11-11-2024 03:20

Yer çekimine meydan okuyun!

2018-03-17    0 Kişi Yorum Yaptı   Eklenme Tarihi: 2018-03-17
.stripslashes($urun->baslik).

RÖPORTAJ: Serpil ÇOLAK
FOTOĞRAFLAR: İsmail Hakkı Timuçin

 

Spor yaparken bildiğiniz yöntemlerden sıkıldıysanız ve yaratıcılık arayışındaysanız, bugün sizleri yepyeni bir akımla tanıştıracağız. Spora hiç başlamamayı tercih edenler ile hala hangi sporu yapacağına karar veremeyenler de bu haberi mutlaka okumalı. Çünkü bu sporu yaparken hem sağlığınızı koruyacak hem ağrılarınızdan kurtulacak hem fiziksel çevikliğinizi artıracak hem eğlenecek hem de güzelleşeceksiniz. Dahası da var; zincirlerinizi kırarak özgürleşecek, bir kuş gibi hafifleyerek uçacaksınız. Havada dans ederken kendinize güveniniz artacak, ‘başardım’ hissiyle etrafa mutluluk saçacaksınız.

Bunların hepsini nasıl mı yapacaksınız? Merak ediyorsanız, dünya çapında en yenilikçi ve eğlenceli fitness trendi olarak günden güne yayılan AntiGravity ile tanışmaya hazırsınız demektir.

HAVADA YOGA

Öncelikle AntiGravity’nin nasıl doğduğunu anlatalım isterseniz. AntiGravity, Hollywood’un eski koreograflarından Christopher Harrison’ın keşfettiği bir spor. Harrison geçirdiği sakatlıklardan ve operasyonlardan dolayı hareketleri kısıtlanınca, eski esnekliğine kavuşmak için yogaya başlıyor ama bunun da yeterli olmadığını görünce kendi sistemini geliştiriyor. İpekten bir hamak sayesinde havada yoga hareketleriyle yapılan AntiGravity, klasik yogaya göre zorlayıcı hareketleri daha da kolaylaştırıyor.

Bu tekniği ilimize getiren kişi ise Ayşenur Süslü. Kocaeli Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu mezunu olan Ayşenur Hanım daha önce yelken ve yüzme antrenörlüğü ile beden eğitimi öğretmenliği yapmış bir sporcu. Halen pilates ve kişisel egzersiz eğitmenliği yapan Ayşenur Hanım, AntiGravity ile 4 sene önce tanışmış. Katıldığı bir ders sonrasında AntiGravity fitness’ı çok sevmiş ve bir daha bırakamamış.

 

A STUDIO’DA

Ayşenur Hanım, Kocaelililer’i AntiGravity ile tanıştırmaya karar verince, A Studio’yu kurarak çalışmalara başlamış. Yararları saymakla bitmeyen AntiGravity’yi Ayşenur Hanım’dan dinleyelim: “AntiGravity yüzde 60 yoga, dans, pilates, kinesis, gyrotonic ve akrobasiden meydana gelen melez bir egzersiz metodu. Sizi yer çekiminin baskısından kurtararak formda tutmayı sağlayacak bir çalışma programı.

AntiGravity’nin insan vücuduna pek çok faydası var. Yer çekimsiz ortam, spor yaparken baskıyı sıfıra indiriyor, omurgadaki baskının sıfır olması esnekliğin ve hareket kabiliyetinin artmasını sağlıyor. Bu sıfır baskı ortamı sayesinde sırt ağrılarının da azaldığı görülüyor.

Bir başka faydası da anti-aging etkisi. Yer çekimsiz alanda yapılan yoga hareketleri vücudun daha esnek olmasını sağlıyor. Vücudun esnekliği arttıkça bir o kadar gençleşiyorsunuz.

AntiGravity’inin zihinsel boyutu da diğer sporlara göre daha farklı AntiGravity ilk etapta bir tutam cesaret istese de devamında getirdiği imkansızı başarma hissi insanı özgürleştiriyor. Başarabilme duygularındaki değişim insan zihninde yeni bir pencere açıyor. Kişisel gelişime katkısı da var. Yapılan araştırmalar, fobisi olan insanlara da çok iyi geldiğini gösteriyor.

 

MUTLULUK SAÇIYOR

Antigravity’nin mutlulukla da ilgisi var. Baş aşağı durduğunuzda, ters döndüğünüzde vücut sistemi kendi yeniliyor. Bu da mutluluk hormonu olan serotoninin salgılanmasını sağlıyor. Beyne temiz kan gidince, AntiGravity sonrası sadece doğal allık etkisindeki kırımızı yanaklarla değil ayrıca gülen bir yüzle dersi terk ediyorsunuz. Zaten AntiGravity’nin misyonu; neşelen ve özgür ol. ‘Başardım’ duygusu insanı mutlu ediyor.”

Ayşenur Hanım, AntiGravity’nin özellikle bel ve boyun fıtığı olan hastalara çok iyi geldiğini söylüyor, masa başında çalışanların da mutlaka bu sporu yapmasını tavsiye ediyor. Gelelim bu sporu kimlerin yapamayacağına… Vertigo ve göz tansiyonu olanlar ile hamileler dışında herkes bu sporu yapabilir. Bir yaş sınırlaması da yok.

AntiGravity’i merak edenler, A Studio’da Ayşenur Hanım’ın derslerine katılabilir. Haftada iki gün birer saatlik derslerde vücut esnetiliyor, kaslar açılıyor ve uzatılıyor. Dersin sonuna doğru baş aşağı durularak neşelenen grup, son 10 dakikasında hamakta yatarak hem bedenini hem ruhunu dinlendiriyor.

FİLİ KALDIRABİLİR

A Studio’nun Amerika’ya bağlı lisanslı stüdyolardan biri olduğunu söyleyen Ayşenur Hanım, “Benim kullandığım hamaklar da lisanslı. Hepsinde AntiGravity logosu var. AntiGravity Türkiye’nin web sitesine girdiğinizde ‘lisanslı stüdyolar’ arasında A Studio’yu görebilirsiniz. Bu sistemi Kocaeli’ye ilk ben getirdim, başka da yok, tekim. Kocaelililer’i bu sporla tanıştırmak istedim çünkü özellikle çalışan kesimin nasıl stres altında olduğunu biliyorum. Yoğun iş temposunun stresiyle omuzlar kapalı, vücutlar gergin. Hem vücutları biraz açılsın hem de mutlu olsunlar istedim. Aynı zamanda AntiGravity’i İzmit yaşasın istedim, çünkü çok keyifli.

AntiGravity hamağı, uçları bir salıncak gibi iki farklı asma noktasına bağlanan ipek kumaştan oluşuyor. AntiGravity fitness programında bu hamak, kişinin zeminle olan dinamik ilişkisini, fizik yasalarına meydan okuyan benzersiz egzersizler yoluyla değiştirerek, vücudu uyumlamak için kullanılıyor.

Bu yeni yoga desteği, yumuşak bir trapez vazifesi görüyor ve basit askı teknikleriyle ileri düzey duruşları tam olarak öğrenmenize destek oluyor.

Hamağın yavru bir fili kaldırabilecek kadar büyük bir ağırlığı taşıyabildiğini de söylemeden geçmeyelim.

 

SAKATLANMA RİSKİ YOK

Peki, AntiGravity’de sakatlanma riski var mı? Ayşenur Hanım bu konuda da şunları söylüyor: Hamağınıza, kendinize ve eğitmeninize güvendiğiniz sürece sakatlanma riski yok, faydası çok. Baş aşağıya durduğumuzda omurların arası açılıyor, vücutta bir rahatlama oluyor. Günlük stresten kurtuluyorsunuz, aynı zamanda anti-aging etkisi nedeniyle güzelleşiyorsunuz.

AntiGravity’nin özelliklerinden biri de hareketleri kusursuz yapmak gibi bir mecburiyetinizin olmaması. Yapabildiğiniz kadar yapıyorsunuz. Yeter ki yapmaya çalışın. Yapın ve başarın!”

AntiGravity’de hareketleri belli bir düzen içinde yapıyorsunuz. Dünya çapında AntiGravity yapanların takip ettikleri bir sıralama ve kareografi var. Önce stretch ile başlıyorsunuz ardından kasları çalıştırıyorsunuz sonunda baş aşağıya durarak neşeleniyorsunuz, en sonunda da dinleniyorsunuz. Fitness’ta olduğu gibi hoplamıyor, zıplamıyor, kan ter içinde kalmıyorsunuz. Pilateste olduğu gibi hareketleri belli kalıplarda yapma zorunluluğunuz yok. Fakat çok ciddi bir şekilde karın, bacak, kol, kalça kaslarını çalıştırıyorsunuz.

Evet, siz de bu yeni akımla tanışmak istiyorsanız, A Studio’ya mutlaka uğramalısınız.

 

İLETİŞİM

Adres: Alikahya Fatih Mahallesi, Kemal Sunal Sokak (Migros arkası), No: 9, İzmit

GSM: 0533 367 89 63 

Instagram; aysenursus

NASIL ARANDI: #spor # AntiGravity # Hollywood # fitness # yoga # pilates # A Studio

YORUMLAR
Yaptığınız yorumlar editör onayından geçmektedir.