Umut Bey, sizi kısaca tanıyabilir miyiz?
Ben, Umut Şengel. Doğma büyüme İzmitliyim. Mehmet Ali Paşa Mahallesi’nde yaşıyorum. Küçük bir mahallede büyüyen, ‘seksenlerin son nesliyiz’ diyebilirim. BESYO mezunuyum, eşimle okurken tanıştık, iki kızımız var. Uzun yıllar futbol oynadım, şimdilerde vücut geliştirme sporuyla ilgileniyorum, aynı zamanda 10 yıldır kendi spor salonumu işletiyorum. Yaklaşık 3 yıldır da Kartepe Belediyesi’nde antrenörlük yapıyorum. Eşim de milli karateci, çocuklar olduktan sonra profesyonel spor hayatını noktaladı, beden eğitimi öğretmenliği yapıyor. Sporla iç içe bir aileyiz, büyük kızım lisanslı yüzücü, babam da bir dönem futbol takımında kulüp başkanlığı yaptı.
Spor kariyeriniz nasıl başladı, biraz bahseder misiniz?
Annem sayesinde çok küçük yaşta yüzme sporuyla tanıştım. 8 yaşına kadar yüzdüm, sonra futbola ilgi duymaya başladım. Mahallemizin amatör spor kulübü Bağdatspor’da oynadım. Pandemiye kadar İzmit ve Kartepe bölgesinde birçok kulüpte hem top oynadım hem antrenörlük yaptım. Pandemide amatör branşlar kapatılıp müsabakalar ertelenince daha bireysel bir spor dalıyla ilgilenmeye karar verdim. Zaten halihazırda kendi spor salonum da vardı. Fitness yani vücut geliştirme sporuna merak saldım. Vücut geliştirme yarışmacısıyım. Toplamda 4 yarışmaya hazırlandım ama ikisine katılamadım; biri pandemiden diğeri depremden dolayı iptal edildi.
HAYALİMİ GERÇEKLEŞTİRDİM
Pek çok bireysel spor dalı varken neden vücut geliştirme?
Fitnessa merak salmamın sebebi küçük bir sakatlık yaşamamdı. Bel fıtığım vardı, doktor ameliyat olmam gerektiğini söyledi, ‘yoksa felç kalırsın’ dedi. Futbolda en parlak dönemimi yaşıyordum, ameliyat olmak istemiyordum. Üniversitedeki hocalarıma danıştım, bir takım testler yapıldı ve bende inanılmaz derecede kas dengesizliği çıktı. Çoğu sakatlığın sebebinin bu olduğunu öğrenince, bu işe biraz daha bilimsel yaklaşmaya karar verdim. Kendimi fiziksel olarak daha ileriye taşıyabilmek adına fitness yapmaya başladım. Antrenman yaptıkça atletik performansımın arttığını gördüm, bu durum futbol kariyerimi de etkiledi. İş çıkışı farklı salonlara giderek antrenman yapıyordum. Zaten bir spor salonu açma hayalim vardı, 10 yıl önce bunu da gerçekleştirdim.
Spor salonunda sunduğunuz hizmetler hakkında bilgi verir misiniz?
Sağlıklı yaşam için spor yapmak isteyenler de salonumuza geliyor, fiziksel formunu artırmak isteyenler de. Kimi kilo vermek istiyor, kimi kas kütlesini artırmak. Kendisini daha enerjik hissetmek için gelen de var, sosyal bir aktivite olarak spor salonunda bulunmayı tercih eden de... Özellikle pandemiden sonra sporun insan hayatındaki önemini toplum olarak çok daha iyi anladık. Bunun yanı sıra insanlar tedavi amaçlı da spor yapıyor. Bel fıtığı ya da menisküsü olan üyelerimiz var, sporu tedavi süreçlerinin bir parçası haline getirdiler. Fizyoterapistlerle iş birliği yaparak kişiye özel antrenmanlar planlıyoruz. Profesyonel ya da amatör branşlarda yarışan sporculara atletik performanslarını artırmak için özel dersler de veriyoruz.
Salonunuz her gün açık mı?
Pazar günleri 13.00-18.00 arası, diğer günlerde ise 09.00- 23.30 arası hizmet veriyoruz. Benim dışımda 3 personelim daha var, hepsi spor hocası. İkisi belgeli antrenör, biri hala öğrenci.
YARIŞMAYA HAZIRLANIYOR
Aynı zamanda yarışmaya hazırlanıyorsunuz. Bu süreçten de biraz bahseder misiniz?
Yılda iki kez düzenlenen Türkiye Vücut Geliştirme Şampiyonası’na hazırlanıyorum. Şampiyonada birinci olanlar milli takıma seçilip, yurt dışında ülkemizi temsil etme hakkını kazanıyor. Yarışmaya kendi imkanlarımla hazırlanıyorum, herhangi bir kulüp ya da sponsor desteği yok. Çok isterdik olsun ancak ne yazık ki bu spor dalı ülkemizde yeteri kadar ilgi görmüyor. Görselliğin ön planda olduğu çok estetik bir spor fakat güreş kadar saygı görmüyoruz. Yarışmalara hazırlanırken maddi-manevi zorlanıyoruz. Örneğin; bizde beslenme çok önemli, sadece yemek masrafım aylık 10-15 bin lira arasında değişiyor.
Yarışma ne zaman?
Bu ayın sonunda yapılacak. İsteyen herkes yarışmaya katılabilir ancak kulüp lisansıyla gitmek gerekiyor. Bu bile bizi yoruyor çünkü çok yüksek meblağlar isteniyor. Daha önce katıldığım yarışmalarda benim sıkletimde 22 kişi vardı, final yapmıştım ancak derece yapamamıştım. Bu yarışmadan çok ümitliyim.
Umut Bey, yarışmaya hazırlandığınız süreçte bir gününüz nasıl geçiyor?
Yarışlara hazırlık süreci iki evreden oluşuyor. Birinci evre ‘bulk’ dediğimiz yükleme dönemi. Bu evrede yaktığımızdan daha fazla kalori alırız, kilomuz artar, ağırlık antrenmanıyla birlikte kaslarımız gelişir. Günde 2.5 kilo pilav yiyorum mesela. İkinci evre ise ‘definasyon’ dönemi. Bu dönemde yağ yakmaya odaklanırız; günlük kalori ihtiyacımızdan daha az beslenerek, vücudu yağ kaybetmeye zorlarız. Kas kütlemizi koruyarak tabii ki. Bir günümün nasıl geçtiğine gelirsek; genelde haftanın 5-6 günü sabah saat 06.00’da kalkarım, bir sat yürüyüş yaparım ya da bisiklete binerim. Sonrasında eve döner, duşumu alır, yemeklerimi hazırlarım. Yemeklerimi hazırlarken tuzundan yağına kadar her şeyi kuyumcu tartısıyla tartarım. Günde 5 öğün yiyeceksem, tüm öğünlerimi ayrı ayrı hazır ederim. Gün içindeki işlerimi halleder, bir de ağırlık antrenmanı yapar ve erken yatarım.
HEDEF ODAKLI BİRİYİM
Bu süreçte ‘Asla ağzıma sürmem’ dediğiniz bir şey var mı? Ya da aile fertleri yemekte başka bir şey yerken canınız çekmiyor mu?
Çok katıyım bu konuda. Şu anda sadece pirinç ve hindi göğüs yiyorum, ne katı ne de sıvı başka hiçbir şey yok. Diyet zamanındayım çünkü… 1 gram baharat bile vücutta 200 gram su tutabiliyor, bunu atmak 2-3 gün sürebilir. Evet çok zor bir süreç ancak iradem sağlam, sıkıntı çekmiyorum. Bu süreçte en çok tuzlu ve baharatlı şeyler canım çekiyor. Mesela hiç sevmem ama canım turşu istiyor. Ailemle, arkadaşlarımla aynı sofraya oturduğumuzda gözüm kalıyor tabii yediklerinde ancak hedef odaklı biriyim, sabrediyorum. ‘Off sezon’ dediğimiz, kendimi ödüllendirdiğim zamanlar da oluyor tabii ki. Eğer formum iyiyse, işler planladığım gibi gidiyorsa, ayda bir-iki kez kendimi ödüllendirmek adına ne istersem yiyebiliyorum.
Umut Bey son olarak bize hedeflerinizden de bahseder misiniz?
Bu yarışmada iyi bir derece yaparsam hiç ara vermeden kendimi mart ayındaki yarışmaya psikolojik olarak hazırlayabilirim. Derece yapamazsam, uzun vadeli bir program yapıp, iki sene sonraki yarışmalara hazırlanırım. Kariyerimle ilgili en büyük hayalim, 40 yaşıma ulaşmadan ülkemizi yurt dışında temsil edebilmek. 40 yaşından sonra ‘master’ olarak yarışıyorsun çünkü. Profesyonel spor kariyeri olarak hayalim bu. Ticari olarak da büyük bir tesis işletmek, daha çok insana hizmet etmek istiyorum. Kartepe’nin ilk spor salonunu açarak bölgede bir spor kültürü oluşturduğumu düşünüyorum. Benim salonuma devam eden beş genç artık bu mesleği yapıyor, hepsi antrenör oldu. Beni en çok mutlu eden kısım da bu. Birilerine rol model olduysam, ne mutlu bana.
Bunun verdiği mutluluk paranın verdiği mutluluktan çok daha önemli benim için. Çocuklarımın da sporcu olmasını çok istiyorum.
Adres: Ataevler Mahallesi, İsmetpaşa Caddesi, İzmit/Kocaeli
Telefon: 0554 836 04 44