Çocuklar artık saklanmayacak!

Kocaeli’de kurulacak merkez, çocuklarda idrar kaçırma sorununa ameliyatsız çözüm sunarak, özgüveni geri kazandırmayı hedefliyor

Bazı sağlık sorunları vardır ki sadece çocuğu değil, tüm aileyi sessiz bir mücadeleye sürükler. İdrar ya da dışkı kaçırma problemi yıllarca konuşulamaz, saklanır hatta çoğu zaman utançla üzeri örtülür. Oysa bu durum, çocuğun özgüvenini, sosyal yaşamını ve psikolojisini derinden etkiler.
Kocaeli’de, bu konuda Türkiye’ye örnek olacak cesur bir adım atılıyor. Çocuk Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Ayten Başak Kılıç, deneyimli bir ekiple birlikte, ameliyatsız tedavi yöntemleriyle çalışan bir işeme merkezi kurmaya hazırlanıyor.
Bu merkez, yalnızca çocuklara değil, doğum sonrası benzer sıkıntılar yaşayan kadınlara, prostat sonrası sorunlarla mücadele eden erkeklere ve sık idrar yolu enfeksiyonu yaşayan her bireye umut olacak.
Bu sayımızda Op. Dr. Ayten Başak Kılıç ile hem mesleki yolculuğunu hem de Kocaeli’de hayata geçecek bu özel merkezle ilgili detayları konuştuk.

Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
Ben, Ayten Başak Kılıç. Aslen Ankaralıyım. Çocuk Cerrahisi Uzmanıyım. Mecburi hizmet nedeniyle 13 yıl önce Kocaeli’ye geldim, uzun yıllar devlette görev yaptıktan sonra özel sektöre geçtim. Kocaeli’yi çok sevdiğim için buraya yerleşmeye karar verdim. Fakat eşimin işi dolayısıyla iki yıl önce Katar’a gittik, orada bir hastanede çalışmaya devam ederken, Kocaeli’yi çok özlediğimi fark edip, geri döndüm. Şimdi muayenehane hekimi olarak buradayım.

Çocuk cerrahisine yönlenmeye nasıl karar verdiniz?
Tıp fakültesinden mezun olduktan sonra mecburi hizmet kurasında Değirmendere Sağlık Ocağı’na atandım. O dönemde Ankara’da yaşıyordum ve Değirmendere’nin haritadaki yerini bile bilmiyordum. Sağlık ocağında görev yaparken cerrahiye daha yatkın olduğumu keşfettim. O dönem sağlık ocağında tırnak çekmekten dikiş atmaya kadar her türlü küçük müdahale yapılıyordu. Birlikte çalıştığım hekim arkadaşlarım da cerrahi yeteneğimi fark etmişti. Bu süreçte çocuklarla olan iletişimim ve cerrahiye olan ilgim beni çocuk cerrahisine yönlendirdi.
İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı’nda uzmanlık eğitimime başladım ve büyük bir mutlulukla tamamladım. Bugün olsa yine aynı yolu seçerim çünkü ne bir gün pişman oldum ne de mesleğe olan tutkumu yitirdim. Ben bir çocuk cerrahı olmalıymışım, çocuk doktoru bile değil çünkü hem cerrahiyi hem çocukları seviyorum. Genel anlamda insanları seviyorum.

ANNE KARNINDA AMELİYAT
Çocuk cerrahisinin kapsamına hangi hastalık ve tedaviler giriyor?
Çocuk cerrahisinin alanı aslında çok geniş. Biz, genel cerrahinin çocuk versiyonunu yapmıyoruz, bir çocuğun kalbi, beyni ve kemikleri dışında her alanda varız. Çocuğun ürolojik sorunlarından akciğer problemlerine kadar pek çok alanda cerrahi müdahalelerde bulunuyoruz. Çocukluk çağı kanserlerinin cerrahi tedavilerini de biz gerçekleştiriyoruz.
Üstelik müdahale süreci çoğu zaman doğumdan bile önce başlıyor. Anne karnında yapılan ultrasonografi ile bebekte doğumsal bir anomali tespit edildiğinde, kadın doğum uzmanları hastayı bize yönlendiriyor, gerektiğinde anne karnında bile ameliyat planlayabiliyoruz. Her ne kadar ‘0-18 yaş grubuna hizmet veriyoruz’ desek de aslında süreç gebelik döneminde başlıyor.

Sizin en çok ilgi duyduğunuz alan hangisi?
En çok ilgi duyduğum alan yenidoğan cerrahisi. Bebek doğduğu anda tanı konulup cerrahi müdahale gerektiğinde, o hassas sürecin bir parçası olmak beni çok etkiliyor. Bunun yanı sıra çocuk ürolojisiyle ilgilenmeyi de çok seviyorum.
Özellikle inmemiş testis, kasık fıtığı, sünnet, halk arasında ‘peygamber sünneti’ olarak bilinen hipospadias gibi daha çok mikroskop altında yapılması gereken ince ve hassas ameliyatlar benim için büyük keyif kaynağı. Bu süreçlerde çalışmak hem teknik açıdan hem de duygusal olarak bana çok iyi geliyor.

ÇOCUKLARIN DA HAKKI VAR
Peki, küçük bir çocuğa ameliyat olacağını nasıl söylüyorsunuz?
Çocuklar ameliyata hazırlanırken iletişim benim için en önemli nokta. Ben çocuklardan hiçbir şeyi saklamamak gerektiğine inanıyorum. ‘Sen dışarı çık, biz annenle konuşalım’ yaklaşımını doğru bulmuyorum. Ne kadar acı hissedebileceğini, ameliyattan sonra neler yaşayacağını, kaç gün oyun oynayamayacağını ya da okula gidemeyeceğini onun da bilmeye hakkı var. Bu aynı zamanda bir çocuk hakkıdır. Çünkü onun bedeni ve ben onun bedenine müdahale ediyorum.

YENİ BİR MERKEZ KURULUYOR
Çocuklarda çiş kaçırma konusu uzmanlık alanlarınızdan biri. Bu sorunun kaynağı nedir?
Kocaeli’de en büyük hayalim, çocuklarda idrar ve dışkı kaçırma sorunlarına yönelik bir ‘işeme merkezi’ kurmak. Çünkü ne yazık ki bu konu toplumda çoğunlukla görmezden gelinen, utanılan ve konuşulmaktan kaçınılan bir durum. Oysa gece alt ıslatma, gündüz sık idrar kaçırma, çamaşırın sürekli kirli gelmesi ya da kaka kaçırma hem çocuk hem aile için çok ciddi bir problem. Örneğin, 10 yaşındaki bir çocuk gece idrar kaçırdığı için arkadaşında kalmaya gidemiyor, ailesi tatile çıkmaktan çekiniyor. Bu süreç, ailelerin çevreyle paylaşmaktan utandığı, çoğu zaman yalnız başlarına mücadele ettiği bir durum haline geliyor.
Bu hayali gerçekleştirmek için çok önemli bir adım attık. Konunun ülkemizdeki en yetkin isimlerinden biri olan Prof. Dr. Halil Tuğtepe ile yollarımız bu yaz kesişti ve birlikte çalışma kararı aldık. Kendisinin İstanbul’da bu alanda oluşturduğu başarılı bir merkez bulunuyor. Deneyimlerini Kocaeli’de bizimle paylaşması için belirli günlerde buraya gelerek hasta değerlendirmeleri yapmayı planlıyoruz. Fizik Tedavi Uzmanı Dr. Selcen Güre, Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Bilge Öğütçüoğlu, ben ve hocamızın bilimsel rehberliğinde multidisipliner bir merkez kurarak, bu alanda bilimsel temelli, kapsamlı bir hizmet sunmayı hedefliyoruz.

AMELİYATSIZ ÇÖZÜM
Bu merkez nasıl işleyecek?
Merkezde önceliğimiz, çocuklara ameliyatsız çözüm sunmak olacak. Multidisipliner bir yaklaşımla; çocuk psikoloğu, kadın hastalıkları ve doğum uzmanı, fizik tedavi uzmanı, pelvik taban fizyoterapisti ve çocuk cerrahisi uzmanından oluşan bir ekip birlikte çalışacak. Bu ekip tarafından hazırlanan özel bir protokol sayesinde, ameliyata gerek kalmadan yaklaşık %80-90 oranında başarı elde edilmesi mümkün. Amacımız çocuklara travmasız, ailelere ise güven veren bir tedavi süreci sunmak.

Ameliyatsız çözüm nasıl olacak?
Ameliyatsız tedavi yaklaşımımızın temelinde, sorunun kaynağını doğru tespit etmek yatıyor. İdrar kaçırma problemi bazı çocuklarda duyusal hassasiyet, hiperaktivite gibi psikolojik ve nörolojik durumlarla ilişkili olabiliyor. Bazılarında ise genetik yatkınlık söz konusu; anne, baba ya da yakın akrabalarda benzer sorunlar varsa, çocukta görülme ihtimali artıyor. Ancak çoğunlukla bu problemin temel nedeni, alt pelvik taban kaslarının yeterince güçlü olmaması. Bu kaslar zamanla geliştiği için ilerleyen yaşlarda sorun azalsa da çocukluk döneminde özgüven kaybına yol açabiliyor. Biz bu nedenle tedaviyi ertelemek yerine erken müdahale etmeyi doğru buluyoruz. Multidisipliner tedavi protokolümüzde çocuk psikoloğu, fizik tedavi uzmanı, çocuk cerrahı birlikte çalışarak, pelvik taban kaslarını güçlendirmeye yönelik tamamen ameliyatsız yöntemler uygulayacağız. Hedefimiz, çocukların mümkün olan en az travma ile bu süreçten geçmesini sağlamak. Aileler domates bile seçerken hormonsuz olmasına özen gösteriyor ama bu sorunu ilaçla çözmeye çalışıyor. Oysa o ilaçta da hormon var. Bu nedenle biz tedavi sürecinde ilaç kullanmadan, doğal yöntemlerle çözüm üretmeye odaklanıyoruz. Projemize tam zamanlı olarak yoğunlaştık ve ilk hastamızı da kabul ettik. Hedefimiz, Kocaeli’de yaşayan çocukların bu tedavi için İstanbul’a gitmek zorunda kalmaması.

KADINLARA VE ERKEKLERE DE…
Tedaviye hangi yaşta başlanabiliyor?
Bilimsel verilere göre tedaviye 5 yaşından itibaren başlanabiliyor. Eğer çocuk kaslarını kasma ve gevşetme hareketlerini anlayıp uygulayabilecek düzeydeyse yani koopere olabiliyorsa, 4 yaşında bile tedaviye başlayabiliyoruz. Bu konuyla ilgili hocamızın Avrupa’da ödül almış bir bilimsel yayını da mevcut. 4 yaştan itibaren 99 yaşına kadar kadın, erkek, çocuk fark etmeksizin herkese hizmet vermeyi hedefliyoruz.
Sadece idrar kaçırma problemi yaşayanlara değil, sık idrar yolu enfeksiyonu geçiren çocuk ve yetişkinlere de yardımcı olmayı amaçlıyoruz. Aynı şekilde kadınlarda doğum sonrası ya da ilerleyen yaşlarda görülen idrar kaçırma sorunlarına çözüm sunmak istiyoruz. Erkeklerde idrar kaçırma sorununu çözmek için üroloji doktorları ile birlikte çalışıyoruz. Kısacası merkezimiz, bu sorunları yaşayanlara bilimsel ve multidisipliner yaklaşımla destek vermek üzere kuruluyor.

Tedavi ortalama ne kadar sürüyor?
Tedavi ortalama 12 hafta sürüyor. Bu dönem boyunca düzenli olarak fizik tedavi uygulanıyor ve belirli tetkikler yapılarak sonuçlar yakından takip ediliyor. Gerek duyulduğunda, dört uzman hekimden oluşan ekip bir araya gelerek konsültasyon toplantıları yapıyor. Tedavinin ilerleyişi haftalık olarak inceleniyor; hasta çocuksa aileye evde yapılması gereken egzersizler konusunda ‘ödevler’ veriliyor ve bunların uygulanabilirliği takip ediliyor. Beslenme düzeni de çok önemli çünkü bu süreç tamamen multidisipliner bir yaklaşım gerektiriyor. Ayrıca güncel bilimsel yayınları da düzenli olarak gözden geçiriyoruz; yeni çıkan makaleleri tartışarak tedavi protokolümüze nasıl entegre edebileceğimizi değerlendiriyoruz.

YÜZDE 80-90 BAŞARI
Ameliyatsız tedavi önceliğiniz olsa da cerrahi müdahale gerektiren durumlar da oluyor mu?
Evet, gerektiğinde cerrahi müdahale de uygulanıyor. Hastaları EMG’li üroflow ölçümleriyle değerlendiriyoruz; aynı seansta ultrason çekerek mesanede ne kadar idrar kaldığını ve mesane boyutlarını inceliyoruz. Seanslar arasında da üroflowmetre ve benzeri yöntemlerle takip yapıyoruz. Vakaların yaklaşık %80–90’ında fizik tedavi protokolüyle başarılı sonuç alıyoruz ancak böbreklere idrar kaçışı varsa, böbreklerde büyüme gözleniyorsa, takiplerde cerrahi gerektiren patolojiler ortaya çıkarsa cerrahi seçeneği gündeme geliyor. Ayrıca idrar kaçırmanın altında prostat gibi farklı bir neden yattığı durumlarda da cerrahi müdahale gerekebiliyor. Biz cerrahiden kaçınmıyoruz fakat gereksiz cerrahi uygulamaktan da özenle kaçınıyoruz. Burada önemli olan, doğru zamanı ve gerekli olan hastayı iyi belirleyebilmek.

İLETİŞİM
Adres: Yahya Kaptan Mah. Şehit Ali İhsan Çakmak Sok. No: 10 İmsa İş Merkezi Kat: 2 İzmit/ KOCAELİ
Telefon: 0 542 183 26 83
Instagram:opdrbasakkilic

Yorum yap

Önceki Yazı

Sonraki Yazı

Sonraki Yazı Yükleniyor...
Yükleniyor

Signing-in 3 seconds...

Signing-up 3 seconds...