8 Mart, sadece takvim yapraklarındaki sıradan bir tarihin adı değil, kadınların emeklerinin karşılığını almak ve eşit haklar kazanmak için verdikleri zorlu ve çetin mücadelenin de adıdır. Bu nedenle 8 Mart, kadınlar için bireysel ve toplumsal açıdan haklarını bilme ve bu konuda bilinçlenme yolculuğunda tarihi önemi olan bir gündür. Tarihsel süreç, kadınlar açısından zorluklar ve mücadelelerle doludur. Dünya tarihine baktığımızda kadınların çok temel insani haklardan mahrum olduklarını; eğitim, çalışma, eşit işe eşit ücret alma, seçme ve seçilme hakları gibi en temel insan haklarını kazanmaları için çok ciddi mücadeleler verdiklerini; bir yandan kendilerini var etme çabası gösterirken, diğer yandan da dünya barışı için ciddi çabalar harcadıklarını görüyoruz.
ÇÖZÜMÜN PARÇASI OLMAK
Türk toplumunda kadının tarihsel ve sosyolojik yeri oldukça dinamik ve değişkendir. Tarihsel süreç içinde farklı dönemlerde farklı roller üstlenmiş olan Türk kadını, Cumhuriyet dönemiyle birlikte yadsınamayacak kadar önemli haklar kazanmış ve toplumsal hayatta daha görünür hale gelmiştir. Ancak, günümüzde bile cinsiyet eşitsizliği, ayrımcılık, şiddet ve önyargılar, dünyanın pek çok yerinde olduğu gibi ülkemizde de kadınların hayatını karartmaya devam ediyor. İşte bu yüzden 8 Mart, sadece kutlamayla geçiştirilecek sıradan bir gün olamaz. Bu derin sorunları irdelemek, kadın sorunlarına dikkat çekmek, farkındalık oluşturmak ve çözümün bir parçası olmak hepimizin sorumluluğudur.
ÖNCE FARKINDALIK
Dünya Kadınlar Günü, anlamını yitirmiş bir kutlamadan çok öte hayata varlıklarıyla anlam katan kadınların önemini anlama; hak ettikleri değere ulaşmalarını sağlama, onların toplumsal hayattaki doldurulamaz yerini fark etme ve tarihsel süreçteki zorlu mücadelelerini hatırlayarak geleceğe umutla bakma günüdür. Bütün bu duyarlı yaklaşım ve güçlü farkındalıktan sonra elimizde bir çiçekle kapıda karşılanmak elbette ki önemli bir mutluluk yaratacaktır.
BİR ADIM ÖNDE
Kadın sevgisi, şefkati, emeğiyle, her an hayatı düzenleyen gücü ve bilgece yol gösterici tutumuyla toplumun bir adım önündedir. Bir annenin sıcaklığı, bir eşin yoldaşlığı, bir kardeşin desteği, bir dostun sırdaşlığı, iş hayatında bir meslektaşın omuzdaşlığı, liderlik koltuğunda bir yöneticinin vizyonu, sanat alanında bir sanatçının ilhamı... Sayısız kimlik ve rolle yaşamı zenginleştiren, dünyamıza anlam katan kadınlar; gücü, zarafeti, hassasiyeti, dirayeti, sabrı ve tutkuyu aynı bedende taşımayı beceren varlıklardır. Zorluklar karşısında yılmayan, her türlü engeli aşan, hayallerinden asla vazgeçmeyen sarsılmaz bir içsel güce sahiptirler. Sadece kendi hayatlarını değil, çevrelerindeki herkesin hayatını güzelleştirmek için durmaksızın çabalayan, dünyanın daha iyi, daha yaşanabilir bir yer olması konusunda sorumluluk üstlenen umut elçileridir.
EMPATİYLE YAKLAŞILMALI
Bu nedenle 8 Mart, kadınların çabalarına, başarılarına, sevinçlerine, acılarına, umutlarına ve hayallerine empatiyle yaklaşma, ortak olma ve paylaşma günüdür. Güçlü toplumlar inşa etmenin yolu, kadınların gücünden, emeğinden, onların arkasında durarak vereceğimiz destekten geçer. Bilmeliyiz ki empati, insanı insan yapan temel bir erdemdir ve 8 Mart, bu erdemi kuşanmak için en anlamlı gündür. Her kadının farklı bir öyküsü ve her bir öyküde farklı yaşanmışlıklar, farklı deneyimler vardır. Bu deneyimleri öğrenmek, anlamak, sevinçlerine ortak olmak, acılarını yürekten paylaşmak, toplumdaki kadın sorunlarına duyarlı olmak bugünün özünü oluşturmalıdır.
GÜÇLÜ KADIN, GÜÇLÜ NESİL
Güçlü kadınlar, güçlü nesiller demektir çünkü onlar, çocukların ilk ve en etkili öğretmenleri, en kıymetli rol modelleridir. Şefkatli, bilinçli ve donanımlı anneler; sağlıklı, başarılı ve mutlu bireylerin yetişmesine öncülük eder. Toplumsal değerler açısından kadının rolü göz ardı edilemez çünkü kadın annedir ve anne, sevgi, şefkat, merhamet, adalet gibi yüce erdemleri temsil eder. Bu değerlerin toplumda kökleşmesi, insanların saygılı, hoşgörülü olmasını ve dayanışma içinde yaşamasını mümkün kılar. Biliyoruz ki kadınların güçlenmesi, aslında toplumun güçlenmesidir. Hayal ettiğimiz güçlü ve çağdaş gelecek, kadınlarımızla birlikte el ele, omuz omuza yürüyeceğimiz gelecek olacaktır çünkü kadın gelecektir ve kadın için her gün 8 Mart’tır…
NASIL ARANDI: #SL Akademi Kurucu Ortağı Professional Certified Coach # PCC / AATC / Technical Traine # suzan kayganacı # kocaeli
