Doğaya, yalınlığa, estetiğe zarif bir saygı duruşu: KOKEZEN KOKEDAMA

İş Dünyası3 gün önce

Kokezen’in kurucuları Sinem Yelboğa ve Deniz Bahar Özgen için kokedama, bir bitki formu olmaktan öte doğaya, yalınlığa ve estetiğe zarif bir saygı duruşu

Doğayla bağımızı yeniden keşfetmenin, sadeleşmenin ve estetiğin en şiirsel yollarından biri olan Japon bitki düzenleme sanatı kokedama; bitkilerin, yosunla sarılmış bir yaşam küresinde adeta sanat eserine dönüşmüş hali. Köklerinde wabi-sabi ve zen felsefelerinin şifrelerini saklayan kokedamalar, bulunduğu yere estetik katmakla kalmıyor, farklı bir yaşam anlayışını da simgeliyor….
Kocaeli, bu büyülü dünyanın kapılarını, iki başarılı iş kadını sayesinde araladı. Nar Ağacı Shop’un kurucusu Sinem Yelboğa ve Bravo Yapım ile Creatlish’in kurucularından Deniz Bahar Özgen, Kokezen markasıyla çıktıkları yolda, doğa ile insan arasındaki bağı bize bir kez daha hatırlattı. Her biri farklı karaktere sahip kokedamaları yaşam alanlarımıza taşıyan Sinem Yelboğa ve Deniz Bahar Özgen için kokedama, bir bitki formu olmaktan öte doğaya, yalınlığa ve estetiğe zarif bir saygı duruşu… Haydi gelin, sevgi, sabır ve estetikle örülü bu hikayeyi kendilerinden dinleyelim.

Sinem Hanım, kokedama nedir?
Sinem Yelboğa: Kokedama, Japon bitki yetiştirme sanatıdır. Kelime olarak, ‘yosun küresi’ anlamındadır. Kokedama yaparken bitkinin köklerini nem tutan hibrit bir toprak karışımına alıyoruz ve etrafını canlı yosunla sarıyoruz. Böylece yosun artık bitkinin saksısı olmuş oluyor. Bitkiyi, doğaya en yakın ve sürdürülebilir ortamında yetiştiriyoruz. Doğaya saygı duyuyoruz.

Kokedama içinde nasıl bir felsefe barındırır?
Deniz Bahar Özgen: Kokedama, doğanın kusurlarının kabul edilmesi ve doğal güzelliğin geçiciliğini konu edinmiş wabi-sabi estetiğinin bir yansıması olarak da görülür. Wabi-sabi felsefesi yalınlığı, samimiyeti, dünyeviliği, düzensizliği, zorluğu ve en önemlisi doğallığı içerir. Ayrıca zen felsefesi ile de iç içedir. Doğayla bir olma, sadeleşme ve dengeye dönüş halidir.

MİNİMALİST BİTKİ SANATI
Siz kokedama dünyasına nasıl adım attınız?
Sinem Yelboğa: Aslında, hikaye pandemi sürecinden sonra kendimizi, yaşam şeklimizi sorguladığımız döneme dayanıyor… Evde kaldığımız o süreçte fark ettik ki doğaya hasret kaldık. Bu dönemden sonra bahçe düzenlemeleri yapma isteğimle, konfor alanımızda oluşturabileceğimiz zen bahçelerine uzanan bu büyülü dünyayı araştırmaya başladım. Sosyal medya üzerinden Japonya’da bitki yetiştiren, üretim işletmesi olan birisiyle tanıştım ve kendisinden kokedama sanatına dair tüm bilgileri aldım. Bu süreçte, sevgili Deniz ile de benzer duyguları paylaştığımızı görünce, yola birlikte devam etmeye karar verdik. Daha sonra Brezilya, Amerika ve Fransa’da bu işin ticaretini yapan insanlarla bağlantı kurduk. Bu süreç 6 ayı kapsadı. Artık neyi yapıp neyi yapmayacağımızı iyi biliyoruz.

Kokedama için “yaşayan sanat eseri” denilebilir mi? Bu sanat nelerden ilham alır?
Deniz Bahar Özgen: Evet, kokedama, doğanın canlılığını estetik bir forma dönüştüren bir minimalist bitki sanatı… Ama klasik bir sanat eserinden farkı, onun asla tamamlanmıyor oluşu çünkü yaşar, büyür, değişir… Her kokedama bizim elimizden çıkıyor ama sonra onu alan kişinin sunduğu koşullarda sürekli yeniden şekilleniyor.

AYRI KARAKTERLERİ VAR
Her kokedamanın ayrı bir karakteri var gibi…
Sinem Yelboğa: Evet, gerçekten de her biri ayrı bir ruh, ayrı bir enerji taşıyor. Kokedamayı hazırlarken bitkinin de benimle aynı anda nefes aldığını hissederek, ona karşı büyük bir sevgi ve saygı duyuyorum. Onunla uyumlanıp, yaşamını sürdürmesi için topraktan oluşan ve yosunla sardığımız yeni yuvasını hazırlıyorum. Tasarım sürecinde formu, yosunu, ipi, toprak karışımı, hepsi o bitkinin fısıldadığı yönde şekillenir. Ben dinlerim, o anlatır.

Tüm bitki türleri kokedama için uygun mudur? Kokedamanın uzun ömürlü olması için nasıl bir bakım uygulanmalıdır?
Deniz Bahar Özgen: Kök yapısı, nem ihtiyacı ve ışık toleransı bu durumda çok etkilidir. Uzun ömürlü bir kokedama için en önemli şey dengedir. Ne fazla su ne az ışık… Ve en önemlisi ihmal etmemek. Yosun her zaman hafif nemli olmalıdır ama asla ıslak değil. Haftada bir suya daldırma banyosu, ardından iyi süzülme ve nefes alabileceği bir ortam yeterlidir.

Bir kokedamanın yapımı ne kadar zaman alıyor?
Deniz Bahar Özgen: Kokedamanın hazırlanması yaklaşık 2-3 saat sürüyor ama bazı türlerde veya özel form istenenlerde bu süre uzayabiliyor. Bitkilerin çoğu yurt dışından geldiği için özel siparişlerde bitkinin türüne, büyüklüğüne ve temaya göre genellikle 2 ila 5 gün arası bir hazırlık süreci oluyor. Bu nedenle yaklaşan Öğretmenler Günü ve yılbaşı temalı kokedamalar için şimdiden sipariş almaya başladık.

Kokedama ile tanışmak, kişisel olarak size neler kattı?
Sinem Yelboğa: Kokedama bana, hayatın da tıpkı doğa gibi kendi ritminde aktığını gösterdi. Bir kökü toprağa yerleştirirken sabrın, yosunu sararken dikkatin ve ortaya çıkan tasarımda niyetin önemini öğretti. Her kokedamada kendi içime dönüyorum. O sessizlikte zihnim susuyor, zaman duruyor… Doğayla aramdaki sınır eriyor ve ben o anda sadece var oluyorum. Kokedama benim için hem bir sanat hem de içsel denge hali oldu… Şimdi bu deneyimi herkesin yaşaması için workshop etkinlikleri planlıyoruz. Bizce herkesin bir parça doğayla uyumlanmaya ihtiyacı var… Ve çok eminiz ki kokedama workshop’unda herkesin eli toprakla, yosunla temas ettiği anda ruhu zen bahçesinde dolaşıyor olacak.

Adres: Dolphin Alışveriş Merkezi
Sanayi Cad. Berk Sok. No:1 İzmit/Kocaeli
Telefon: 0533 278 47 79 – 0505 379 55 11
Instagram: @kokezen_kokedama

Yorum yap

Önceki Yazı

Sonraki Yazı

Sonraki Yazı Yükleniyor...
Yükleniyor

Signing-in 3 seconds...

Signing-up 3 seconds...