Kendi markanızı kurma fikri nasıl ortaya çıktı? Bu süreçte sizi en çok motive eden şey neydi?
Aslına bakarsanız, ben bu konuda şanslı birisiyim çünkü kendi kliniğimi kurmaya ihtiyaç duymadım. Psikoloji eğitimimi ve yüksek lisansını tamamlayıp Kocaeli’ye döndüğümde, çocuk doktoru olan babamla birlikte çalışmaya karar verdim. Doktor bir anne-babanın kızıyım. Benzer alanlarda hizmet verdiğimiz için ailem bana her zaman yol gösterici oldu. Onların mesleki yaklaşımını görerek büyümek ve aynı yolda bana olan inançları en büyük şansım ve motivasyonumdu.
İş hayatına başlarken çevrenizden nasıl tepkiler aldınız? En büyük destekçiniz kimdi?
Ailemin yanı sıra mesleğe ilk başladığım andan itibaren eşim her zaman en büyük destekçimdi. Ayrıca, aynı sektörde çalıştığım yakın arkadaşlarımla, ne zaman zorlansak birbirimizin hep yanında olduk.
İlk adımı attığınızda en büyük hayaliniz neydi? Bugün o hayale ne kadar yaklaştığınızı düşünüyorsunuz?
Çocuklarla çalışmak çok özel aynı zamanda çok hassas bir iş. Önce onların, sonra ailelerinin hayatlarına dokunabilmek, bir iz bırakabilmek en büyük hedefimdi. Zamanla bunu başardığımı görmek; ailelerden, çocuklardan ve öğretmenlerden olumlu geri dönüşleri almak benim için en büyük mesleki tatmini sağladı.
Gelecekte kendinizi nerede görüyorsunuz?
Şu anda babamla birlikte yol almaktan oldukça memnun olsam da klinik alanında çalışan her psikolog gibi benim de gelecekte, çocuk ve gençlerle çalışacağım büyük bir psikoterapi merkezi kurma hedefim var.
Sizinle aynı yolda yürümek isteyen kadınlara en önemli tavsiyeniz ne olurdu?
Psikoloji alanında lisans eğitimi ne yazık ki çok yeterli olmuyor. Meslek seçimlerini bu yönde yapan genç arkadaşlarıma; öncelikle her alanda olabildiğince staj yaparak hangi alana daha yakın olduklarını keşfetmelerini ve mutlaka bu alanla ilgili eğitimlere, süpervizyonlara katılmalarını tavsiye ederim. Ayrıca her meslekte olduğu gibi başta kendilerini yetersiz hissetmelerinin oldukça normal olduğunu; tecrübe kazandıkça işin daha da keyifli bir hale geleceğini iletmek isterim.
Eğer bugünkü bilginiz ve deneyiminizle en başa dönebilseydiniz, neyi farklı yapardınız?
Şimdiki tecrübem olsa her şey için bu kadar acele etmemeye, tek bir alan belirleyip bu alanda daha yavaş ve temkinli adımlarla ilerlemeye gayret ederdim. Psikoloji alanında lisans ve yüksek lisansın üzerine, her alanda bilgi sahibi olmak adına birçok eğitim alınıyor ancak daha pratik etme şansı olmadan çoğu unutuluyor.
8 Mart sizin için ne ifade ediyor?
Tüm kadınların, cumhuriyet ile kazandığı çağdaş hak ve özgürlüklere, toplumun her kesiminde ulaşmasını diliyorum.