Bilindiği üzere vergi kaçırmak suç vergiden kaçınmak ise vergi mükelleflerine tanınan imkândır. Firmalar rekabet güçlerini arttırmak, karlılık oranlarını yükseltmek ya da vergi ödememek adına birçok usulsüz işlem yapma eğilimine gitmektedirler. Bu usulsüz işlemlerin başında gerçekte olmayan mal alım-satımı yani sahte fatura işlemleri gelmektedir. Sahte fatura kullanımı ağır yaptırımları bünyesinde barındırdığı gibi firma çalışanları ve yöneticileri tarafından kullanılma tehditlerini de beraberinde getirmektedir. Bu gibi durumlar firma sahiplerini çıkmaza sokmakla birlikte, firmanın gerçekte olmayan alım satım işlemleri nedeniyle şirket raporlarının objektifliğini kaybetmesine, böylelikle raporlardan yaralanacak kişi ve kuruluşların doğru kararlar almasına engel oluşturmaktadır. Bu yüzden, kanunlara ve mevzuata aykırı işlemlerin yapılmasındansa, kanun ve mevzuatın izin verdiği vergiden kaçınma yöntemleri ile vergi azalımı yapmak daha güvenli olacaktır ve bu sayede şirket raporları doğruları yansıtacağı için hem üçüncü kişilere açık, anlaşılır, yeterli bilgi imkânı hem de doğacak risklere karşı önceden önlem alma fırsatı sağlayacaktır.
Vergiden Kaçınma Yöntemlerini başlıklar altında incelemek gerekirse;
Vergisini düzenli ödeyen gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri, ödemeleri gereken vergilerinin yüzde beş (%5)’ ini vergiden indirme hakkına sahiptirler. Uyumlu mükellef olup olmadığınızı “interaktif Vergi Dairesi” sisteminden öğrenebilirsiniz.
Ayrıca firmalar damga vergisi mükellefi değilse vergi dairesinden açtırmalarında fayda var. Çünkü gümrük çıkış beyannamelerinde, farkında olmadan firma adına vergi dairesi tarafından tarhiyat yapılabilmektedir. Bu durumda indirimden faydalanma imkânını ortadan kaldırmaktadır.
İmalat işleri yapan iki KOBİ şirketinin birleşmesi durumunda, birleşmeden sonraki üç (3) yıl boyunca kurumlar vergisinin yüzde yetmiş beşi (%75)’i vergiden istisna tutulmuştur.
Alacakların herhangi bir sebepten dolayı tahsil edilememesi durumunda, dava açmak suretiyle süreç başlatılarak davaya konu olan alacak tutarının tamamı tahsil edilene kadar gider olarak gösterilebilir. Alacağın tahsilinin imkânsız hale gelmesi ve alacağın değersizleşmesi durumunda da söz konusu durumun gerçekleştiği ayda KDV’sinin indirimi de söz konusudur.
Ana faaliyet konusu gayrimenkul alım-satım işlemi olmayan şirketler, gayrimenkul alımını gerçekleştirdikten iki (2) yıl sonra gayrimenkul satışının yüzde ellisi (%50) kurumlar vergisinden, satışın tamamı ise KDV’ den istisnadır. Tek şart; istisna edilen tutarın en geç beş (5) yıl içinde sermayeye ilave edilmesidir. Vergiyi erteleme imkânı sağlar. Aynı şekilde aktifinde kayıtlı amortismana tabi aracın satılması sonucunda elde edilen kar o yılın gelir matrahına eklenmek yerine, üç (3) yıl içinde aynı türden araç satın almak şartıyla “yenileme fonu” hesabına aktarılırsa vergi erteleme imkânı sağlanmış olur. Ayrıca en az iki tam yıl süreyle aktifinde yer alan iştirak hisseleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının satışından doğan kazançların yüzde yetmiş beşi de (%75) kurumlar vergisinden istisnadır.
Sermaye şirketlerinde “Nakdi sermaye artırımları” veya “Yeni kurulan şirketlerde ödenmiş sermayenin nakit ödenen kısmı” üzerinden Merkez Bankasının ticari kredilere uyguladığı ortalama kredi faiz oranı baz alınarak, ilgili hesap döneminin sonuna kadar hesaplanan tutarın yüzde elli (%50)’ si Kurumlar vergisinden indirim konusu yapılabilir. Şirketlerin “ödenmiş” veya “çıkarılmış” sermaye tutarlarındaki nakdi sermaye artışları ve yeni kurulan şirketlerde sadece “ödenmiş” sermayenin nakdi kısmı kapsama girmektedir. Nakit olarak karşılanmayan sermaye artırımları için faiz indirimi söz konusu değildir. Finans, bankacılık ve sigorta sektörlerinde faaliyet gösteren kurumlar ve kamu iktisadi teşebbüsleri kapsam dışındadır. Konuyu örneklendirmek gerekirse; 2021 yılı Nisan ayında 500.000 TL. Sermaye artırımı tescil ettiren şirket ortağı 2021 yılı Eylül ayında taahhüt ettiği sermayeyi şirket banka hesabına geçtiği takdirde yapılacak işlemi inceleyelim. (TCMB 2021 yılı için açıklanan faiz oranı %24,52’dir.)
500.000*%24,52*%50*4/12= 20.433,33 TL olarak Vergi matrahından indirim sağlanabilecektir. Uygulama da hem kararın tescil edilmesi hem de nakit artış tutarının banka hesabına yatırılmış olması şarttır. Hesaplama yapılırken en son tarih baz alınır. Süre kısmında ay kesirleri tam ay olarak ele alınır ve indirim KIST dönem esasına göre uygulanmış olur. Ayrıca önemli bir diğer unsur ise; matrahın yetersiz olması durumunda indirilemeyen faiz tutarının herhangi bir endekslemeye tabi tutulmaksızın sonraki hesap dönemlerine devri mümkündür.
Şirketler Banka vb. çeşitli kaynaklardan elde ettikleri finansman için faiz ödemekte ve bu faizleri vergi kanunları çerçevesinde gider olarak gösterebilmektedir. Buna benzer olarak, ortaklardan alınan tutarları öz sermaye şeklinde değerlendirmek yerine ortaklara borçlar hesabını devreye sokarak şirketi borçlandırma sonucu oluşan faiz ile vergi matrahı indirimi sağlamak mümkün. Çok uluslu şirketlerde de; yüksek vergi yükümlülüğü bulunan ülkede faaliyet gösteren şirket, vergi cenneti ülke de faaliyet gösteren şirketten borç aldığında ödediği faiz vergi matrahından indirim gösterilerek vergiden kaçınmak mümkün. Yine çok uluslu şirketlerin düşük vergi yükümlülüğü olan ülke de faaliyet gösteren bağlı ortaklıklarına sermaye şeklinde yaptığı ödeme, yüksek verginin geçerli olduğu ülkedeki firmanın faiz ödemesi vergi indiriminden fayda sağlayacaktır.
Uluslararası Ekonomi Örgütü OECD’ ye göre vergi cenneti ülke: Hiç vergi alınmayan veya çok düşük vergi alınan, etkili bilgi alışverişinin olmadığı ve şeffaflığın bulunmadığı ülkedir. Kar payı ve sermaye kazançlarından çok az vergi alan Belçika, Hollanda, İrlanda, İsveç gibi ülkelerde kurulan şirketler gerçekte herhangi bir ticaret, üretim ve dağıtım yapmaksızın aracı şirket ya da finansman, lisanslama veya yönetim merkezi olarak gösterilerek vergiden kaçınılabilir. Bununla birlikte Dünya ticaretinin 72 Trilyon civarındaki tutarı offshore finans merkezlerinde dönmektedir. “Offshore” yani “kıyı ötesi” finans merkezleri ismiyle tanımlanmanın nedeni birçoğunun karayip denizindeki adalarda bulunmasından kaynaklıdır. Offshore bölgelerinden şirketle birleşmek veya şirket satın almak, şirket üretimini veya yurtdışından mal ve hizmetleri offshore bölgesinde bulunan grup şirketi aracılığıyla gerçekleştirmek vergiden kaçınma yöntemleri arasındadır.
Kurumlar vergisi mükellefleri; yeni bir teknoloji ve bilgi arayışı için gerçekleştirmiş olduğu Ar-ge harcamalarının tamamını gider olarak gösterebilirler. Ayrıca Ar-ge faaliyetinde bulunan firmalar KDV İstisnasından da faydalanabilmektedirler.
Finansman sıkıntısı olan firmaların aktiflerinde yer alan gayrimenkullerini “sat-kirala-geri al” yöntemi ile leasing firmalarıyla anlaşarak alım yapmaları sonucu, satılan ve daha sonra geri alınan gayrimenkuller iki (2) yıl şartı da aranmaksızın alış ve satış işlemlerinde hem elde edilen gelirin vergilendirilmesinden hem de KDV’den tamamen istisna tutulmuştur. Konuyu örneklendirmek gerekirse; Şirket aktifinde 500.000 TL değerindeki gayrimenkulü leasing Şirketiyle anlaşarak alım yapmak istediğimizde, leasing şirketi tarafından ekspertizin değerini 3.000.000 TL olarak belirlediğini varsayalım. Gayrimenkul 3.000.000 TL üzerinden leasing firmasına fatura edilecek arada oluşan “gelir ve KDV” istisna olarak değerlendirip vergilendirilmeyecektir. Bununla birlikte sözleşme borcunun bitiminde leasing şirketi tekrardan gayrimenkul değerlemesi yaparak firmaya fatura edecektir. Yani borç bitiminde gayrimenkulün değeri 5.000.000 TL olarak belirlendiyse bu tutar üzerinden fatura edilerek firma aktifinde yer alacaktır, gayrimenkulün geri alımında oluşan “gider ve KDV” indirim konusu yapılamayacak ancak, şirket finansman ihtiyacını karşılamakla birlikte 500.000 TL yer alan gayrimenkule artık 5.000.000 TL üzerinden amortisman ayrılmaya başlanacağı için hesaplanan gider tutarı daha yüksek olacağından daha az vergi ödeme imkanına sahip olunacaktır.
Uygulamadan Bilanço Esasına göre defter tutan mükellefler faydalanabilmektedir. Yüzde elli (%50)’i geçmemek koşuluyla, Normal amortisman oranının iki katı şeklinde uygulandığından, İlk yıllarda normal amortismana göre amortisman tutarı daha yüksek olacağından vergi öteleme imkanı sağlamış olur.
1.000.000 TL’lik bir iktisadi kıymetin 5 yıl amortisman uygulamasını hem normal hem de azalan bakiyeler yöntemine göre örneklendirirsek,
NASIL ARANDI: #kocaeli # kocaelilife # kocaelinindergisi # kocaelidergisi # dergilik # vergi # vergidenkacınma # ekonomi # enflasyon # ücret # firma