Kendi markanızı kurma fikri nasıl ortaya çıktı? Bu süreçte sizi en çok motive eden şey neydi?
Her zaman kendi kararlarımı kendim vermek, hayallerimi özgürce gerçekleştirmek istedim. Özgürlük benim için sadece fiziksel veya ekonomik bir bağımsızlık değil, düşüncelerimi hayata geçirebilmek demekti. Bu süreç elbette kolay olmadı ancak kendi işini kurmak, her sabah heyecanla kalkmak ve yarattığın değerleri görmek paha biçilemez bir duygu. Bugün dönüp baktığımda, henüz 28 yaşında bu cesareti gösteren genç kadın ile gurur duyuyorum.
Markanızı kurarken karşılaştığınız en büyük zorluk neydi ve bunu nasıl aştınız?
Bir kadın olarak iş hayatında var olmanın en büyük zorluklarından biri, sosyal hayattaki rollerimizin birbirine karışması. Girişimci oluyorsunuz ama aynı zamanda bir evlat, bir anne, bir eş, bir dostsunuz. Toplumda kadınlardan beklenen sorumluluklar o kadar fazla ki bazen hangi rolü öncelemeniz gerektiğini bilemez hale geliyorsunuz. Ruhsal ve bedensel yorgunluklarınız oluyor. Ancak zamanla fark ettim ki bu çoklu roller aslında benim en büyük gücüm. Kadın olmak zaten başlı başına büyük bir dayanıklılık, üretkenlik ve yaratıcılık kaynağı. Bu zorlukları tam da beslendiğim yerle, kadınlığımın getirdiği güçle aşıyorum. Duyarlılığım, sezgilerim, birden fazla konuyu yönetebilme becerim bana hep yol gösterdi. Kadın olmak bir engel değil, tam tersine her zorluğu aşmak için bir avantaj.
Çevrenizden nasıl tepkiler aldınız? En büyük destekçiniz kimdi?
Genç yaşta eleştirilere daha açık oluyorsunuz. İnsanların söyledikleri, düşündükleri sizi daha çok etkiliyor. Çalışmak, üretmek, kendi yolunuzu çizmek isterken sürekli sorgulanıyorsunuz. Ve bazen gerçekten ‘Acaba yanlış mı yapıyorum?’ diye düşünüyorsunuz. Ama sonra zaman geçiyor, siz yolunuza devam ediyorsunuz ve bir bakıyorsunuz, eleştiriler alkışa dönüşmüş. Gençken fazla görülen azminiz, 40 yaşından sonra takdir edilmeye başlanıyor. Bu süreçte en büyük destekçilerim ise hayatı benim için kolaylaştırmaya çalışan evlatlarım oldu. Onlar benim en büyük motivasyon kaynağım. Beni sadece takdir etmekle kalmadılar, gerçekten yanımda oldular, yükümü hafiflettiler. Bu yüzden ne zaman zorlandığımı hissetsem, onların desteği bana güç verdi.
İlk adımı attığınızda en büyük hayaliniz neydi? Bugün o hayale ne kadar yaklaştığınızı düşünüyorsunuz?
İlk başladığımızda en büyük hayalimiz, içinde mutlu olduğumuz bir işimizin olmasıydı. Sevdiğimiz işi yapmak, kendi yolumuzu çizebilmek bizim için yeterliydi ama zaman geçtikçe, emeğimizin ve çabamızın karşılığını gördükçe hayallerimiz de büyüdü. Çünkü anladık ki sadece mutlu olduğumuz bir iş değil, aynı zamanda fark yaratabileceğimiz bir alan da inşa ediyoruz. Bugün geldiğimiz noktada, artık sadece kendimiz için değil, dokunduğumuz hayatlar için de hayal kuruyoruz. Eğitimde dönüşüm yaratmak, daha fazla insana ulaşmak, özgür ve güçlü bireyler yetiştirmek istiyoruz. Çünkü emeğimiz bunu hak ediyor. Çünkü her geçen gün ne kadar büyük bir etki yaratabileceğimizi daha iyi görüyoruz. O yüzden artık hayallerimiz çok daha büyük.
Markanızı rakiplerinizden ayıran en önemli özellik nedir?
Özgünlüğümüz. Kendi yolumuzu çiziyor, kendi dinamiklerimizi oluşturuyoruz. Özgün olmak, kolay bir yol değil. Daha fazla emek istiyor, sürekli yenilenmeyi, değişime açık olmayı gerektiriyor. Ama biz en başından beri bunu seçtik ve bugün geriye dönüp baktığımızda, doğru yolda olduğumuzu görüyoruz çünkü biz sadece eğitim vermiyoruz, eğitimi yeniden tanımlıyoruz.
Gelecekte kendinizi ve markanızı nerede görüyorsunuz?
Gelecekte kurumlarımızı sadece birer eğitim kurumu olarak değil, küresel ölçekte eğitimde fark yaratan bir model olarak görüyoruz. Önümüzdeki yıllarda daha fazla öğrenciye, öğretmene ve eğitim kurumuna ulaşarak eğitimde dönüşümün öncüsü olmayı amaçlıyoruz. Evrensel Okullarını uluslararası bir eğitim modeli haline getirerek, öğrencilerimizin sadece Türkiye’de değil, dünyada da rekabet edebilen bireyler olarak yetişmesini sağlamak istiyoruz.
Sizinle aynı yolda yürümek isteyen kadınlara en önemli tavsiyeniz ne olurdu?
Kendinize inanın. Unutmayın, kadın olmak zaten gücün ta kendisidir. Ve en önemlisi, yalnız olmadığınızı bilin. Bu yolda yürüyen her kadın, diğerine ilham olur.
Eğer bugünkü bilginiz ve deneyiminizle en başa dönebilseydiniz, neyi farklı yapardınız?
Sanırım her şeyi aynı yapardım. Tüm hatalarımla… Gelecekte yapacağım tüm hatalarımı da şimdiden kucaklıyorum.
8 Mart sizin için ne ifade ediyor?
8 Mart, yalnızca bir tarih değil; bir duruş, bir mücadele, bir inançtır. Benim için 8 Mart, bir kadının sınırları aşma cesaretidir. 8 Mart, bir kadının kendi emeğine sahip çıkmasıdır. Bugün değil, her gün… Kadın emeği, kadın cesareti, kadın varlığı kutlanmalı. Çünkü biz sadece hayatın içinde değiliz, hayatın ta kendisiyiz.
NASIL ARANDI: #evrensel matematik köyü # 8 mart dünya kadınlar günü # şükran yusufeli