26-04-2024 07:37

En büyük şansımız: Pasteur Veterinerlik

2018-05-07    1 Kişi Yorum Yaptı   Eklenme Tarihi: 2018-05-07
.stripslashes($urun->baslik).

HAZIRLAYAN: Serpil ÇOLAK

FOTOĞRAFLAR: İsmail Hakkı Timuçin

 

Bu bir teşekkür yazısıdır. Tarçın’ım... Benim sevgi dolu kelebeğim, kısık sesli meleğim... Öyle ki önüne en sevdiği yemeği de koysanız, siz onu sevdiğiniz sürece kafasını çevirip bakmaz bile. 24 saat sevin, yerinden kımıldamaz. Açlık ya da susuzluk umurunda bile olmaz. Tek isteği sevgi olan ve sevgisini göstermek için fırsat kollayan bir canlıyla yaşadığınızı düşünün. Bundan daha güzel bir şey olabilir mi?

Tarçın’ım...

En iyi arkadaşım, sırdaşım... İyi günümde de kötü günümde de hep yanımdaydı. Birlikte çok iyi vakit geçirdik. Sabah-akşam yürüyüşlere çıktık, kimi zaman çimlerde yuvarlandık, kimi zaman kara battık, buzda patinaj yaptık. Kedilerin peşinde koşarken yere yapıştığım da oldu, elektrik direklerini öptüğüm de...

Hayatı paylaştık. Birlikte yeni yerler keşfettik, yeni insanlarla tanıştık, tatile bile birlikte gittik.  ‘İş’ hayatımız da ortaktı. Benimle birlikte her sabah işe geldi, karın tokluğuna çalışsa da ‘halkla ilişkiler müdürü’ olarak görevini hakkıyla yerine getirdi. ‘Hayvanları sevmeyen insanları da sevmez’ sözünden yola çıkarak Tarçın’ın sevdiği kişilere biz de yakın olduk, yaklaşmadığı kişilerle mesafemizi koruduk.

Hep gülüp eğlenmedik tabii ki... Birlikte ağladığımız da oldu. Akan göz yaşlarımı silmek istercesine bana sarıldığı günlere de şahit oldum, bıkmadan usanmadan beni dinlediği günleri de unutmadım. Onunla paylaştığım sırlarımı hiç açık etmedi, beni ele vermedi. Ne arkamdan konuştu ne dedikodumu yaptı. Ne kuyumu kazmaya çalıştı ne ayağımı kaydırmaya. Ne iftira attı ne şantaj yaptı. Sadece sevdi ve benim de onu sevmemi istedi.

Her sabah ama her sabah beni büyük bir heyecanla karşıladı, sevgiyle kucakladı. Düşünsenize, eşiniz mi çocuklarınız mı, anneniz ya da babanız mı? Her sabah sizi aynı heyecanla kim karşılar?

Tarçın’ım...

Annesinin kuzusu, sürmeli gözlüm, ballı böreğim... Hayatıma kattığın güzellikler için teşekkür ederim.

 

HEP YANIMIZDAYDI

Tarçın’ı 10 yıl önce Pasteur Veterinerlik’ten almıştım. Bir gün çat kapı Pasteur’e girmiş, veteriner hekim Akın Ziya Ünal’a bir köpek sahibi olmak istediğimi söylemiştim. O gün karşıma iki yavru çıkarmışlardı ve Tarçın’ı görür görmez vurulmuştum. Tarçın’ı sahiplendiğim gün itibariyle Pasteur Veterinerlik ile mesaim de başladı. Daha önce bırakın köpek bakmayı, Tarçın’ın ne cins olduğundan bile bihaberdim. Sağ olsun Akın Ziya Ünal, her adımda ekibiyle birlikte yanımdaydı. İşe beni bilgilendirmekle başladı, köpek bakımına dair bildiği her şeyi benimle paylaştı. Ekibi, aşılarını günü gününe takip etti, yeri geldi beni uyardı, gidemediğim zamanlarda evime kadar gelerek iğnelerini yaptı.

Tarçın, nazlı bir bebek çıktı. Gün geldi ayağı kesildi, gün geldi kulaklarıyla ilgili sorun yaşadı, gün geldi vücudunda yaralar çıktı. Pasteur Veterinerlik hep yanımızdaydı. Her seferinde tüm ekip seferber oldu, Tarçın’ı en kısa sürede iyileştirmek için çaba harcadı. Kene ısırdığında ölüm-kalım savaşı veren Tarçın’ı hayata döndürebilmek için nasıl uğraştıklarına ben şahidim. Çapraz bağları koptuğunda benimle birlikte günlerce araştırma yapan, bununla da yetinmeyip Tarçın’ı aracına attığı gibi İstanbul’a götüren, ameliyat esnasında başında bekleyen kişi de Akın Ziya Ünal’dı, ameliyat sonrasında bakımını üstlenen kişi de...

Yaşadığımız en ufak bir terslikte Pasteur’ün deneyimli ekibine gece-gündüz demeden telefon açıp danışabilmenin verdiği gönül rahatlığıyla büyüttüm ben Tarçın’ı. Başına bir şey geldiğinde gecenin bir yarısı kliniği açtırabilme lüksüyle büyüttüm ben Tarçın’ı. Ben gidemediğimde Pasteur’ün geleceğini bilmenin huzuruyla büyüttüm ben Tarçın’ı. Başım sıkıştığında, ‘bırakabileceğim güvenli bir yer var nasılsa’ düşüncesiyle büyüttüm ben Tarçın’ı.

Pasteur Veterinerlik’in sahibi Akın Ziya Ünal ve sevgili ekibi, hayatımı ve Tarçın’ın hayatını kolaylaştırdığınız için teşekkür ederim.

Gelelim hayatımızı değiştiren olaya...

Bir sabah uyandığımda, Tarçın’ın arka ayaklarının birbirine dolandığını, nefes almakta zorlandığını görünce, soluğu her zamanki gibi Pasteur’da aldım.

Sevgili Ender Erkoç, Tarçın’ı etraflıca muayene ettikten sonra omuriliğindeki bir sıkışmadan şüphelendi, MR çektirmek için Ankara’daki bir kliniği önerdi. Ertesi günü kalktığımızda her şey için çok geçti. Tarçın’ın arka bacakları tutmuyordu, bir günde felç olmuştu. Dünyam başıma yıkılmıştı. Bu kez koşarak Pasteur’e gittim. Sevgili Akın Ziya Ünal bir yandan beni sakinleştirmeye çalışırken diğer yandan da vakit geçirmeden Ankara’ya gitmemiz için gereken her şeyi yaptı. Doktor randevumuzu ayarladı, hatta Tarçın’la birlikte kalabileceğimiz bir otel bile buldu.

Tarçın’a, Ankara’daki bir klinikte MR çekildi ve bel fıtığı teşhisi konuldu. Tekrar yürüyebilir düşüncesiyle ameliyat edildi ancak sonuçlar pek iç açıcı değildi. Bel fıtığı sanılan kitle tümör çıkmıştı. Hem de çok agrasif bir tümördü, Tarçın kemik kanseriydi. Dünyam başıma bir kez daha yıkıldı çünkü çok fazla ömrü yoktu. Ankara’dan felçli bir kızla geri döndük. Sadece felçli olsa neyse... Ameliyat nedeniyle sırtı boydan boya açılmış, dikişleri daha alınmamış, yatmaktan bir haftada bacağında ve kuyruğunda yaralar da açılmıştı.

Felç olduğu için belden aşağısı tutmuyor, yürüyemediği gibi tuvaletini de yapamıyordu, Tarçın. İşte bu noktada en büyük yardımcımız yine Pasteur Veterinerlik oldu. Pasteur’un sahibi Akın Ziya Ünal, kliniğin tüm imkanlarını bizim için seferber etti. Veteriner hekim Ender Erkoç, Tarçın’ı kendi köpeği gibi sahiplendi, her şeyiyle yakından ilgilendi. Pasteur’un tüm ekibi adeta Tarçın için seferber oldu.

Tarçın, sonda artık yaşamak zorundaydı ve bizim için sıkıntılı bir süreç başlamıştı. Sondaya alışmak Tarçın kadar bizim için de zordu. Aradan tam iki ay geçti. Tarçın’ın dikişleri alındı, yaralarının iyileşmesi için sürekli pansuman yapıldı. Bu arada sonda bilmem kaç kere çıktı, bir o kadar da tıkandı. Her gün Pasteur’ün kapısını çalar olmuştuk. Kliniğe her gidişimizde Tarçın kraliçeler gibi karşılandı, kucaklarda taşındı. Biz gidemediğimizde onlar geldi, Tarçın’ı alıp kliniğe götürdü, gerekeni yapıp bize teslim etti. Sonda ihtiyacı olduğunda tüm kent arandı, Tarçın’a sonda bulundu.

Sonda sorunu yüzünden Pasteur’ün kapısını o kadar çok çaldık ki sonunda veteriner hekimimiz Ender, bize sonda takma dersi bile verdi. Tarçın, gecenin bir yarısı fenalaştığında klinik de açıldı, bir personel saatlerce başında bekleyip oksijen bile verdi. Tarçın bugün hala yaşıyorsa, Pasteur Veterinerlik’in sahibi Akın Ziya Ünal, veteriner hekimimiz Ender Erkoç ve tüm ekip sayesindedir. Siz olmasaydınız, Tarçın da olmazdı. Tarçın’a kendi bebeğiniz gibi baktığınız için hepinize teşekkür ederim. İyi ki varsınız, bu kent için büyük bir şanssınız.

 

EKİBİME DE TEŞEKKÜRLER

Felçli bir insana bakmak ne kadar zorsa, Tarçın’a bakmak da o kadar zor ama Tarçın’ı seven dostlarım sayesinde benim yüküm hafifledi, onun da hayatı daha konforlu hale geldi. Evde, nişanlım Osman Ata Türkoğlu bana yardım etmeseydi, Tarçın’a bakamazdım. İş yerinde başta Tarçın’ın ciciannesi Zeynep Akar attığımız her adımda yanımızda olmasaydı, Tarçın’ı bugünlere getiremezdim. Ofisteki tüm çalışma arkadaşlarım bana destek çıkmasaydı, bunu başaramazdım. Nagihan Aydın, Süleyman Fındık, Eylem Selvi Arı, Haydar Özden ve Taha Ahmet Özel, siz olmasaydınız, Tarçın bugün yaşıyor olmazdı. Elbirliğiyle Tarçın’a bakıyoruz. Kimimiz mamasını yediriyor, kimimiz taşıyor, kimimiz temizliğini üstleniyoruz. Ve hepimiz bunu severek yapıyoruz. İşte aile olmanın en güzel yanı da bu. Kocaeli Life ailesi, hepinize teşekkür ederim. İyi ki varsınız.

Bir teşekkür de sevgili dostumuz Hüseyin Alçıoğlu’na… Ziyaretimize geldiğinde Tarçın’ın yürüyemediğini görüp, ‘o iş bende’ diyerek yaptırdığınız tekerlekli arabayla, hepimizi öyle sevindirdiniz ki. Teşekkürler...

NASIL ARANDI: #Pasteur Veterinerlik # akın ziya ünal #tarçın

2 yıl önce - Türkan Demir

ben ender beyi bi vetriner tanıdığımız sayesinde tanıdım felçli kedim vardı çaresizlikten kıvranırken allah karşımıza çıkardı bizim şansımız oldu allah ondan razı olsun o kadar vetriner gezdik böyle mesleğini hakkıyla yapan bi insan daha görmedim inşallah mesleğinde taaaa en tepelere gelir yalnış ve geç kalınmış bi tedavi gören kedim cücü badem onun sayesinde oynatamadıgı bacaklarını oynatmaya başladı o ben bırakmıycsm bu çocuğu dedi bizde onu bırakmıycaz iyki var iyki tanımışız ona sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum başarılarının devamını dikiyorum iyki varsınız sizin gibi insanlara bu canların çooook ihtiyacı var

YORUMLAR
Yaptığınız yorumlar editör onayından geçmektedir.