ki eşimi ve çocuğumu bile işime hapsettim. İş dışında bir kadın olarak beni en mutlu eden şey ise tabii ki alışveriş. Sinemaya gitmekten pek haz almam ama tiyatro candır! Kitap okumak ise benim için bir hobi değil. İşimin bir parçası olarak daima kurallı bir şekilde okurum kitabımı.

 

Hafta sonlarını nasıl geçiriyorsunuz?

Çocuklu ailenin dramı… Sadece pazar günleri çalışmıyorum, o günü de genellikle Alp’in ihtiyaçlarını karşılamak ve birlikte vakit geçirmek için değerlendiriyorum.

Sosyal medyayı aktif olarak kullanıyor musunuz?

Benim sosyal medya anlayışım, fotoğraf yükle ve çık :) Bunun dışında sosyal medyada fazla vakit geçirmiyorum.

 

En son izlediğiniz film?

‘Çizgili Pijamalı Çocuk’ filmini izledim ve hala etkisindeyim. Çuvaldızı hiçbir zaman kendisine batırmayan büyüklerimizin yaptığı hataların, nasıl kendi çocuğunun hayatına mal olduğunu izlemek... Kesinlikle tavsiye ediyorum.

 

En sık dinlediğiniz albüm?

Özellikle dinlediğim bir sanatçı olmadığı gibi albüm de yoktur ama ruhuma hitap eden her müzik benimdir. Bazen pop, bazen rock bazense klasik müzik harika gelir... 

 

 

GİYİM

 

Nasıl bir giyim tarzınız var?

Giyim tarzım rengarenktir… Aynı ruhum gibi. Öyle renkli giyinirim ki bu bazen, insanların kafasında kıyafetimle kalmama bile yol açar. ‘Mükemmel giyinirim’ anlamında söylemiyorum… Ama o kıyafeti beğenmişsem, kimin ne düşüneceğini hiç önemsemeden giyebilirim. Hatta arkadaşlarım benim giyim tarzıma bir ad bile bulmuşlardı: Ben ‘eklektik’ giyiniyormuşum

 

Alışverişi en çok nereden yapıyorsunuz?

Network – Fabrika, Vakko ve Beymen…

 

Kot markası ?

26 beden kotlarım Calvin Klein ve 24 bedene düştüğüm zamanlarda tabii ki Network ve Sarar.

 

Spor ayakkabı?

Amerika seyahatime kadar spor ayakkabılarım Skechers ve Tommy Hilfiger idi. Fakat doğum için Amerika’ya gittiğimde gördüm ki Nike, Calvin Klein ve Michael Kors’un Türkiye’de hiç görmediğim 34 numara ayakkabıları var… Amerika’dan 37 çift ayakkabıyla döndüm  Amerika’dan alıp en sıklıkla giydiğim bir diğer spor ayakkabı markası da, Coach.

 

Gömlek?

Beymen’in ipek gömlekleri favorim. Mavi’nin ve Tommy Hilfiger’inkiler, oğlumla hafta sonu park günlerimizin vazgeçilmezi... Vakko’dan da aldığım bir kaç parça var. Vakko, ufak bir dokunuşla  dümdüz gömlekleri çok şık hale getirdiği için çalışırken ve akşam arkadaşlarımla buluşurken tercih ettiklerimden.

 

Çanta?

Yakın zamanda Fendi’den beğendiğim çok renkli bir ayakkabı vardı. 35 numarası da olunca, ilk İstanbul yolculuğunda listeye onu da eklemiştim fakat bir çantaya vuruldum ve ayakkabıdan vazgeçip o çantayı aldım. Ancak rutinde Michael Kors, Guess, Nina Ricci kullanıyorum.

 

Gardırobunuzun vazgeçilmezi?

Daha önce hiç kullanamamış olsam da, gece eldivenlerim... Bayılıyorum! Bir türlü kombinleyip kullanamadım ama sanırım gerçekten gardırobumun vazgeçilmezi onlar.

 

Moda ikonu?

Ben modaya; takip etmek için değil, ruhuma hitap edeni bulmak için bakıyorum. Bu nedenle, bugün birinin üzerinde gördüğüm parçayı ve o kişinin tarzını çok beğenebiliyorum ama ertesi gün giydiklerini beğenmiyorum. Kısacası tarza değil, ruhuma uyan parçalara ilgim olduğundan, tarzını özellikle beğendiğim birisi yok.

 

En son satın aldığım şey?

Tütülü elbisem ve arkadaşımın nişanında giymek üzere aldığım mor elbisem.

 

 

GÜZELLİK

 

Parfüm (gündüz/gece)?

Gece ya da gündüz diye bir ayrımım yok. Bu satırları okumaya hazır mısınız bilmiyorum ama madem sordunuz yazıyorum: Bir yere geç kaldıysam, gün içinde parfüm sıkmayı ihmal edip hızlıca bir işe yetişmem gerekiyorsa; danışma bankomda duran Paco Rabanne Olympea. Muayne odamda Lancome La Vie Est Belle. Bunun dışında bir yurt dışı seyahati sırasında aldığım ve özel günlerde kullandığım Tiziana Terenzi Gold Mirach ve Maison Francis Kurkdjian Baccarat Rouge.

 

Şampuan?

Bir danışanımın önerisiyle Schwarzkoof’un Blondme Keratin serisini kullanmaya başladım. Daha sonra da Schwarzkoof’un Blondme serisinde, Cool Ice diye farklı bir ürün çeşidini görüp aldım ve bayıldım. Meğer mor şampuanmış. Sarı saçlarımı harika bir şekilde koruyor ve hatta saçımda bekletme şansım olduğunda hafif hafif küllü bir görünüm veriyor.

 

Cilt bakım markası?

Çok hassas bir cilde sahip olduğum için daha önce kullandığım tüm ürünler yanma ve kızarma yapıyordu. Bir süre Clarins markasının ürünlerini kullanarak bu sorunu giderdim. Şimdi Estee Lauder’ın Night Repair serumunun üzerine, Christian Dior’un Capture serisinin kremlerini kullanıyorum. Bir yıldır düzenli kullandığım bu seriler inanılmaz güzel ve beni hep genç kalacağıma inandırıyor.  Annem ve eşim bunlara ihtiyacım olmadığını düşünse de ben bir gün yaşlanma ihtimalimi düşünmek bile istemiyorum. Bu arada Clarins’in hala  vazgeçemeyeceğim 2 parça ürünü var. Biri nem maskesi, diğeri güneş koruyuculu kremi.

 

Saçınızı nerede kestiriyorsunuz ?

İzmit Makas Kuaför. Oğlum Makas’ın önündeki bahçede köpeğiyle oynarken, benim de hazırlıklarımı son sürat bitirebildiğim tek yer. Bir keresinde bana bir saç bakımı yaptılar, unutamıyorum. Bir ay saç kremi kullanmadım, efsaneydi... Eğer, çarşıda bir kuaföre gitmem gerekirse de güvenebildiğim bir diğer kuaför, tabii ki yılların Orhan’ı...

 

 

GEZİ

 

Yurt dışına ne sıklıkla çıkıyorsunuz?

Doğruyu söylemek gerekirse, bana uzun yol seyahati hiç keyifli gelmez; bence yorgunluktan başka bir şey değildir. Alp’in hayatımıza girmesiyle yurt dışı seyahatlerimizin sayısı bire düştü. Yine de üç ayda bir mutlaka Kıbrıs’a gideriz.

 

Hangi ülkeleri tercih ediyorsunuz?

Tercihimiz daha çok vizesiz ve yakın ülkelerdir. Eğer uzak bir yere gideceksek de kesinlikle Uzak Doğu olmasını isterim çünkü böcek türevi besin tüketimine ve masajlarına bayılıyorum!

 

Yurt içinde yaz-kış tercihiniz?

Yurt içi gezilerini pek sevdiğimi söyleyemem, tek tercihim; Kıbrıs.

 

Hafta sonlarında kaçış noktalarınız?

Yaz-kış mümkünse kaçış noktam Ağva ya da Cebeci. Huzur ve sakinlik...

 

Şehir içinde kahvaltı ve yemek için nereleri tercih ediyorsunuz?

Ev dışında bir yerde yemek yenecekse ve ailecek gideceksek; evde balık pişirmeyi tercih etmediğimiz için balıkçılara gidiyoruz. Kahvaltı mekanlarının standart yeri ise tabii ki Sapanca. Dostlarımızla keyifli bir sohbet eşliğinde yemek yiyeceksek, Közz eşimin tek tercihi oluyor. Benimse eşim olmadan gittiğim tek mekan, Sushico’dur.

 

Eğlence için gittiğiniz mekan?

İzmit’te maalesef tercih ettiğim bir mekan yok, zorunluluktan arkadaşlarıma eşlik ettiğim yerler var.

 

NASIL ARANDI: #Sena Şen # tarz # stil # moda # kocaeli life # kocaeli

YORUMLAR
Yaptığınız yorumlar editör onayından geçmektedir.