Hem pandemi hem de Rusya-Ukrayna arasındaki savaşın etkileri ve yaptırımları gösterdi ki dünya artık ticaret savaşları ve gıda savaşları ile yönetiliyor. Tarım ve gıda ürünleri, günümüzün yeni savaş araçları. Tarımı ve gıdayı kullanarak dünyanın en güçlü ülkelerini bile dize getirebilirsiniz. Bizim elimizde de dünyanın en güçlü silahı var. Ülkemiz; Anadolu topraklarının verimliliği ve ikliminin güzelliği ile bir tarım cenneti olarak kendini çok bariz gösteriyor. Günümüzde sağlıklı ve iyi gıda da önemini iyice arttırdı. Artık biz insanlar için sağlıklı yaşam, iyi yaşam ve bunların felsefeleri bile çok önemli. Hem pandemi hem de savaş gösterdi ki dünyadaki insanlar artık yerel ürün ve yerel üretici olmadan tam olarak beslenemeyecek. Yerel üreticilerin ve kooperatiflerin ürettiği ürünlerin dünya beslenme zinciri üzerindeki etkileri bariz bir şekilde görüldü. Artık yerel ürün, yöresel ürün, coğrafi işaretli ürün üretmek de tüketmek de çok önemli. Dünyada yükselen trend olarak her gün daha fazla insan mutfak ihtiyaçlarının bir kısmını yerel gıda üreticilerinden karşılamayı tercih ediyor. Yerel olarak yetiştirilen gıdaları satın almanın birçok faydası var. İnsanlar bu seçimlerini hep farklı nedenlerle yapıyor. Öncelikle yerel ürün nedir, neden tüketilmelidir, bunlardan kısaca bahsedip, yerel ve lokal bir tarifle yazımıza son verelim. En basit anlatımıyla yerel ürünü, belirli bir coğrafi bölgede, şehrinizde, ilçenizde veya mahallenizde yerel olarak yetiştirilen ürünler olarak tanımlayabiliriz. Bunlar ağırlıklı olarak meyve ve sebzeler, süt ve süt ürünleri, yumurta, bölgesel yetiştirilen hayvan ve son zamanlarda kışlık olarak hazırladığımız konserveler, reçeller, turşular gibi yiyeceklerdir. Neden tüketilmesi gerektiği konusuna gelecek olursak…
Yerel ürün tüketmenin sağlık için, çevre için, ekonomi için ve sosyo-kültürel yaşam için faydaları var. Sağlık için; yerel olarak alışveriş yaptığımızda daha kaliteli ve daha taze ürünler alma olasılığımız çok daha fazladır. Yerel ürünün satış noktası çok yakın olduğu için ürünler en uygun zamanda hasat edilerek, en kısa yoldan satış noktasına ulaştırılır; bu da daha yüksek ve kaliteli besin değerini sunması açısından önemlidir. Ayrıca satış için çok uzun mesafeler kat etmemesi nedeniyle gıdaların taşıma esnasında bozulmasını engelleyen koruyucuları içerme olasılığı da çok azdır. Çevre için; yerel ürün, insanların evlerinin yakınında yetiştirilen ve tüketilen gıdadır. Yerel ürünler satış için yakın mesafelere götürüldüğünden uzun mesafelerdeki nakliyeye göre, atmosfere salınan sera gazlarının ve diğer hava kirleticilerinin çok altında bir kirletmeye sebep olur. Yani yerel ürünlerin karbon ayak izi çok düşüktür, iklim değişikliğine etkisi de daha azdır. Yerel ürün tüketimi plastik kullanımını azaltır. Uzak mesafelere gönderilecek ürünlerin nakliyesi genelde plastik ürünlere sarılarak yapılır. Yerel ürünlerde, GDO’lu tohumlar da ya çok az kullanılmakta ya da kullanılmamaktadır. Bu, genetik çeşitliliğimizin korunmasına yardımcı olur. Son olarak sosyal ve kültürel yaşamımız için; yerel ürün tüketimi sayesinde şehirlerdeki insanlar ile yerel üreticiler birebir temasa geçmiş olur. İnsanlar birbirleriyle bağlantı kurma fırsatı yakalar. Bu da aslında evrensel yemek kültürü üzerine ciddi etkilerde bulunur. İnsanların arkadaşlarına, çevrelerine daha çok yardım etme şansı yakalamasına imkan verir. Toplumun bir araya gelmesini hem üreticinin hem de tüketicinin güçlenmesini sağlar. Yerelde geleneklerin yaşamasına, insanların bir duruş sergilemesine, yeni felsefelerin gelişmesine olanak tanır. Bu vesileyle yerel ürün kullanmakta fayda görüyorum, sizleri de bu anlayışla yerel ürün kullanmaya davet ediyorum.
Haydi şimdi tarifimize geçelim. Yerel ve lokal ürünleri kullanacağımız bir tarifle karşınızdayım.
Şimdiden afiyet olsun.
Yuvalama (Gaziantep yöresi)
Malzemeler:
2 su bardağı pirinç (İri çekilmiş pirinç)
500 gr çiğ köftelik et
1 çay kaşığı karabiber, tuz
Yemek için
500 gr parça et
3 su bardağı nohut (Haşlanmış)
6 su bardağı sıcak su
Yoğurt sosu için
Yarım kg süzme yoğurt
2 su bardağı normal yoğurt
3 yemek kaşığı sıvı yağ
1 adet yumurta
Üzeri için
2 yemek kaşığı kuru nane
1 çay bardağı zeytinyağı
Yapılışı:
Yaklaşık 3 su bardağı nohutumuzu geceden ıslayalım. Islanmış nohutu ve etimizi tencereye alarak, üzerine yaklaşık 6 bardak sıcak su ekleyelim ve kaynamaya bırakalım. Bu sırada çıkan kefini (köpüğü) kaşık yardımıyla alarak bir güzel temizleyelim, et ve nohutlar iyice yumuşayana kadar güzelce pişirelim. Geceden 2 su bardağı pirinci sıcak suda 5 dakika bekleterek güzelce yıkayalım. Suyunun süzülmesi ve kuruması için bir süzgeç üzerine yayarak kendi haline bırakalım.
Ertesi gün, kurutulmuş pirinci iri şekilde çekelim ve çekilmiş olan pirinçlerimizi çiğ köftelik et, 1 çay kaşığı karabiber ve tuz ilavesiyle yumuşak bir hamur haline gelene kadar yoğuralım, yuvarlamanın köftesini hazırlayalım.
Pürüzsüz bir hamur haline gelen köfteden, nohuttan daha küçük parçalar kopararak, avuç içinde yuvarlayalım. Yuvarlanan köftelerin daha dayanıklı ve düzenli olması için avuç içine hafif zeytinyağı sürün. Yuvarlanmış köfteyi, haşlanmış et-nohut karışımına ekleyerek yaklaşık 15-20 dakika pişirelim. Köftelerin hamur olup yapışmaması için kaynama sırasında tencerenin kapağı kapatılmamalı.
Diğer taraftan uygun bir tencereye süzme yoğurt ve normal yoğurdumuzu alarak pürüzsüz hale gelene kadar iyice çırpalım, üzerine 3 yemek kaşığı sıvı yağ ve 1 adet yumurtamızı ekleyerek yine iyice çırpalım ve ocağın altını yakalım.
Yoğurt karışımımız kaynayana kadar çırpıcıyı tencereden çıkarmayalım ve devamlı karıştıralım. Kaynamaya başlayan yoğurdumuzu yuvalamamızın üzerine yavaş yavaş ekleyelim ve özleşmesi için iki üç dakika kaynatalım. Küçük bir tavada bir çay bardağı zeytinyağını yakmadan iyice ısıtalım ve 1,5-2 yemek kaşığı kuru nane ekleyip, karıştırdıktan sonra yemeğimizin üzerinde gezdirelim.
AFİYET OLSUN.
NASIL ARANDI: #kocaeli # kocaelilife # kocaelinindergisi # kocaelidergisi # dergilik
