Seda Çağlayan, 33 yaşında genç bir anne. Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden mezun olduktan sonra Bahçeşehir Üniversitesi’nde insan kaynakları eğitimi alan Çağlayan, kariyerinde de bu yönde ilerlemiş. Seda Hanım, uzun süre Türkiye’nin önemli firmalarında yönetici olarak görev yapmış, bu alanda ödüller almış. 2016 yılında eşi Doğukan Çağlayan ile hayatını birleştirerek Kocaeli’de yaşamaya başlayan Seda Çağlayan, 20 aylık tatlı mı tatlı Demir’in annesi. “Bir hayatı şekillendirdiğimin farkındayım” diyen ve Demir’i dünyaya getirdikten sonra iş hayatına ara veren Seda Hanım ile ‘anne olmak’ üzerine konuştuk.
Sabırlı, insan yetiştirdiğinin ve bir hayatı şekillendirdiğinin farkında olan, çocuğuyla yaşamı paylaşan ve bundan mutluluk duyan bir anneyim. Tabii bununla beraber anne olduktan sonra daha güçlü, daha duyarlı ve duygusal oluyorsunuz. Anne olmak, dünyanın en güzel duygusu. Allah isteyen herkese nasip etsin.
Oğlum doğmadan önce çocuk gelişiminde hangi noktaların önemli olduğunu araştırmak istedim çünkü anne olmak benim için de yeni bir deneyimdi ve çok fazla endişem vardı. Endişelerimi hafifletmek için okumak, araştırmak ihtiyacı duydum. Prof. Dr. Selçuk Şirin’in ‘Yetişin Çocuklar’ kitabını okudum. Çocuklar ilk 3 yaşta beyin gelişiminin yüzde 90’ını tamamlıyor. Bu dönemde zihni sünger gibi… Ne ile doldurursanız onu alabilecek kapasitede. Prof. Dr. Şirin’in ‘Gez, konuş, oyna!’ önerisini hep aklımda tutuyorum. Oğlumun gelişimi için geziyoruz, deneyim biriktiriyoruz, iletişimimizi sağlam tutuyoruz, kitap okuyor, kitabın resimleri üzerinden konuşuyoruz ve her fırsatta oyun oynuyoruz. Ebeveyn olarak elimizden geleni yapmaya çabalıyoruz aslında.
Demir şu anda 19 aylık, ayına göre konuşması ileri düzeyde. Bu benim için büyük avantaj çünkü taleplerini dile getiriyor ve beni yönlendiriyor. Her erkek çocuk gibi oyun oynamaktan, özellikle de bahçede top oynamaktan çok hoşlanıyor. Oyun gruplarına katılıyoruz, zaman buldukça İstanbul’daki Gymboree oyun okuluna gidiyoruz. Bu aydaki bir çocuk için tabii ki bir hobi edindi diyemem ama Demir enteresan bir şekilde bateri çalıyor. Müziğe özel ilgisi olacak sanırım. Bunu ilerleyen zamanlarda göreceğiz.
Planları genellikle kendimi oğlumun yerine koyarak yapıyorum. Her gün aynı şeyi yapmaktansa farklı deneyimler yaşaması hem onun hem de benim hoşuma gidiyor. Açık alanda vakit geçirmeyi seviyor, bahçede oyuncaklarıyla oynarken ben de soluklanabiliyorum. Bazen müze geziyoruz, bazen hayvanları görmeye gidiyoruz. Gezgin bir anne-oğuluz. Müzik dinlemeyi, dans etmeyi çok seviyor. Müziğin sesini açıp dans ediyoruz. Uyumadan önce kitap okuma alışkanlığını da edinmeye çalışıyoruz. Şu sıralar tek bir hikayeye takılsak da okumadan uykuya geçmiyoruz. Yeni şeyler fark edebileceği, farklı mekanlara yemek yemeğe gidiyoruz. Özetle beraber çok güzel vakit geçiriyoruz.
Hamilelik sürecinde ‘Bebeğinizi Beklerken Sizi Neler Bekler’ isimli kitaptan çok faydalanmıştım. Demir doğduktan sonra her şey o kadar çabuk değişiyordu ki hep bir eksiklik duygusu hissediyordum. O süreçte ‘Adım Adım’ bebek eğitim seti, nasıl zaman geçireceğimiz konusunda baya yol gösterici oldu. Şu sıralarda da ‘Bağırmayan Anne Baba Olmak’ kitabını okuyorum.
NASIL ARANDI: #Seda Çağlayan # sevgi dolu # anne # çocuk # demir bebek # mutluluk # yaşam # kocaeli life
