05-05-2025 10:56

ALFA’ya hazır mıyız?

   0 Kişi Yorum Yaptı   Eklenme Tarihi: 04/05/2025
SL Akademi Kurucu Ortağı, Professional Certified Coach, PCC / AATC / Technical Trainer Suzan Kayganacı yazdı..
.stripslashes($urun->baslik).

“Gençlik nereye gidiyor?” sorusu yüzyıllardır sorulsa da gerçek şu ki her kuşağın kendine özgü değerleri, beklentileri ve iletişim tarzı var. “Şimdiki gençler saygısız, lükse düşkün, büyüklerinin sözünü dinlemiyor...” Bu tanıdık yakınma, antik Yunan filozofu Sokrates’ten günümüze uzanan binlerce yıllık bir söylem. Her nesil, bir sonraki hakkında benzer eleştirilerde bulunmuştur. Bu değişmeyen şikayetlerin ardında, her kuşağın kendi zamanının ruhu yatar. Tarih boyunca gençlere yönelik eleştiriler benzerlik gösterse de 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren hızlanan toplumsal ve teknolojik değişimler, kuşaklar arasındaki farkları daha da belirginleştirmiştir.

KUŞAKLAR ARASI FARK
1946-1964 yılları arasında doğan Baby Boomer’lar; idealist, çalışkan ve kurumlarına sadık olarak tanındı. Aynı zamanda 60’ların sosyal ve kültürel hareketlerine tanıklık ederek, bu değişimlerde aktif rol oynadılar. Onları takip eden ve 1965-1980 yılları arasında doğan X kuşağı, daha belirsiz ekonomik koşullar, soğuk savaş gibi olaylarla şekillendi. X kuşağı, genellikle şüpheci, bağımsızlığına düşkün, kendi kendine yetebilen ve iş-yaşam dengesine önem veren bir profil çizdi. Kişisel bilgisayarların yükselişine tanık olarak teknolojiye başarıyla adapte oldular. 1981-1996 yılları arasında doğan  Y Kuşağı, dijital devrimin ve küreselleşmenin tam ortasında büyüdü. İnternet, mobil iletişim ve sosyal medya ile şekillenen bu kuşak, teknolojiye hakim, işbirlikçi, çeşitliliğe değer veren ve çalıştıkları işte anlam arayan bir nesil oldu.  

 

Z KUŞAĞI FARKI
Şimdi ise sahnede 1997 sonrası doğan Z kuşağı var. Onlar kelimenin tam anlamıyla dijital kuşak, internetsiz bir dünyayı hiç tanımadılar. Bilgiye anında erişim ve hızlı değişim konularında inanılmaz becerikliler. Pragmatiktirler; çeşitliliğe, kapsayıcılığa ve sosyal adalete önem veren bir yapıları var; hızlı ve samimi iletişim en önemli tercihleri. Bu özelliklerinin iş hayatına yansıdığını da görüyoruz.  
Z kuşağı, ekip içinde dijital araçları kullanarak hızlı ve verimli iletişim kurmayı seviyor. Net talimatlardan ve hedef odaklı çalışmaktan hoşlanıyorlar. Bağımsız çalışmayı tercih ederken, fikir alışverişinde bulunmayı ve iş birliği yapmayı da seviyorlar. Yöneticilerinden şeffaf ve erişilebilir bir iletişim bekliyor; sadece ne yapacaklarını değil neden yapacaklarını da bilmek istiyorlar. Yaptıkları işin bir amaca hizmet etmesini önemsiyor, yöneticilerini mentor olarak görüyor ve fikirlerini dile getirmekten çekinmiyorlar. Birçok yaklaşımı mobbing olarak algıladıkları için yapıcı geri bildirim, Z kuşağının gelişimi açısından önemli. Peki, 2010 yılından sonra doğan Alfa kuşağına hazır mıyız? Tabletler, akıllı telefonlar ve yapay zeka destekli cihazlar onların oyun arkadaşı, eğitim aracı ve iletişim platformu. Bu nedenle teknolojiye olan aşinalıkları Z kuşağının ötesinde bir seviyede olacak. Alfa kuşağı, Z kuşağının deneyimlediği küresel krizlerin etkilerini daha derinden hissederek büyüyor. Bu durum, onları küresel sorunlara karşı daha duyarlı ve çözüm odaklı bireyler haline getirecektir. Sürdürülebilirlik, sosyal sorumluluk ve etik değerler onlar için yaşam biçimi olabilir. Çalışma hayatına atıldıklarında ise Alfa kuşağının beklentileri Z kuşağından çok farklı olacaktır.  

 

İŞ DÜNYASINI GELİŞTİRECEKLER
Kişiselleştirilmiş öğrenme deneyimleriyle büyüyorlar ve iş ortamlarında da benzer bir esneklik isteyebilirler. Yapay zeka ve otomasyonun yaygınlaşmasıyla birlikte daha yaratıcı, problem çözme odaklı ve duygusal zekanın ön planda olduğu rollere yönelebilirler. İletişim tarzları daha görsel, interaktif ve sanal olabilir. Metaverse gibi teknolojilerle iç içe büyüdükleri için iş birliği ve iletişimde fiziksel sınırların ötesine geçmeleri muhtemeldir. Yöneticilerden beklentileri ise rehber, vizyoner ve teknoloji uzmanı olmaları olabilir. Bu nedenle hızlı geri bildirim alma ve sürekli öğrenme ortamı onları besleyecektir. Alfa kuşağı, Z kuşağının başlattığı dijital dönüşümü daha da ileriye taşıyarak çalışma hayatına yeni dinamikler katacaktır. Onların teknolojiye olan yatkınlıkları, yetenekleri, küresel farkındalıkları ve öğrenmeye düşkünlükleri, geleceğin iş dünyasını önemli bir şekilde geliştirecektir.  Ebeveynler, işverenler ve yöneticiler olarak bu kuşağın beklentilerine ne kadar hazırız?

NASIL ARANDI: #suzan kayganacı

YORUMLAR
Yaptığınız yorumlar editör onayından geçmektedir.