08-12-2024 18:38

Yaparak ve yaşayarak öğrenen çocukların dünyası: Çocuk Dünyası Anaokulu

   0 Kişi Yorum Yaptı   Eklenme Tarihi: 11/11/2024
Çocuk Dünyası Anaokulu, sadece bir eğitim kurumu değil; aynı zamanda çocukların hayal gücünü besleyen, öğrenmeyi maceraya dönüştüren bir dünya
.stripslashes($urun->baslik).

Çocuk Dünyası Anaokulu’nun kurucuları Yasemin Andiç ve Merve Okudan ile bir araya geldik, eğitim sektöründeki deneyimlerini, okulun fiziki yapısından renkli atölye çalışmalarına, uygulamalı derslerden çocuk felsefesine, ‘tuz odası’ gibi yenilikçi yaklaşımlarından farklı eğitim anlayışına kadar merak edilen her şeyi kendilerinden dinledik. “Yaparak ve yaşayarak öğrenme” felsefesiyle yola çıkan iki girişimci kadının ilham verici hikayesiyle sizleri baş başa bırakıyoruz.

Keyifli okumalar…

 

 

Çocuk Dünyası Anaokulu’nun kurucuları olarak öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?

Yasemin Andiç: 1988 doğumluyum, iki çocuk annesiyim. Konya Selçuk Üniversitesi İşletme Bölümü’nden mezun oldum. Uzun yıllar, kurumsal firmalarda satış müdürü olarak görev aldım. 2021 yılında, özel bir eğitim kurumunda ‘kurumsal iletişim yöneticisi’ olarak çalışırken Merve Hocam ile tanıştım; aramızda güçlü bir dostluk oluştu. Eğitim sektöründe birlikte yol alırken, ortak hayallerimiz filizlendi ve üç yıl önce kendi eğitim kurumumuzu açarak, hayalimizi gerçeğe dönüştürdük.

Merve Okudan: Kocaeli Üniversitesi Eğitim Fakültesi Fen Bilgisi Öğretmenliği bölümünden mezun oldum. Okul biter bitmez öğretmenlik kariyerime adım attım. Ücretli öğretmenlik yaptım, özel dersler verdim, özel okullarda yöneticilik görevlerinde bulundum. 3 yıl önce Yasemin Hanım ile birlikte hayalimizi gerçekleştirdik. Çocuk Dünyası Anaokulu’nun kurucularından biriyim, aynı zamanda kurucu müdürüyüm. Ben de Yasemin Hanım da yöneticilik görevimizin yanı sıra eğitim sürecinin içinde aktif olarak yer alıyoruz, kendi uzmanlık alanlarımızla ilgili derslere giriyoruz.

 

 

TUZ ODASI DA VAR

Bize okulun fiziki yapısından bahsedebilir misiniz?

Yasemin Andiç: Başiskele bölgesinde, 600 metrekaresi kapalı, 300 metrekaresi açık olmak üzere toplamda 900 metrekarelik bir alanda faaliyet gösteriyoruz. Giriş katında sınıflarımız var, alt katta ise atölyelerimiz, spor salonumuz, kültür ve sanat alanımız, aynı zamanda bir de tuz odamız bulunuyor. Bölgemizde tuz odası yaptıran ilk okul biziz diyebilirim.

 

Neden tuz odası?

Yasemin Andiç: Bu bölgede alerjik ve astım hastası çocukların sayısının fazla olduğunu gözlemledik. Tuz odasını, sağlık amaçlı bir şifa alanı olarak tasarladık. Çocuklarımız haftanın bir günü, bir ders saatini burada geçiriyor. Amaç onların tuz odasının havasına maruz kalmasını sağlamak. Çocuklarımızın düzenli olarak tuz odasında bulunması, zaman içinde alerji ve astım belirtilerinin azalmasına yardımcı oluyor. Ayrıca bu ortam çocukların bağışıklık sistemini güçlendirerek, grip gibi hastalıklara yakalanma riskini de düşürüyor.

 

 

ÇEŞİTLİ ATÖLYELER

Eğitim felsefenizin temel taşlarını neler oluşturuyor?

Merve Okudan: Uzun yıllar eğitim sektöründe yöneticilik yapmış biri olarak küçük yaş gruplarıyla çalışmanın çok daha meşakkatli olduğunu biliyorum ancak ‘Ağaç yaşken eğilir’ atasözünü de önemsiyorum. Öğrenmenin sadece akademik başarıyla sınırlı olmadığının; duygusal ve sosyal gelişim de en az akademik beceriler kadar önemli olduğunun farkındayız. Bu yüzden çocuklarımızın küçük yaşlardan itibaren yeteneklerini ve ilgi alanlarını keşfetmeye odaklanmış bir eğitim anlayışına sahibiz. Farklı atölye çalışmaları ve etkinlikler aracılığıyla, her çocuğun bireysel yeteneklerini açığa çıkarmayı ve geliştirmeyi hedefliyoruz.

 

Okulunuzda hangi atölyeler var?

Merve Okudan: Bilim Atölyesi’nde yaş gruplarına göre deneyler yapıyoruz. Çocuklarımız fen, doğa, teknoloji gibi alanlarda temel kavramları deneyimleyerek öğreniyor. Bununla birlikte Akıl ve Zeka Oyunları Atölyesi, Satranç Atölyesi ve Robotik Kodlama Atölyemiz var. Bu atölyeler çocuklarımızın zihinsel ve bilişsel gelişimini desteklemede önemli bir rol oynuyor. ‘Robotik kodlama’ derken aklınıza her yerde olduğu gibi bir bilgisayar ya da robot sistemi gelmesin. Biz burada da farklılığımız ortaya koyduk, bir mekanizma üzerinde yaparak ve yaşayarak öğretiyoruz. Çocuğun kendisi aktif olarak platforma dahil oluyor, sorular sorarak bir parçadan bütüne ulaşıyor.

Bunun yanı sıra Speaking Cafemiz var. Çocuklarımıza haftalık 10 saat İngilizce dersi veriyoruz, Speaking Cafe ile de bunu destekliyoruz. Burada, derste öğrendiklerini pekiştirme ve konuşma becerilerini geliştirme şansı buluyorlar. Kültür-Sanat Atölyesi ise çocuklarımızın yaratıcılığını geliştirmek ve sanatsal becerilerini desteklemek için harika bir ortam sunuyor. Bu tür atölyelerde çocuklar resim, müzik, drama ve el sanatları gibi çeşitli etkinlikler aracılığıyla kendilerini ifade etme fırsatı buluyor.

 

 

UYGULAMALI DERSLER

Bir de uygulamalı dersleriniz var sanırım…

Yasemin Andiç: Evet, uygulamalı dersler çocukların yeteneklerini keşfetmeleri için mükemmel bir fırsat sunuyor. Müzik, dans, yaratıcı drama ve çocuk yogası gibi branşlar hem eğlenceli hem de eğitici bir deneyim sağlıyor. Branş derslerine alanında uzman eğitmenler giriyor. Bu sayede çocukların hangi alanda daha yetenekli olduğunu belirlemek kolaylaşıyor. Sene başında velilere bir duyuru yapıyoruz, gelen talebe göre kulüp dersleri açıyoruz.

 

Beden eğitimi derslerini de farklı işliyorsunuz gördüğüm kadarıyla…

Yasemin Andiç: Beden eğitimi dersinde her ay farklı bir branş işleyerek çocukların çeşitli spor dallarını deneyimlemelerini sağlıyoruz. Bu derslerde gerçek materyallerle çalışmak, öğrenmeyi daha eğlenceli ve etkili kılıyor. Yeşil halının futbol sahasına dönüşmesi, voleybolda file kurulması gibi uygulamalar, çocukların spor branşlarını daha iyi kavramalarına yardımcı oluyor. Ayrıca bu yöntemle çocukların hangi alanlarda yetenekleri olduğunu keşfetmek, onların gelişimi açısından önemli bir adım. Sporun yanı sıra sanat ve diğer etkinliklerle de entegre bir şekilde çalışmak, çocukların çok yönlü gelişimine katkı sunuyor. Kısacası yaparak ve yaşayarak öğretmeyi hedefliyoruz.

 

 

ÇOCUK FELSEFESİ

Çocuk Felsefesi sizin için önemli değil mi?

Merve Okudan: Çocuk Felsefesi dersi, atölye şeklinde işlenerek interaktif bir öğrenme ortamı sunuyor. Bu derste, çocukların eleştirel, yaratıcı ve işbirlikçi düşünme becerilerini geliştirmeyi hedefliyoruz. Doğru soru sorma becerisini öğreterek, çocukların meraklarını daha etkili bir şekilde ifade etmelerini sağlıyoruz. Derste yapılan etkinlikler sayesinde çocuklar, düşüncelerini sırayla ifade etmeyi, arkadaşlarını dinlemeyi ve akıllarından geçenleri paylaşmayı öğreniyor. Beyin fırtınası ve SCAMPER (Substitute, Combine, Adapt, Modify, Put to another use, Eliminate, and Reverse) teknikleriyle yaratıcı düşünme süreçlerini teşvik ediyoruz. Ayrıca, çocukların gelişimlerini gözlemleyip raporlaştırarak, velilerimizle paylaşıyoruz.

Bizi diğer kurumlardan ayıran en önemli özelliklerden biri de velilerimizle sık sık buluşuyor olmamız. Her bir buçuk ayda bir toplantı yaparak, çocukların bilişsel, zihinsel, dil ve psiko-motor gelişimlerini velilerimizle paylaşıyoruz. Kurum psikoloğumuzun desteğiyle, gerektiğinde uzman yardımı alarak çocukların gelişimlerini en iyi şekilde desteklemeye çalışıyoruz. Bu süreç hem çocukların hem de ailelerin daha bilinçli bir şekilde ilerlemesine yardımcı oluyor.

 

 

İKİ YABANCI DİL

Peki, sizi diğer kurumlardan ayıran başka özelliğiniz var mı?

Yasemin Andiç: Bizi diğer kurumlardan ayıran en önemli özelliğimiz aynı zamanda sloganımız; yaparak ve yaşayarak öğretmeye çalışıyoruz. Bu yaklaşım, çocukların öğrenme süreçlerine aktif olarak katılmalarını sağlıyor. Aynı zamanda kültür-sanat ağırlıklı bir okul olmayı hedefliyoruz. Bu anlamda yaptığımız çalışmalardan hem çocuklar hem de veliler memnun, çok güzel geri dönüşler alıyoruz.

Ayrıca iki yabancı dil eğitimi veriyoruz, 10 saat İngilizce, 2 saat Almanca. İkinci yabancı dil olarak Almanca’yı tercih etmemizin sebebi de şu: Bir iş yapıyorsak, sürekliliğinin olması gerektiğini düşünüyoruz. Öğrencilerimiz buradan mezun olduktan sonra gittikleri okulda iki yabancı dili de devam ettirebilsinler istiyoruz. Haftalık veli bültenleri, veli bilgilendirme uygulaması ve düzenlediğimiz geziler de farkımızı ortaya koyuyor.

 

Farklılıklarınızdan biri de portfolyo sunumları değil mi?

Merve Okudan: Portfolyo sunumları öğrencilerimizin yıl boyunca edindikleri bilgi ve becerileri sergilemeleri için önemli bir fırsat. Bu sunumları eğitim sürecinin bir parçası olarak görüyor ve çok önemsiyoruz. Velilerimizi dönem dönem kurumumuza davet ediyoruz, çocuklarını bireysel olarak izlemelerine imkan tanıyoruz. Bu esnada çocukları kendilerine bir sunum yapıyor. Velilerimiz de çocuklarını bize emanet ettikleri günden davet edildikleri güne kadar neler öğrenmişler, onu görüyorlar. Portfolyo sunumları veliyi bilgilendirmenin yanı sıra çocuklar açısından da önemli. Çocuklarımızın özgüveni artıyor, toplum önünde konuşma ve kendilerini ifade etme becerilerini geliştirme fırsatı buluyorlar.

 

ORGANİK BESLENME

Çocukların beslenmesine de özen gösteriyorsunuz.

Merve Okudan: Anaokulumuzda üç öğün yemek sunuyoruz; kahvaltı, öğle yemeği ve ikindi atıştırmalığı. Sabah kahvaltısını serpme yapıyoruz, aynı zamanda ara sıcaklar da hazırlıyoruz; pankek, yumurtalı ekmek, menemen gibi. Mevsimine göre beslenmeyi önemsiyoruz. Yazın kahvaltıya domates-salatalık, kışın havuç ilave ediyoruz. Yoğurdu, reçeli, meyve suyunu kendimiz yapıyoruz. Kışın çocuklarımızın bağışıklığını güçlendirmek için ıhlamur ya da kuşburnu çayı demliyoruz. Mutfağımızda organik ürünler kullanmaya özen gösteriyoruz.

Yemeklerde kullandığınız ürünleri kendiniz yetiştiriyorsunuz galiba.

Merve Okudan: Ekolojik bir tarlamız var. Yazlık ve kışlık sebzelerimizi çocuklarımızla birlikte ekiyoruz, suluyoruz ve büyütüyoruz. Her çocuğun kendi bitkisini büyütmesi, onlara ait bir şey olduğunu hissettiriyor. Bu ürünleri mutfakta tüketiyoruz.

 

Yeniköy Merkez Mah. Medeniyet Cad. No: 16/1 Başiskele/KOCAELİ

Telefon: 0 532 130 05 45 / 0 542 410 37 72

Instagram: cocukdunyasi41

NASIL ARANDI: #Kocaeli Life # kasım # anaokulu # eğitim # kids

YORUMLAR
Yaptığınız yorumlar editör onayından geçmektedir.