Dünyayı etkisi altına alan Covid-19 birçok sektörü ekonomik olarak etkilerken, yeme–içme sektörü üzerindeki mevcut ve muhtemel etkileri de göz ardı edilemeyecek boyutlara ulaştı. Sanıldığı gibi ‘gıdadır, bir şekilde tüketilmesi gerekiyor’ gibi bir bilinç yok artık. Nedeni ise son derece basit; pandemi sürecinin sosyalleşmeme gerekliliğini de beraberinde getirmesi. Hal böyle olunca sosyal hayatın can damarı olan kafe, restoran ve barlar sürekli kan kaybediyor.
Turizmin, yeme-içme sektöründe önemli çarpan etkisine sahip olduğunu biliyoruz. Covid-19, turizm sektörünü de vurdu. Seyahat kısıtlamaları, havayolu uçuş iptalleri, turizm işletmelerinin kapatılması gibi önlemler, ulusal ve uluslararası turizmde arz ve talebi önemli ölçüde düşürdü. Hal böyle olunca yerli ve yabancı turist sayısında önemli kayıplar yaşandı. Turizmin yediği darbeden yeme-içme sektörü de nasibini aldı. Özellikle yabancı turist ağırlıklı çalışan işletmeler bu durumdan çok etkilendi.
Kontrollü sosyalleşme çerçevesinde getirilen yeni kurallar, müşteri sayısındaki kısıtlamalar, yeme-içme sektöründe şartları daha da zorlaştırdı. Ve maalesef üzülerek şahit oluyoruz ki irili ufaklı pek çok işletme ya kapandı ya da kapanmak üzere. Bu işletmeler arasında çok uzun zamandır faaliyette olan ve müşterileri oturmuş firmalar da var.
Zaten zar zor ayakta kalmaya çalışan bu işletmelerin ikinci bir dalgadan nasıl sağlam çıkacağı ise merak konusu. İlk depremde tamamen yıkılmamış binaların artçı depremlerde ayakta kalamayacağını hepimiz biliyoruz artık.
Umuyoruz ki en kısa zamanda normale döneriz, sektör içinde bulunduğu bu feci durumdan bir an önce kurtulur. Tıpkı eski günlerde olduğu gibi yemeklerimiz kadar lezzetli, tatlı zamanlarımıza geri döneriz. O günleri sabırsızlıkla beklerken, daha tatlı şeylerden bahsetmeye devam edebiliriz. Bu ay işler tatlı olmasa bile ağzımızı tatlandıracak minik, benim de çok sevdiğim bir tatlı tarifine geçelim. Nasıl olsa artık herkes yemek yapma konusunda kendini kanıtladı. Şimdiden afiyet olsun.
• 220 gr küp küp doğranmış tahin helvası
• 1 tatlı kaşığı tereyağı
• 1 adet rendelenmiş limon kabuğu
• 12 su bardağı süt
• 1 tatlı kaşığı limon suyu
Helvaları derin bir çırpma kabına alın, tereyağını ilave edin, limon kabuğunu rendeleyin. Daha sonra bir tatlı kaşığı limon suyu ilave edin. Sütü de ekledikten sonra püre haline gelinceye kadar blendırdan geçirin. Elde
ettiğiniz karışımı sufle kaplarına yerleştirin, önceden 190 derece ısıtılmış fırında üzeri kızarana kadar pişirin. Sıcak helvanızı sade Türk kahvesiyle servis edebilirsiniz. Tekrar afiyet olsun.
NASIL ARANDI: #serkan yeşildağ # kocaeli # yazar # köşe yazarı # yemek # gurme # yemek # helva # sıcak helva # izmit
