Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Uzmanı Dr. Halit Furuncuoğlu ve Endodonti (Kanal Tedavisi) Uzmanı Dr. Fatma Furuncuoğlu’nun diş hekimliği alanındaki engin akademik birikimlerini ve yıllara dayanan mesleki deneyimlerini harmanlayarak kurduğu MEDS Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği kısa bir süre önce kapılarını açtı. İleri dijital teknolojilerle donatılmış bu modern klinik hastalarına yalnızca sağlıklı dişler ve güzel gülüşler kazandırmakla kalmıyor, aynı zamanda güven, huzur ve empati ile şekillenen bir tedavi süreci sunuyor. Gelin şimdi bu iki değerli diş hekimini ve onların öncülüğünde şekillenen MEDS Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği’ni daha yakından tanıyalım; hem tıbbın hem de estetiğin kesişim noktasında bir yolculuğa çıkalım.
Fatma Hanım, öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
Fatma Furuncuoğlu: 1986, İzmit doğumluyum. İlk, orta ve lise öğrenimimi Kocaeli’de tamamladım, 2004 yılında Marmara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’ni kazandım. 5 senelik bir eğitim hayatının ardından 2009 yılında mezun oldum. Özel bir klinikte diş hekimi olarak çalışırken akademik kariyer yapmaya karar verdim, doktora sınavlarına girdim ve Samsun 19 Mayıs Üniversitesi’nden kabul aldım. Endodonti bölümünde yaklaşık 4.5 yıl hem eğitim aldım hem de asistanlık yaptım. Bu arada Halit Bey ile üniversiteden mezun olur olmaz evlendik.
Halit Bey ile birlikte mi okudunuz?
Asst. Prof. Fatma Furuncuoğlu: Evet, sınıf arkadaşıyız. Üniversiteyi birlikte okuduk, birlikte doktora yaptık. Meslek hayatımız boyunca aynı kurumlarda çalıştık, üniversitede birlikte hocalık yaptık. Şimdi ise kendi kliniğimizi açmanın mutluluğunu yaşıyoruz.
İzmit’e ne zaman döndünüz?
Asst. Prof. Fatma Furuncuoğlu: Ben kanal tedavisi, eşim ise çene cerrahisi alanında doktora programını başarıyla tamamladıktan sonra İzmit’e döndük ve özel bir klinikte çalışmaya başladık. O dönem eşim Halit Furuncuoğlu, Sakarya Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’ne öğretim üyesi olmak için başvurmaya karar verdi. Fakülte yeni kuruluyordu, fakültenin ilk öğretim üyesi olarak kadroya katıldı. Ardından ben de başvurdum ve fakültenin 4. öğretim üyesi olarak göreve başladım. Böylece eşimle birlikte 4-5 yıl boyunca fakültede hem öğrencilere ders verdik hem de hasta tedavi ettik. Dahası da var; fakültenin kuruluşunda bizzat bulduk, inşaat aşamasından öğretim üyelerinin alımına, öğrencilerle iletişimden ders programının hazırlanmasına kadar her aşamada görev aldık.
Bu süreç size pek çok şey katmıştır, öyle değil mi?
Asst. Prof. Fatma Furuncuoğlu: Kesinlikle, bu dönem mesleki ve akademik hayatımıza bambaşka bir boyut kazandırdı. Ancak 4,5 yılın sonunda,ben kendi yoluma devam etme kararı alarak fakülteden istifa ettim ve İzmit’e geri döndüm. Burada, kariyerime özel bir klinikte devam ettim. Eşim ise bir yıl sonra geldi. O dönem, hayatımızı ve hayallerimizi gözden geçirdik. Akademik birikimimizi, mesleki deneyimimizi ve sahip olduğumuz vizyonu bir araya getirerek kendi kliniğimizi açma kararı aldık. Bu, ikimiz için de yeni bir başlangıcın kapısını araladı.
Halit Bey, gerçi eşinizden dinledik ama sizi de kısaca tanıyabilir miyiz?
Asst. Prof. Halit Furuncuoğlu: 1984, İstanbul doğumluyum. İlkokul, orta okul ve liseyi İstanbul’da tamamladım, ardından Marmara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’ni kazandım. Mezuniyetin ardından Samsun 19 Mayıs Üniversitesi’nde ağız, diş ve çene cerrahisi alanında doktora yapmaya başladım. Uzmanlık sürecimi başarıyla tamamladıktan sonra eşimle birlikte İzmit’e döndük ve özel bir klinikte çalışmaya başladık. Daha sonra, biraz önce Fatma Hanım’ın da bahsettiği gibi Sakarya Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nde göreve başladım ve fakültenin ilk öğretim üyesi olma onuruna eriştim. Bu süreç oldukça zorlu geçti diyebilirim. Kısıtlı imkanlarla sıfırdan yeni bir fakülte kurmak, bu aşamada hem öğrencilere hem de hastalara en iyi ortamı hazırlamaya çalışmak oldukça yorucuydu. Fakültede yalnızca öğrencilere ders vermekle kalmadım; kürsü başkanlığı, dekan yardımcılığı, senato üyeliği gibi idari görevlerde bulundum; hasta tedavileri gerçekleştirdim ve fakültenin gelişimine katkı sağladım. Ancak zamanla, akademik hayatta kendi misyonumu tamamladığımı hissettim. Bu bilinçle istifa ederek İzmit’e geri döndüm. Özel bir klinikte çalışırken, eşimle birlikte mesleki birikimimizi ve vizyonumuzu birleştirerek kendi kliniğimizi açma kararını aldık. Şimdi, bu yolda ilerliyor olmanın mutluluğunu yaşıyoruz.
DOĞRU ZAMANI BEKLEDİK
Kendi kliniğinizi açmaya nasıl karar verdiniz?
Asst. Prof. Halit Furuncuoğlu: Aslında bu fikir, çok uzun yıllar öncesine dayanıyor. Kendi kliniğimizi açmayı hep istiyorduk. Çevremizdeki herkes “Siz karı koca diş hekimisiniz, neden kendi kliniğinizi açmıyorsunuz?” diye sorardı. Ancak biz, bu hayali gerçekleştirmek için doğru zamanı beklemeyi tercih ettik. Her ne kadar hep gönlümüzde yatan bir arzu olsa da bir türlü içimize sinen koşulları bulamamıştık. Şimdi geriye dönüp baktığımızda, o bekleyişin aslında bizi bugüne hazırladığını anlıyoruz. Doğru zaman, işte tam da şu anmış.
Uzun yıllar Sakarya’da kalmışsınız, klinik açmak için neden Kocaeli’yi tercih ettiniz?
Asst. Prof. Fatma Furuncuoğlu: Aslında Sakarya’da kalmayı da düşünebilirdik çünkü orayı da çok seviyorduk. Ancak ben Kocaeliliyim, eşim ise İstanbullu. Ailelerimize daha yakın olmayı tercih ettik. Sonuçta burası benim memleketim; ailem ve geniş bir çevremiz var burada. Ayrıca, üç çocuğumuz var ve ailelerimizden destek alabilmek adına Kocaeli bizim için daha doğru bir tercih oldu.
Gelelim MEDS’e… Çok şık ve modern bir klinik tasarlamışsınız. Burada ne gibi hizmetler sunuyorsunuz?
Asst. Prof. Fatma Furuncuoğlu: MEDS olarak, diş hekimliğinin tüm alanlarında en güncel ve ileri tedavi yöntemlerini sunmayı hedefliyoruz. Kliniğimizde genel diş tedavilerinden estetik diş hekimliğine, implantolojiden ortodontiye kadar geniş bir yelpazede, her hastamızın ihtiyacına yönelik çözümler sunmak için çalışıyoruz. Amacımız, yalnızca tedavi değil, aynı zamanda hastalarımıza güven ve konfor sağlayacak bir deneyim sunmak. Şu an itibarıyla eşimle birlikte kliniğimizin kapılarını açtık, burayı daha da geliştirmek ve güzelleştirmek için çalışmaya devam ediyoruz.
UZMANLIK ALANLARI
Halit Bey, sizin uzmanlık alanınız çene cerrahisi üzerineydi, değil mi?
Asst. Prof. Halit Furuncuoğlu: Evet, doğru. Çene cerrahisi uzmanı olarak görev yapıyorum ve bu alandaki çalışmalarımı büyük bir titizlikle sürdürüyorum. Branşım, en basit diş çekiminden en karmaşık cerrahi işlemlere kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor. Özellikle implant uygulamaları, gömülü diş çekimleri, çenelerde oluşan kistlerin ve enfeksiyonların cerrahi müdahaleleri uzmanlık alanım dahilinde. Bunun yanı sıra çene ve yüz bölgesinde meydana gelen travmalar da ilgi alanıma giriyor. Çene cerrahisi, fonksiyonel tedavilerin yanı sıra estetik kaygıları da gözeterek, hastalarımızın hem sağlıklı hem de konforlu bir yaşam sürmesini sağlamayı hedefleyen çok yönlü bir branş.
Fatma Hanım, siz de kanal tedavisi uzmanısınız. Sizin alanınıza giren tedavilerden bahseder misiniz?
Asst. Prof. Fatma Furuncuoğlu: Evet, ben kanal tedavisi, yani endodonti uzmanıyım. Alanım, rutin kanal tedavilerinin yanı sıra daha karmaşık ve detaylı işlemleri de kapsıyor. Örneğin, bulunması zor kanallar, farklı anatomik yapıya sahip dişler, enfekte olmuş veya kök ucunda kist bulunan dişlerin tedavileri, eski ve başarısız kanal tedavilerinin yenilenmesi ya da diş köklerinde erimelere neden olan rezorpsiyon vakaları gibi zorlu durumlar, uzmanlık alanıma giriyor. Zorlayıcı kanal tedavilerinde çözüm sunma konusunda deneyimliyim diyebilirim. Kanal tedavisi yapılması gereken dişler genellikle hastaların hayatlarını kabusa dönüştürür.
Ben de bu hastalarda ilk seanstan itibaren ağrılarına çözüm üretebilen bir hekim olduğum için işimi çok seviyorum. Kanal tedavisinin yanında dolgu ve kaplama işlemleri de yapıyorum. Kliniğimizde, bu işlemleri en ileri teknolojileri kullanarak gerçekleştiriyoruz. Tedavilerimiz sırasında büyütme cihazları ve yüksek çözünürlüklü fotoğraf ekipmanları kullanıyorum. Muayene sürecinde, hastalarımızın ağız sağlığını ayrıntılı bir şekilde değerlendirebilmek için kapsamlı bir fotoğraf çalışması yapıyorum. Tedavi öncesinde ve sonrasında alınan görsellerle hastalarımız, ağızlarında hangi bölgelerde ne tür sorunlar olduğunu net bir şekilde görebiliyor. Böylelikle hem tanı hem de tedavi sürecini şeffaf ve profesyonel bir şekilde yönetiyoruz.
İLERİ TEKNOLOJİLER
Fotoğraf makinesinin yanı sıra yapay zekadan da yararlanıyorsunuz, doğru mu?
Asst. Prof. Fatma Furuncuoğlu: Kliniğimizde yapay zeka destekli ileri teknolojiler kullanıyoruz. İlk muayenede çektiğimiz periapikal röntgenlerde, yeni bir yapay zeka teknolojisi sayesinde daha detaylı analizler yapabiliyoruz. Bu sistem, dişteki çürükleri, pulpa bölgesini ve diğer sorunları renk kodlarıyla işaretleyerek bize ve hastalarımıza net bir şekilde sunuyor. Bu teknoloji hem teşhis sürecimizi güçlendiriyor hem de hastalarımıza daha açıklayıcı bir değerlendirme sunmamıza olanak tanıyor. Özellikle şüpheye düştüğümüz durumlarda yapay zeka devreye girerek detaylı bir kontrol sağlıyor. Ayrıca, hastaların tedavi öncesi ve sonrası durumlarını daha net görmeleri için fotoğraf ve röntgen destekli kayıtlar alıyoruz. Bu sayede, kanal tedavisi, dolgu ya da diğer ihtiyaçları tespit edip tedavi planlamasını en doğru şekilde yapıyoruz. Yapay zekanın sağladığı bu avantajlar, hem biz hekimler için büyük bir destek hem de hastalarımız için son derece güven verici bir deneyim sağlıyor.
Halit Bey, tedaviler sırasında ağız içi tarayıcı kullandığınızı biliyoruz. Bu teknolojinin faydalarından bahseder misiniz?
Asst. Prof. Halit Furuncuoğlu: Ağız içi tarayıcılar, geleneksel ölçü alma yöntemlerinin yerini hızla alıyor ve diş hekimliğinde devrim niteliğinde bir yenilik sunuyor. Bu tarayıcılar, ağız içinin fotoğraflarını çekip bu görüntüleri birleştirerek dişlerin ve çevre dokuların 3 boyutlu bir haritasını oluşturuyor. Kliniğimizde, bu alandaki lider bir markanın en son model cihazını kullanıyoruz. Bu, hem bizim hem de hastalarımız için büyük bir avantaj sağlıyor. Geleneksel yöntemlerde ölçüsü alınan model, döküm sırasında ya da sonrasında deformasyona uğrayabilir, kırılabilir veya kaybolabilirdi. Bu gibi durumlar, işlemi başa sararak tekrar ölçü alınmasını gerektiriyordu. Dijital tarama ise bu riskleri tamamen ortadan kaldırıyor.
Tarayıcıyla alınan ölçüler, anında bilgisayarda kaydediliyor ve bulut sistemi üzerinden laboratuvarlara hızlıca aktarılıyor. Bu süreç, kargo sürelerini kısaltarak tedavi sürecini hızlandırıyor. Ayrıca dijital ölçü hem konforlu hem de hassas bir yöntem. Geleneksel ölçü yöntemlerinde, ölçünün doğru alınamaması durumunda tüm işlemin baştan tekrarlanması gerekirdi. Ancak dijital taramada sadece eksik veya hatalı olan bölge yeniden taranarak işlem tamamlanabiliyor. Hastalar açısından da oldukça konforlu olan bu yöntem hem tedavi sürecini kısaltıyor hem de en hassas ölçüleri sağlayarak kusursuz sonuçlara ulaşmamıza imkan tanıyor.
ESTETİK DİŞ HEKİMLİĞİ
Estetik diş hekimliği konusunda da iddialısınız.
Asst. Prof. Halit Furuncuoğlu: Son yıllarda hastalar arasında giderek daha fazla ilgi gören estetik diş hekimliği hizmetlerimizle de fark yaratıyoruz. Özellikle dijital gülüş tasarımı, beyaz estetik ve pembe estetik gibi uygulamalar konusunda oldukça donanımlıyız. Pembe estetik, diş etlerinin sağlığı ve kontürüyle ilgilenir ve estetik diş hekimliğinin temelini oluşturur. Çünkü güzel bir gülüşün sırrı sadece dişlerde değil, diş etlerinin sağlıklı görünümünde ve doğal konturlarında saklıdır. Bu tür estetik uygulamalarda önce diş eti tedavileriyle sağlam bir altyapı oluşturuyoruz. Diş etlerinin her bir dişe göre ideal seviyede olması gerektiği, bilimsel olarak belirlenmiş standartlara uygun şekilde düzenleniyor. Diş eti estetiği tamamlandıktan sonra, beyaz estetik işlemlerle dişlerin ideal forma ve renge ulaşmasını sağlıyoruz. Dijital gülüş tasarımı programımız sayesinde hastalarımıza, yüz hatlarına en uygun ve estetik açıdan en mükemmel gülüşü sunabiliyoruz. Bu program, diş ve diş eti uyumunu detaylı bir şekilde analiz ederek, hastalarımızın beklentilerini en üst düzeyde karşılamamıza olanak tanıyor. Çocuklardan yetişkinlere, her yaş grubuna hitap eden kapsamlı hizmetlerimizle, her hastamıza sağlıklı ve estetik bir gülüş kazandırmayı hedefliyoruz.
İNSANİ YAKLAŞIM ÖNEMLİ
Sizi öne çıkaran en önemli özellik nedir?
Asst. Prof. Halit Furuncuoğlu: Öncelikle, her ikimiz de kendi alanımızda uzman diş hekimleriyiz ve sahip olduğumuz bilgi birikimi ile deneyimlerimizi hastalarımızın yararına sunuyoruz. Kliniğimizde en önemli ilkemiz, hastalarımıza elimizden gelenin en iyisini sunarak, onları en mükemmel tedaviyle buluşturmak. Ancak, bu sürecin yalnızca teknik bir başarıyla sınırlı olmadığını, aynı zamanda insani bir yaklaşımı da gerektirdiğini biliyoruz. Bir hasta, özellikle ağrılı bir şikayetle geldiğinde, yalnızca tedavi edilmek değil, aynı zamanda anlaşıldığını ve derdine ortak olunduğunu hissetmek ister. Bu noktada, empati kurabilmek bizim için büyük bir öncelik. Hastalarımızı kendi ailemizden biri gibi görerek, onların sıkıntılarına gerçekten çözüm sunmaya odaklanıyoruz.
Bu yaklaşım, hem hastalarımızın tedaviye olan motivasyonunu artırıyor hem de güven duygusunu pekiştiriyor. Kendi mottom, her hastaya sanki kendi anne babam, kardeşim ya da en yakın arkadaşım gibi davranarak, ihtiyaç duydukları en iyi tedaviyi sunmaktır. Mükemmel sonuçlara ulaşana dek gayret göstermek hem mesleki hem de insani sorumluluğumuzun bir parçası. İşte bizi öne çıkaran en önemli özelliğin bunlar olduğuna inanıyorum.
Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Asst. Prof. Halit Furuncuoğlu: Eşimle ilgili birkaç şey belirtmek isterim. O, gördüğüm en yetenekli kanal tedavisi uzmanıdır. Gerçekten, bu alanda karşılaştığım en iyi isimlerden biridir. Kendi alanımda en iyiyim diyemem çünkü çok değerli ve duayen hocalarımız var. Ancak eşim, kanal tedavisi konusunda mükemmel bir uzmandır. Bu konuda hastaların çok fazla zorluk yaşadığını biliyoruz. Kanal tedavisi yapıldıktan sonra dişin kırılması, ağrının devam etmesi gibi sorunlarla sıkça karşılaşılıyor. Oysa eşim, bu tür zorlukları aşarak hastalarına kalıcı ve başarılı çözümler sunuyor. Bu tedaviler bazen o kadar karmaşık ve zorlayıcı olur ki hastalar bile iyileşme umudunu kaybetmişken, eşim her defasında bu vakaları başarıyla çözmeyi başarmıştır. Eşim sadece bir uzman değil, aynı zamanda işine duyduğu sevgi ve özveriyle de fark yaratıyor.
Asst. Prof. Fatma Furuncuoğlu: Ben de eşimin yaptığı her tedaviye son derece güveniyorum. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki eğer ben bir hasta olsaydım, eşime tedavi olmak isterdim. Çünkü onun el hassasiyeti gerçekten olağanüstü. Minik minik hareketlerle, dişi ve hastayı hiç zorlamadan, sanki hiç dokunulmamış gibi alır, o kadar nazik çalışır ki. İşlem de çok kısa sürer ve hastalar genellikle diş çekiminin bittiğine inanamayıp şaşkınlıklarını dile getirir. Hastaların tedavi sonrası iyileşme süreci de çok rahat geçer.
Yenişehir Mah. Demokrasi Bulvarı. No:27/2, İzmit/Kocaeli
Telefon: (0262) 233 63 37
E-mail: medsdisklinigi@gmail.com
NASIL ARANDI: #Kocaeli Life # diş sağlığı # MEDS